HABER-SEN, TRT’nin çalışanlarına başlattığı Gezi soruşturmalarına karşı bir açıklama yayımladı
Haber-Sen, TRT’nin çalışanlarına başlattığı Gezi soruşturmalarına karşı bir açıklama yayımladı
KESK’e bağlı Haber-Sen, TRT’nin Gezi Direnişi’ne destek veren 15 çalışanına soruşturma açmasına karşı bir açıklama yayımladı. Açıklamada başkaldırının hükümete karşı olduğu, bunun da TRT yönetimini ilgilendirmediği belirtildi. TRT’nin hükümeti savunmak için yaptığı bu uygulama ile ‘dolgun bir bayram harçlığı’nı hakettiği dile getirildi.
Haber-Sen, TRT’nin “Milletin vergisiyle maaş alanların kamu kurallarına karşı ayrıca sorumlulukları bulunmaktadır” açıklamasına karşı ise TRT ekranlarından kadınlara hakaret eden Ömer Tuğrul İnançer’i örnek gösterdi. Açıklamada, “TRT’nin Ömer Tuğrul İnançer’e ödediği paranın içinde hakarete uğrayan kadın yurttaşlarımızın vergileri yok mudur?” ifadesini kullanıldı.
Açıklamanın tam metnini yayımlıyoruz:
BASINA VE KAMUOYUNA
TRT YÖNETİMİ CADI AVI YERİNE KENDİ İŞİNE ODAKLANMALIDIR!
Gezi olaylarına destek veren TRT çalışanlarına karşı başlatılan soruşturma, bir sindirme ve yıldırma operasyonudur. Zira bu soruşturmanın, kurumda yürütülen hizmetlerle hiçbir ilişkisi bulunmamakta ve TRT yönetimini ilgilendirmemektedir.
TRT yönetimi, yaptığı açıklama ile bu hukuksuz soruşturmaları savunmaktadır.
Oysa Gezi Parkı protestosuyla başlayan ve Haziran ayı boyunca tüm yurda yayılan bu olaylar, TRT yönetimine karşı değil Hükümet uygulamalarına karşı bir itiraz ve başkaldırıdır.
Her fırsatta Kurumun Anayasal özerkliğinden bahseden TRT yönetimi kendisine görev çıkarmış, açtığı bu soruşturmalarla hükümet uygulamalarının savunuculuğunu üstlenmiş ve böylece de dolgun bir bayram harçlığını hak etmiştir.
TRT yönetimi, Hükümete karşı değil halkımıza karşı sorumlu olduğunu unutmamalı ve bu hukuksuz soruşturmaları derhal durdurmalıdır.
Yaptığı açıklamada hakkında soruşturma açılanların “Yayın yoluyla hakaret” suçunu işlediğini iddia eden TRT yönetimi, öncelikle TRT ekranlarından yapılan hakaretlere engel olmalıdır.
Kadınlara hakareti alışkanlık haline getiren Ömer Tuğrul İnançer için “TRT’yi değil kendisini bağlar” diyen TRT yönetiminin, konu Gezi olayları olunca nasıl bir çifte standart uyguladığı kamuoyunun dikkatinden kaçmamalıdır.
Yine yaptığı açıklamada “Milletin vergisiyle maaş alanların kamu kurallarına karşı ayrıca sorumlulukları bulunmaktadır” diyen TRT yönetimine sormak gerekir:
- TRT’nin Ömer Tuğrul İnançer’e ödediği paranın içinde hakarete uğrayan kadınların vergileri yok mudur?
- Peki ya, Emniyet Müdürlüğünden TRT’ye transfer ettiğiniz hemşehriniz (önce TRT-HD kanalında “Müdür” yapılmıştır, şimdi de aynı maaşla Genel Müdür koruması olarak çalışmaktadır) Ahmet Yavuz Darçın’a ödenen dolgun maaş kimlerin vergisiyle ödenmektedir?
Dolayısıyla TRT kendi işine odaklanmalı ve kamu hizmeti yayıncılığı olarak tarif ettiğimiz “eşit, dürüst ve objektif” yayıncılık anlayışıyla halka karşı sorumluluğunu yerine getirmelidir.
HABER-SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU“
Sendika.Org