Kübalı muhaliflerin İspanya’da yaşadıkları; sosyalizm, kapitalizm, barınma hakkı ve bir bütün olarak insanca yaşam hakkı üzerine önemli dersler içeriyor….
Burada, eğer bir evin parasını ödemeyi göze almazsan, hiç kimse sana bir çatı sunmaz. Çocuklarınla birlikte açlıktan ölürsün…
Küba kökenli beş kişilik bir aile geçen Temmuz ayından bu yana kiralarını ödemedikleri için Alicante’deki evlerinden tahliye edilmek istenmelerine karşı direnince aileden bir erkek ve bir kadın birkaç gün önce Ulusal Polis tarafından tutuklandı. “Kolluk kuvvetlerine saldırma” gerekçesiyle hızlı bir şekilde yargılanmaya tabii tutulan bu her iki kişi şimdi serbest.
Polis binaya girmek üzereyken dışarıda toplanan ve büyük çoğunluğu Tahliyeleri Durdur Platformu’nun üyesi olan yaklaşık elli kişi erişimi engellemek için yere oturdu.
Tahliye edilen bu aile, siyasi muhalifleri Küba’dan çıkarmak için Katolik Kilisesi ve İspanyol hükümetinin hazırladığı bir plan kapsamında 2011 yılında İspanya’ya göç ettirilmiş.
Herhalde bu muhalifler Küba’da olduğu gibi ücretsiz konut hakkının ya da sosyalist Ada’nın garanti ettiği, çocuklara sağlıklı gıda temini, kaliteli ve parasız sağlık hizmetleri veya gündemlerindeki konulara karar vermek için belediyelerin ya da Millet Meclisinin kararlarına katılmak gibi hakların kapitalist İspanyol cennetinde de olduğunu hayal ediyorlardı.
Muhalifler gerçekle yüzleştiler… Burada, eğer bir evin parasını ödemeyi göze almazsan, hiç kimse sana bir çatı sunmaz. Şayet bir emlak mafyası, seni evinden atar ise başka hiçbir emlakçı seninle kontrat yapmaz; çocuklarınla birlikte açlıktan ölürsün (geçenlerde FAO garip bir şekilde, topraklarında açlığı sona erdirdiği için Küba’ya teşekkür etti) ve eğer hastalanacak olursan, hastaneden tedavi alabilmen ya da gerekli ilaçlara erişebilmen giderek daha da zorlaşacaktır (çocuklarının aldığı eğitimin her geçen gün daha da kalitesizleşmesinden söz etmiyorum bile).
2011 yılında İspanya’ya gelen bu muhaliflerin bazıları tarafından yapılan açıklamaların birkaçı şöyle:
“Küba’da olmak, burada sokakta olmaktan daha iyi” [Ismara Sánchez. El País gazetesi, 13 Nisan2012]
Idalmis Nunez, “Ben 31 Mart’tan (2012) beri sokaktayım, eve verecek param yok”, [Dışişleri tarafından İspanya’ya getirilen eski siyasi mahkumlara yapılan devlet yardımı geçen yıl kesildi, El País gazetesi, 9 Nisan 2012]
“Şimdi, hayat çok zor: Ailelerimizi evden uzaklara sürükledik ve onları besleyemiyoruz. Hayatımda ilk defa vicdan azabı çekiyorum. Ben çok korkuyorum.” [a.g.g]
Muhalif Bermudez, “Şimdi çocuklar için yiyecek yok, süt yok. Çoktandır okula gidemiyorlar çünkü ulaşım için gerekli paraya sahip değiliz.” [EFE Ajansı, Eski Küba mahkumları, Madrid’de çaresizliğini sergiliyor, 10 Nisan 2012]
Orlando Fundora ve eşi de aynı şekilde, vatan özlemi yanında bir de çok zor yaşam koşulları ile karşı karşıya kaldılar. Fundora, BBC’ye verdiği röportajda “Küba’da daha iyi besleniyorduk” açıklamasında bulundu. [Fernando Ravsberg, BBC, 23 Haziran 2011. Komünist-Katolik Komplo http://www.bbc.co.uk/blogs/mundo/cartas_desde_cuba/2011/06/la_conspiracion_catolico-comun.html]
Evet bayım, buna, en aptalı bile uykusundan uyandıran kapitalist asit banyosu denir; her ne kadar sermayenin diktatörlüğü altındaki İspanya ve diğer ülkelerde boyun eğme ve aptallık derecesi her geçen gün yeni rekorlar kırıyor olsa da… (Bu aptallık muhtemelen eğitimin işçiler ve diğer insanlar için tasarlandığı sosyalist ülkelerin aksine, pazarın yani kapitalistlerin ihtiyaçlarına göre planlamasının bir sonucu olarak okullarda ve üniversitelerde öğrenimin kötü oluşundan ve seviyesinin giderek düşmesi kaynaklanıyor.)
Büyük olasılıkla iki yıl önce İspanya’ya gelen bu Kübalı muhalifler, daha önce gelenlere de oldu gibi (bkz, İspanya’da, Kübalı muhaliflerin yeni hayatı; Salim Lamrani, 15 Temmuz 2012), Küba’da herkes için geçerli olan haklara ve insanların temel ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması özgürlüğüne, yani akla uygun tek seçeneğe sahiplerken, sahte kapitalist özgürlük tarafından aldatılmış olmaları sebebiyle çaresizler.
İspanya’daki özgürlük hakkında bazı gerçekler; yıllara göre evlerinden tahliye edilenlerin sayısı:
2008 yılında 5 bin 616, 2009 yılında 7 bin 29, 2010 yılında 9 bin 517, 2011 yılında 10 bin 884, 2012 yılında 12 bin 610.
(2011 yılı sayımına göre İspanya’nın nüfusu: 47,190.493; ç-n)
[cuestionatelotodo’daki İspanyolca orijinalinden Atiye Parılyıldız tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.