Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Yukarı Dikmen’de gerçekleştirmek istediği kentsel dönüşüm projesini hiçbir zemin etüdü yapılmadan “riskli alan” ilan etmesi kararı yargıya taşındı Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş’in haberine göre bölge halkından Hasan Irmak’ın avukatı Ender Büyüçulha, riskli alan olduğu iddia edilen bölgede tek katlı yapıların yerlerine yapılacak 20-30 katlı apartmanların da aynı tehdit altında olduğunu dile getirerek […]
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Yukarı Dikmen’de gerçekleştirmek istediği kentsel dönüşüm projesini hiçbir zemin etüdü yapılmadan “riskli alan” ilan etmesi kararı yargıya taşındı
Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş’in haberine göre bölge halkından Hasan Irmak’ın avukatı Ender Büyüçulha, riskli alan olduğu iddia edilen bölgede tek katlı yapıların yerlerine yapılacak 20-30 katlı apartmanların da aynı tehdit altında olduğunu dile getirerek karar hakkında dava açtı. Yukarı Dikmen’in riskli alan olmasını öngören belediye meclis kararının iptali için açılan davanın dilekçesine ilişkin bilgi veren Avukat Ender Büyükçulha, riskli alan kararının yasa ve uygulama yönetmeliğine aykırı olduğuna dikkat çekti. Riskli alan kararı alınabilmesi için bir bölgenin zemin yapısında veya üzerinde yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıması gerektiğini işaret eden Büyükçulha, belediye meclis kararında ise bu maddi unsurun bulunmadığını söyledi. Dilekçeye göre kararda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan görüş alınmadığına işaret edildi.
20-30 katlı apartmanlara risk yok mu?
Dilekçede zemin yapısı nedeniyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığı gerekçesinin bizzat idarenin uygulamasıyla çeliştiğini dile getiren Büyükçulha, söz konusu can ve mal kaybı riskinin yıkılmak istenen gecekondular için olduğu kadar yerlerine yapılan 20-30 katlı apartmanlar için de söz konusu olduğunu vurguladı. Dilekçede, zemin yapısı hakkında bir değerlendirme yapılabilmesi için jeolojik ve jeoteknik incelemelerin, yapı durumuna dair mimari, yapısal ve statik tespitlerin yapılması gerektiğinin fakat bu işlemlerin yapılmadığının altı çizildi.
Risk 10 günde oluşuverdi
Büyükçulha, dava dilekçesinde Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası’nın ardından bir uygulama yönetmeliğinin yayımlandığını, Dikmen Vadisi’ne dair kararının bu yönetmeliğin 4. maddesine göre toplam 10 noktada aykırılık içerdiğini belirtti. Dilekçeye göre yasanın ardından uygulama yönetmeliğinin 4 Ağustos 2012’de Resmi Gazete’de yayımlandığı, vadiye ilişkin Belediye Meclisi İmar ve Bayındırlık Komisyon kararının da 14 Ağustos 2012’de alındığına dikkat çekti.
Dikmen Vadisi’nin riskli alna olduğunu gösteren teknik etüt ve idari işlemlerin yalnızca 10 günde tamamlandığı gibi bir gerçeğin ortaya çıktığını vurgulayan Büyükçulha, gecekondu yıkımlarının hızlanması için yasadan yararlanılmak istendiğini savundu. Vadi halkı adına verilen dilekçede, kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
Sendika.Org/ Ankara, Cumhuriyet