Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi üyelerine yapılan sözlü ve fiziksel saldırının arkasından Fatih Belediyesi Basın Danışmanı çıktı, saldırıya uğrayanlardan Yiğit Ozar Sendika.org’ye saldırıyı anlattı
Tarihi Yedikule bostanlarını korumak için mücadele eden Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi üyelerine yapılan sözlü ve fiziksel saldırının arkasından Fatih Belediyesi Basın Danışmanı çıktı
Tarihi Bizans dönemine dayanan, dünyanın en eski kent içi tarım alanı Yedikule Bostanları, AKP’li Fatih Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin süs havuzlu park projesiyle yok ediliyor. Alelacele iş makineleriyle girilen bostanlarda, 30 yıldır geçimini buradan sağlayan insanların ürünlerini toplamalarına dahi izin verilmeden bostan alanının üzeri molozlarla kapatıldı.
Bostanları korumak için mücadele eden Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi üyeleri, bostanlara her gelişlerinde aynı 10-15 kişinin tacizlerine maruz kaldı. Bu tacizler 20 Temmuz’da fiziki şiddet ve takip halini aldı, altından Fatih Belediyesi görevlileri çıktı.
“Burayı Gezi yapamazsınız”
20 Temmuz günü İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ayten Alkan’la birlikte saldırıya maruz kalan Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi’nden Arkeolog Yiğit Ozar ile görüştük. Ozar, olay gününü ve sonraki gelişmeleri Sendika.Org’a anlattı:
20 Temmuz günü bir TV kanalı ile röportaj yapmak üzere alandaydık. Ben konuşurken etrafımızda bizi izleyen birkaç kişi vardı. Benden sonra Ayten Hoca röportaja devam ederken bu sayı 15 oldu. ‘Gidin buradan, burayı Gezi yapamazsınız, sizi istemiyoruz’ gibi sözlü sataşmalarına maruz kaldık. Hatta bizden kimlik göstermemizi istediler. Bu aynı grup ‘mahalleli’ aslında ilk günden bu yana bizi hiç dinlemeden, ne istediğimizi bilmeden belli ki kendilerine anlatılanlar doğrultusunda bize tepkiliydiler. Daha sonra, Cemal Kafadar hocayla gittiğimiz ilk gün de gördüğüm, belediye çalışanı olduğunu duyduğum kişi geldi ve onun gelişiyle tacizler arttı. Ben kendisine “Belediye çalışanısınız galiba, buyrun” dediğimde inkar etti. Bizim orayı provoke ettiğimizi söyledi, boynumu sıkarak ve iterek bana fiziksel şiddette, Ayten Hoca’ya da sözlü tacizde bulundu. Biz soluklanmaya bostanlara gittiğimizde oraya da geldi, önce yaya ardından da araçla takip etti. Aracın plakasını aldığımızı, fotoğraf çektiğimizi fark ettiğinde de gitti. Biz aynı gün Aksaray Emniyeti’ne giderek şikayette bulunduk. O gün bizim fotoğraflarımızı çekmeye çalışırken ben de telefonumla onun fotoğraflarını çekmeye çalışmıştım, yüzünü gizledi ancak çekebildiğim birkaç kareden onun belediyede basın danışmanı olarak çalışan Yüksel Göktürk olduğunu öğrendik. Geçen hafta da hem onun hakkında hem de görev yaptığı ve projenin bir parçası olan Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir hakkında suç duyurusunda bulunduk.”
Ozar, yaşanan saldırı ya da suç duyurusu ile ilgili bu zamana dek belediyeden herhangi bir açıklama gelmediğini de ekledi. Bir basın danışmanı olarak Yüksel Göktürk’ün tweetlerinin “gizli” olduğunu da ekleyelim.
Saldırılara rağmen Girişim mücadeleye devam ediyor. Ozar, geçen hafta çevik kuvvetle boşaltılan bostanlarda bir bostan okulunun başladığını söyledi. Şimdiki bostancıların Makedon göçmenlerden öğrendikleri bostancılık, meraklılarına bostan okulunda öğretiliyor hatta bir bostan korkuluğu yapma atölyesi dahi var.
Sendika.Org