Ankara Üniversitesi’nin öğrencilerine tehditlerle dayattığı kampus kart için anlaştığı Denizbank, kart almayanlar için 24-27 Eylül tarihlerinde fakültelere geliyor
Ankara Üniversitesi’nin kayıtlarda öğrencilere “Almazsanız yemekhanede yemek yiyemezsiniz” tehditleriyle zorla verilen kampus kart için anlaştığı Denizbank, kart almayanlar için 24-27 Eylül tarihlerinde fakültelere geliyor
Ankara Üniversitesi, üniversitelileri müşterileştirme politikaları kapsamında Denizbank ile anlaşarak kampus kart uygulamasını hayata geçirmiş, kayıtlar sırasında üniversitelilere okul kimliği yerine geçecek banka kimliği dağıtılmıştı. Kişisel bilgilerinin Denizbank ile paylaşılmasından rahatsız olan ve kartı almak istemeyen öğrenciler ise rektörlük yetkilileri tarafından “Yemekhanede yemek yiyemezsiniz” denilerek tehdit edilmişti.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve Denizbank, kampus kart dağıtımından umduğu sonucu alamamış olacak ki kart dağıtımını fakülte ve yüksekokullara yaymaya başladı. Ankara Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na ait internet sayfasından yapılan duyuruda Denizbank yetkililerinin 24-27 Eylül tarihleri arasında fakülte ve yüksekokullara geleceği duyuruldu:
Ankara Üniversitesi Öğrenci Kolektifleri ise üniversite yönetiminin Denizbank ve kampus kart uygulamasına dair bir açıklama yayımladı. Açıklama şöyle:
Üniversitemizde bankaları seven ilginç birisi var!
Bankaları bilirsiniz, güzel güzel vaatlerle size pek çok olanak sunarlar. Derler ki ‘biz sizin için varız’, ‘hayatınızı kolaylaştırmak için biz varız’. Hepimizde ‘he yav he’ der geçeriz. Esas dertlerinin ilk fırsatta bizleri yolmak olduğu konusunda şüphemiz yoktur. Hatta yakın zamanda ülkemizde kredi kartı borcu yüzünden intihar eden insanların haberleri üçüncü sayfaları süslüyordu.
Sevmeyiz ama kullanırız bankaları, kartlarını, kuyruklarına gireriz ATM’lerinin. Zira zorunda bırakılmış haldeyiz bankalara, hiçbir şey olmasa, kredimiz/bursumuz yatar, anamız babamız para gönderir hesaba ya da paramız yetişmez kredi kullanırız.
Her neyse, hepimizin sevmediği ama hepimizin kullandığı bu kurumları seven en az bir ilginç insanın üniversitemiz bünyesinde çalıştığını tespit etmiş bulunuyoruz. Öyle bir sevgi ki bu, öğrencilere haber vermeden öğrencilerinin bilgilerini vermiş bu bankaya. Ne karşılığında? Öğrenci kartlarımıza para yükleyebilme karşılığında. Hatta öyle abartmış ki bunu, yeni gelen öğrencilere bankayla sözleşme imzalatmış, bunu da kayıt prosedürünün bir parçası olarak yapmış.
Kademeli olarak da tüm öğrencilerin Denizbank’a ait kartlara geçiş yapacağı söyleniyor.
Görüleceği üzere, okul kartlarımızı bile Denizbank görevlileri dağıtıyor. Ama biraz araştırınca, Denizbank’ın müşterilerini her gün arayarak taciz eden bir banka olduğunu, anlaşmada olmadığı halde hesap ücreti kesimleri yaptığı, müşterisinin haberi olmadan borçlandırdığını görebiliyoruz. Tüketici şikayetleri sitelerinde ve sosyal medyada araştırınca elde ettiğimiz veriler bu yönde.
Ama bu işte bir terslik yok mu?
Bu manyağın şu sorulara cevap vermesi lazım:
1. ODTÜ ve Hacetttepe’de banka ile anlaşma yapmadan da kartlara para yüklenirken, bizim okulumuzda neden ihtiyaç duyuluyor?
2. Öğrenciler sözleşmeleri Eylül ayında imzaladığı halde, Denizbank’ın 28 Ağustos tarihinde yeni kayıt yaptıranlar adına hesap açmasıyla ilgili bilginiz var mı? Yeni kayıt yaptırmayan öğrenciler için de hesap açıldı mı? Açarken bu öğrencilere soruldu mu?
3. İnsanların rızası dışında kişisel bilgilerinin, telefon numaraları da dahil bankayla paylaşılması, gayri hukuki olması bir yana, ayıp değil mi? Biz senin telefon numaranı duvarlara yazsak hoş mu olur?
4. Bu işlem için Üniversite Senatosu karar aldı mı? Çünkü biz göremedik.
Not: Rektörlüğün öğrencileri sallamamasından mütevellit, sorularımıza cevap verilmezse üçüncü maddedeki fikri ciddi ciddi uygulayacak tanıdıklarımız var.
Kaynak: Kolektifler.net