Mısır’daki eylemlerde kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olayları gündemdeyken, Tahrir Meydanı’nı terk etmeyen kadınlar şiddete ve kadın düşmanlığına da meydan okuyor
Mısır’da hafta sonundan bu yana devam eden eylemlerde kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olayları gündemdeyken, Tahrir Meydanı’nı terk etmeyen kadınlar şiddete ve kadın düşmanlığına da meydan okuyor
Müslüman Kardeşler’in 1,5 yıllık iktidarı süresince adımlarını attığı kadın düşmanı politikaların en somut sonucu kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerin hızla artması ve suçluların aklanması olmuştu. Kadına yönelik şiddetin, gerici politikalar ile birlikte toplumun geniş bir kesimine yayıldığı görülmüştü.
Son olarak Tahrir Meydanı’nda hafta sonundan bu yana devam eden Mursi karşıtı eylemlerde 22 yaşındaki bir Hollandalı gazetecinin tecavüze uğraması ve hastaneye kaldırılması ülkenin gündemine oturmuştu. Kadın gazeteci, ailesinin refakatinde Hollanda’ya dönmüş, Mısır makamları olayla ilgili inceleme başlatıldığını duyurmuştu. Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü ise eylemlerin ilk dört gününde 91 kadının cinsel şiddete maruz kaldığını açıklamıştı.
Sadece pazar gecesi 46 saldırı
Mısır’da cinsel tacize karşı oluşturulan “Cinsel Tacizle Mücadele Grubu” (Operation Anti-Sexual Harassment), kurulduğu Kasım 2012’den bu yana en çok cinsel saldırının 30 Haziran Pazar akşamı gerçekleştiğini belirtti. Grup yalnızca pazar akşamı gerçekleşen protestolarda 46 kadının cinsel şiddete maruz kaldığını duyurdu.
BBC Orta Doğu muhabiri Jeremy Bowen pazar gecesi gerçekleşen protestolar sırasında attığı tweette, bir kadının cinsel saldırıdan korunmak için BBC’nin Kahire’deki binasına saklandığını belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Heba Morayef ise Şubat 2013’te yaptığı açıklamada iki yıl önceki değişimden bu yana kadınlara yönelik dayak ve cinsel tacizde herhangi bir azalma görmediklerini, aksine toplu tecavüz vakalarıyla karşılaştıklarını belirtti.
‘Erkekler organize birlikteliklerden cesaret alıyor’
Geçtiğimiz yıllarda Fransa’dan gazeteci Sonia Dridi ve Amerikan CBS kanalından Lara Logan da cinsel şiddete maruz kalmıştı. Logan olayların ardından Amerika’ya dönmüş ve dört gün tedavi görmüştü.
Mısır’daki cinsel saldırıların listelendiği “Harrassmap” adlı internet sitesinin ve Cinsel Tacizle Mücadele Grubu’nun gönüllüsü Engy Ghozlan, BBC Türkçe’ye kadınların Mısır’daki günlük yaşamlarında devamlı toplu tecavüze maruz kalmadığını, bu durumun erkeklerin Tahrir’deki organize birliktelikten cesaret almasıyla ortaya çıktığını belirtti.
Ghozlan, “Cinsel şiddet kadınları kamusal alandan, politikadan ve sosyallikten uzaklaştırmak için bir araç olarak kullanılıyor. Bugüne kadarki tüm yönetimler bu yöntemi uyguladılar. Kadınlara yönelik saldırılar başladığından bu yana devletin tutumu her zaman utanç verici oldu. 30 Haziran’da şiddete maruz kalıp hastaneye kaldırılan kadınlardan birinin güvenliğini umursamaksızın kimliğini açıkladılar. Üstelik devlet kadınlara Tahrir’in güvenli olmadığını, giderlerse başlarına gelecek şeylerden sorumlu olmadıklarını söyleme cüretini gösteriyor” dedi.
‘Hükümet cinsel şiddeti durdurmadı’
İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu’dan sorumlu yöneticisi Joe Stork, hükümet ve politik grupların kamuya açık alanlarda kadınlara yönelik cinsel şiddetin durdurulmasında başarılı olamadığının altını çizdi.
Stork, “Kadınların kamusal hayata katılımının engellenmesi Mısır’daki yaşam ve ülkenin gelişimi açısından çok büyük bir sorun. Mısır hükümetinin kadına yönelik şiddet hakkında yaptığı bölük pörçük açıklamalar çok yetersiz. Yetkililer cinsel tacize veya tecavüze uğrayan kadınların ihtiyaç duyduğu tıbbi ve psikolojik tedavilerin sağlandığından emin olmalı” diye konuştu.
Sendika.Org, BBC Türkçe