İzmir’de kadınlar, polis tacizine karşı sokaktaydı. İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla buluşan kadınlar, Kantar Karakolu önünde basın açıklaması yaptı
İzmir’de kadınlar, polis tacizine karşı sokaktaydı. İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla buluşan kadınlar, Kantar Karakolu önünde basın açıklaması yaptı
İzmir’de kadınlar, polis tacizine karşı 20 Eylül’de eylem yaptı. İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 19.00’da Alsancak Vapur İskelesi’nde buluşan kadınlar, Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca yürüyerek Pasaport’ta bulunan Kantar Karakolu önünde basın açıklaması yaptı.
Uzun süren yürüyüş boyunca “Bağır bağır herkes duysun polis şiddeti son bulsun”, “İsyanımız başka bir dünya için”, “Kadınlar artık susmayacaklar, susmayacaklar, susmayacaklar”, “Gelsin baba, gelsin koca gelsin devlet gelsin cop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük”, ‘Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadi” sloganları atıldı.
Kantar Karakolu önündeki basın açıklamasını İzmir Kadın Platformu adına Jülide Aslan yaptı. 30 Ağustos 2012’de üç polis tarafından yüzüne biber gazı sıkılarak tecavüze uğrayan R. T.’nin 27 Temmuz’da tekrar aynı polis ve arkadaşı tarafından tecavüze uğradığını, bu tecavüz sonrası hamile kaldığını belirten Aslan, “Tecavüz sonrası 8 haftalık hamile olduğunu öğrenen R. T. kürtaj için savcılıktan belge istemiş, buna karşılık ‘Tabii doğuracaksın devlet tecavüz bebeğine bakar, kürtaj zaten yasaklandı’ diyen bir savcı polisin tecavüzünü meşru kılmaya devam etmiştir” dedi.
Cinsel taciz ve tecavüz devlet eliyle bilinçli olarak kullanılan bir işkence yöntemidir
Mücella Yapıcı’ya ince arama adı altında polislerin tacizinin 24 er taltif maaşı ile ödüllendirildiğini, İzmir’de Elif K.’nın cezaevinde ince arama adı altında cinsel tacize maruz bırakıldığını hatırlatan Aslan, “Gözaltında cinsel taciz iyice ayyuka çıkmıştır, 12 Eylül’ün işkencehanelerinde tüm kadınlara, ülkemizde yaşanan 30 yıllık savaşta devletin kolluk güçleri tarafından Kürt kadınlarına uygulanan cinsel taciz ve tecavüz, fiziksel şiddet dışında ayrıca biz kadınlara bir işkence aracı olarak kullanılmaktadır” dedi.
“Ne Mücella Yapıcı’ya ne Eylem K.’ya ne Elif K.’ya, ne H.P’ye ne de R.T’ye yapılanlar asla hafızalarımızdan silinmeyecek” diyen Aslan, bir an önce gözaltında cinsel taciz ve cinsel saldırılara son verilmesi ve sorumluların cezalandırılması talebini tekrarlayarak basın açıklamasını sonlandırdı.
Sendika.Org