İTÜ’lü öğrencilerin ODTÜ’ye destek için temsili diktiği fidanları söken İTÜ Rektörlüğü, 4 saat içerisinde üniversitelilere soruşturma açtı. İTÜ’lüler jet soruşturmaya jet yanıt verdi
İTÜ’lü öğrencilerin ODTÜ’ye destek için temsili diktiği fidanları söken İTÜ Rektörlüğü, 4 saat içerisinde üniversitelilere soruşturma açtı. İTÜ’lüler jet soruşturmaya jet yanıt verdi
İTÜ Kolektif’in açıklaması şöyle:
İTÜ Yönetimi’nin 4 saat içinde açılan jet soruşturması hakkında:
İTÜ Forumu olarak ODTÜ ile dayanışmak ve Gezi’de öldürülenlerin anısını yaşatmak adına İTÜ Rektörlüğü önüne onlarca fidan dikilmiş, İTÜ yönetimi sökülmeyeceğine dair söz vermesine rağmen fidanlar, 29 Ekim tatilinde apar topar sökülmüştür.
İTÜ Kolektif olarak bu duruma refleks cevap vermiş, aynı gün rektörlük makamına yaptığımız yazılamalarımızla durumu protesto edip ertesi gün de 2 yıldır yüzünü göremediğimiz Rektör Karaca’yı fidanlarımızın hesabını sormak için makamında görmek istedik. Ancak her zamanki gibi yerinde olmayan Karaca’yı göremediğimiz yetmezmiş gibi Ali İsmail’in katili sivil polisler bizi karşıladı. Karaca saatler sonra İTÜ tarihinin en jet soruşturmasını açtığını üniversitenin resmi sayfasından “İTÜ Kamuoyuna Duyurulur” diyerek ilan etti:
İTÜ Kolektif olarak açıklamamızdır:
1)Öncelikle dikilen fidanların sökülmesi bizim için ne anlama geliyor?
Fidanların hepsine Gezi Direnişi boyunca öldürülen gencecik insanların isimleri verilmiştir. Karaca, bu durumun kendisine bir bilim insanı, akademisyen, rektör sıfatıyla insani bir refleks olarak bırakın üzülmeyi, saygı bile göstermemiştir.
O fidanları bir yerlere taşımak, orada görüntüyü bozuyordu demek sizin haddinize değildir! Kaldı ki bir yerlere taşıdığınız da muamma! Fidanlar yerinden koparılmış. O fidanlarda Gezi’de direnen, yaralanan milyonların, hayatını kaybeden Ali İsmail’in, Ahmet’in, Abdullah’ın, Medeni’nin, Ethem’in, Mehmet’in annelerinin eli var! Karaca ve İTÜ yönetimi önce bunu akıllarına soksunlar!
2) Soruşturma kararını kim vermiştir?
Öncelikle soruşturmanın 4 saat içinde açılmış olması nasıl bir hukuksuzluktur. Hiçbir araştırma/inceleme yapılmadan soruşturma açılması ne anlama gelmektedir? Bu kararı kim vermiştir? Bu okulun bir senatosu, karar mercii varsa bunu açıklamaladır!
3)Gelelim söylenen yalanlara:
İTÜ’nün resmi sayfasından yapılan kamuoyu duyurusu, tam bir ajanlık/hafiyelik/fişlemedir. İTÜ’nün “eşe dosta” AKP’lilere peşkeş çekilen ihaleleri hakkında, İTÜ’yü ilgilendiren konularda hiçbir bilgilendirme yapılmazken, öğrencilere soruşturma açıldığını “müjdelemek” nasıl bir art niyet ürünüdür!
Kapı kırıldı diyen Karaca kendini aşarak, bizi de şaşırtmıştır. “Fışkıyeyi kim kırdı?” diye soran Melih Gökçek’e rakip olacağını ilan etmiştir. Görüntülerde görünen Genel Sekreter Yardımcısı Aylin Hanım dahil, Güvenlik Amiri Mustafa Bey dahil kapının kırılmadığına, okula hiçbir zarar verilmediğine şahittir.
Sonuç olarak:
İTÜ yönetimi “huzur ve güven” ortamını bozduğumuzu iddia etmektedir. Öncelikle İTÜ’de geldiği günden beri akademisyeninden, öğrencisine, çalışanına kadar kimsede huzur ve güven ortamı bırakmayan Karaca’nın ta kendisidir.
Ancak evet o fidanları söktüğünüz için, akademisyenleri okuldan attığınız için, okulu karış karış sattığınız için huzurunuzu daha çok bozacağız haberiniz olsun!
Tüm Türkiye’de Ali İsmail anısına AKP’siz bir hafta ilan ettik. AKP’nin ve AKP’nin rektörlerinin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bu daha başlangıç!
Sendika.Org