Erdoğan Bayraktar, ilaç isteyen kanser hastası üniversite öğrencisinin cebine para sıkıştırdı. Öğrenci, ‘Ben dilenci değilim’ dedi. Bir üniversiteli de bakana açık mektup yolladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ilaç isteyen kanser hastası üniversite öğrencisinin cebine para sıkıştırdı. Öğrenci, ‘Ben dilenci değilim’ dedi. Bunun üzerine başka bir üniversiteliden Bayraktar’a açık mektup geldi. Bu mektubu yayınlıyoruz:
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Cebimize para sıkıştırıp bizi başınızdan def ettiğiniz zaman size minnet duymayacağız!
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Her tarafı paralılaştırılmış üniversitelerde harçları kaldırıp “bize teşekkür etmeleri lazım” diye böbürlendiğiniz zaman tam da bu yüzden yalakalarınızın aksine size çiçeklerle değil yumurtalarla karşılama hazırlıyoruz.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
İnsanların evlerini başına yıktığınız zaman alın bunu diyerek verdiğiniz üç beş kuruşluk enkaz bedellerine karşılık “barınma hakkımızı isteriz” diyerek karşınıza dikilmemiz bundandır.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Göçükler altında can verdiği zaman işçiler, ailelerine vereceğiniz 25 bin TL sadaka küfür gibi gelecek bizlere, gitmeyecek hoşumuza, aksine içimiz acıyacak derinden gelen bir öfke kaplayacak bedenimizi.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Camilere gidip harçlık dağıttığınız çocukların, akşam evlerinde okul müdürlerinin aidat paralarını ödemezlerse sınıfta bırakmakla tehdit ettiklerini ağlayarak ana babalarına anlattıklarını hepimiz biliyoruz. Cebindeki son parayı da devletin okullarına aidat ödeyen aileler de sadakalarınızı istemiyor.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Derelerimiz kurutulduğu zaman topraklarımızdan kopup, plazalarla süslü metropollerinizin varoşlarına yerleşmeyi değil, özgür akan derelerimizi istiyoruz.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
“İşsizlik yok iş beğenmiyorlar” dediğiniz ülkemizde, kuralsız, esnek ve kayıt dışı çalışmaya mahkûm edilmekten bıktık.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Günde beş kayıp verdiğimiz kadın erkek iç savaşında, süsleyip kadın kılığına soktuğunuz, aslı erkek bakanınız Şahin meclis salonlarında dans ederek ölümlerin önüne perde çekmiş olmuyor.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Geleceksizliğe mahkum ettiğiniz milyonlarca genç işsiz, kariyer etkinliklerinde başarı hikayeleriyle uyutamayacağınız kadar yakıcı hissediyor yarınının olmadığını.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Bize sadaka olarak dağıttıklarınızdan arta kalanı İsrail’i koruyan füze kalkanlarına harcadığınızı görüyoruz ve itiraz ediyoruz. Binlerce özür diletseniz de alın terimizle kazandırdıklarımızın bize bombalarla geri döneceğini öngörebiliyoruz.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Daha bir yıl önce bozuk sütlerle çocukları zehirleme pahasına sadaka şovları yaptığınızı unutmadık, oysa ülkemize üs kurdurttuğunuz Amerikan ve Alman askerleri Ortadoğulu kardeşlerimizi nasıl öldüreceklerinin talimini yaparken, molalarında kuş sütü eksik sofralarda ağırlanıyor.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Engellileri iki yanlarınıza alıp fotoğraflar çektirmeyi iyi bildiğinizi ama kentlerde engellilere yaşam alanı sağlamadığınızı en âmâmız bile görüyoruz. En sağırımız bile duyuyoruz.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Yaşam mücadelesi verirken, piyasalaştırılmış sağlık sistemlerinizin peşkeş çekildiği uluslar arası ilaç kartellerine ödeyecek para bulamadığımız zaman cebimize sıkıştırılan liralarınız bizim onurumuza dokunuyor.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Sizin göstermekten imtina ettiğiniz(!) onurunuzun aksine, aşağılandığımız zaman yarın öfkeye dönüşecek olan hislerimiz göz yaşları olup süzülüyor yanaklarımızdan.
Biz dilenci değiliz sayın bakan,
Size dilenmeyeceğiz. Direneceğiz! Direneceğiz!
Tebaa değil yurttaş olmak için direneceğiz.
Sosyal haklarımız için direneceğiz.
İnsanca yaşamak için direneceğiz.
Daha fazla ve daha fazla direneceğiz, ta ki kirlettiğiniz bu ülkede onurlu ve başı dik vatandaşlar olarak daha iyisi için çabalayacağımız yarınlar gelene kadar.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.