Rize İkizdere’de HES’lere karşı mücadele eden 42 köylü hakkında soruşturma başladı, köylüler bölge için Doğal SİT alanı kararı alındığını ancak açıklanmadığını söylüyor
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 2010 yılının Ekim ayında alınan ancak bugüne kadar açıklanmayan kararla ‘Doğal SİT Alanı’ olan Rize’nin İkizdere Vadisi’nde HES’lere karşı çıkan köylülere de ‘HES soruşturması’ açıldı.
Şimşirli Köyü sınırları içerisinde yapılması planlanan HES projesine karşı çıkan köylüler, projenin yapılacağı alanda defalarca toplanarak tepkilerini dile getirmiş, yürüyüş düzenleyerek, basın açıklaması yapmıştı. Yaptıkları eylemlerde, köylerinde HES yapılmasını istemediklerini dile getiren yüzlerce köylü, eylemleri sırasında Rize-Erzurum arasındaki ulaşımın sağlandığı karayolunu bir süreliğine ulaşıma kapatmış, eylem sonrasında da yolda bekleyen sürücülerden destek almışlardı. Son olarak, HES yapılması planlanan bölgeye iş makineleri getirilmesini protesto eden köylüler, HES firmasına ait iş makinelerinin çalışmasına izin vermemiş, bölgede güvenlik önlemi alan jandarma ekiplerinin girişimleri ile iş makineleri bölgeden çıkarıldıktan sonra eylemlerine son vermişti.
Eylemlerden yaklaşık bir ay gibi bir süre geçmesinden sonra İkizdere Cumhuriyet Savcılığının, Şimşirli Köyünde yaşanan HES protestoları nedeniyle, köylülerden 42’si hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi.
DEKAP İkizdere Temsilcisi hakkında gözaltı kararı
Hakkında soruşturma başlatılan 42 köylüden birçoğu hakkında gözaltı kararı alındığı öğrenilirken; köylülerle birlikte HES protestolarına katılan DEKAP İkizdere Temsilcisi İsmet Ekşi’de gözaltı kararı çıkartılanlar arasında yer aldı. Hakkında ‘Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı’ düzenlenen DEKAP Temsilcisi Ekşi, jandarmadaki ifadesinin ardından, düzenlenen ‘Serbest Bırakma Tutanağı’ ile serbest bırakıldı.
Derelerin Kardeşliği Platformu’ndan Ömer Şan’ın haberine göre Ekşi ile birlikte Şimşirli’deki HES protestosuna katılan köylülerden 42’sinin, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet’, ‘Mala zarar verme’, ‘İş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘İşyeri dokunulmazlığının ihlali’ suçlamalarıyla suçlandığı öğrenildi.
İkizdere Cumhuriyet Savcısı Mahmut Bıçakçı’nın talimatıyla gözaltına alınarak jandarmada ifade verdikten sonra serbest bırakılan İsmet Ekşi Köylülerle birlikte eyleme katılan yaşam savunucularının demokratik ve yasal haklarını kullanarak bölgede yapımı planlanan HES projelerini protesto ettiklerini anlatan Ekşi, “HES firması yetkililerinin yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan bir soruşturma var. İddialar tamamen asılsızdır ve yargı ile kolluk kuvvetleri bu şekilde yalan beyanlarla oyalanmaktadır. Birileri bu tür baskı ve yıldırmalarla HES’lere karşı verdiğimiz mücadelenin önünü keseceklerini zannediyor. Yanıldıklarını görecekler” dedi.
Şimşirli Köyü sınırları içerisinde HES projesi geliştiren firma sahibinin daha önce İkizdere’de düzenlenen HES protestolarına ve yürüyüşlere katıldığına dikkat çeken Ekşi, “Bu beyefendi şimdi çıkmış HES projesi yapmaya çalışıyor. Bizler dün olduğu gibi bugün de yarın da doğal yaşam alanlarımızı, tarihimizi ve kültürümüzü yok ederek, bizi yurtsuzlaştıracak, sularımızın kontrol altına alınıp ticarileştirilmesinin önünü açacak, derelerimizi ve vadilerimizi katledecek bu projelere asla izin vermeyeceğiz” şeklinde açıklamalarını sürdürdü.
Doğal SİT alanı kararı alındı, ilan edilmedi
İkizdere Vadisi hakkında, zamanın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ‘Doğal SİT Alanı’ kararı alındığını vurgulayan Ekşi, “Ancak ne gariptir ki, bu kararın duyulması ve Sayın Başbakan ve ilgili bakanların gösterdiği tepkilerin ardından bu karar bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadı, ilan edilmedi. Ortada bir karar var ama alınan kararın kapsamı bilinmiyor. Defalarca başvurmamıza karşın SİT kapsamı hakkında ayrıntılı bir bilgi edinemedik. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin başvuruları da sonuçsuz kaldı. Ortada alınmış yargı kararları, bilimsel raporlar ve verilmiş yürütmeyi durdurma ve iptal kararları varken hala bu HES projelerinde ısrar edilmesine anlam veremiyoruz. Yargı kararlarında bu projelerin yasa ve yönetmeliklere, hukuka ve kamu yararına, uluslararası anlaşmalara açıkça aykırı olduğu vurgulanıyor. Bizim anladığımız burada HES’leri vadilerimize dayatanların açıkça hukuku hiçe saydığı, mevzuat ve yasadışı işlemler yaptığıdır? Bizler devletine, milletine koşulsuz bağlı olan köylüler, yurttaşlar olarak ikilem yaşıyoruz. Demokratik bir hukuk devletinde devlet, hukuk dışı, yasadışı, halkının istemediği, onaylamadığı bir işlem yapabilir mi? Yapamaz ise, demokrasiye, hukuka ve yasalara aykırı ise bu projeler, derhal bütün HES projelerinden vazgeçilmeli ve bizlerin talepleri dikkate alınmalıdır” diye konuştu.
Sendika.Org