İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırılarla ilgili gözlem raporunu açıkladı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde, Avukat Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Yöneticisi Meral Çıldır, İHD üyesi Ayşe Günaysu ve AKA-DER Genel Başkanı Altan Açıkdilli’nin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırılarla […]
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırılarla ilgili gözlem raporunu açıkladı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde, Avukat Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Yöneticisi Meral Çıldır, İHD üyesi Ayşe Günaysu ve AKA-DER Genel Başkanı Altan Açıkdilli’nin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırılarla ilgili gözlem raporu açıklandı.
Samatya’da 28 Kasım’dan itibaren yaşlı Ermeni kadınların saldırıya uğraması ve Marissa Küçük cinayetinin yaşanmasının ardından İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon yerinde araştırma çalışmalarına başlamıştı. Saldırıya uğrayanların aileleriyle, mahalle esnafıyla ve Marissa Küçük’ün cenaze töreninde Samatyalılarla yapılan görüşmelerin sonucunda komisyonunun gözlem ve izlenimleri rapor haline getirildi.
Son iki ayda beş saldırı
28 Kasım’da Turfanda Aşık’ın öldüresiye dövülmesi, 28 Aralık’ta Marissa Küçük’ün öldürülmesi, 6 Ocak’ta Ermenilerin Noel’i olan Surp Dzınunt Bayramı gününde ismi öğrenilemeyen bir başka yaşlı kadını kaçırma girişimi, 22 Ocak’ta Sultan Aykar’a yönelik saldırı ve 23 Ocak’ta İHD yöneticilerinin Aksaray Emniyet Müdürlüğü’nde saldırılarla ilgili yaptığı görüşme sırasında bir başka yaşlı kadının eve girerken saldırıya uğraması söz konusu raporda detaylı biçimde işlendi.
Saldırıların arka planı
Samatya’daki saldırıların toplamının yer aldığı raporda ayrıca Marissa Küçük cinayetiyle ilgili İHD’nin araştırmasında ortaya çıkan somut gerçeklerin üzerinde duruldu. İHD’nin araştırması ile ortaya çıkan bazı gerçekler arasında; Küçük’ün üzerindeki giysilerin tamamen çıkarılmış olması, vücudunda kesici bir aletle açılmış kesikler görülmesi, yaşlı kadının ağır şekilde dövülmesi ve Küçük’ün evinde bulunan paralara dokunulmaması bulunuyor.
Toplantıda bu gerçeklere dayanarak, yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırıların basit birer hırsızlık veya gasp olmadığı, sistematik olarak yapılan ırkçı saldırılar olduğu üzerinde duruldu. Saldırıların ırkçı niteliğinin kanıtı olarak da 22 Ocak’ta saldırıya uğrayarak bir gözünü kaybeden Sultan Aykar’ın adını taşıyan “Geberdi” logolu bir Facebook sayfası açılması ve 177 kişinin sayfaya “arkadaş” olarak kayıtlı olması gösterildi.
Bir şeyler gizleniyor mu?
Basın toplantısında ayrıca, Küçük’ün cenaze töreninin yapıldığı Samatya Surp Kevork Kilisesi’ndeki tören sırasında konuşma yapan Samatya’nın yerlisi din adamının sözleri üzerinde duruldu.
Söz konusu kişinin, Küçük’ü yıllardır tanıdığını, komşuluk ve dostluklarının sıkı olduğunu anlattıktan sonra, güvenlik güçlerine büyük güven duyduklarını söylemesi ve cemaati “Şimdi sizden dedikoduların hiçbirine inanmamanızı istiyorum. Şu ana kadar duyduğunuz ne varsa hepsini unutun” sözleriyle uyarmasının çelişkili bir anlam yarattığı söylendi.
Bu sözlerin bir yandan Ermeni kimliğine yönelik ırkçı bir tehdit korkusunu ve endişesini yatıştırmayı amaçladığı, diğer yandan da “bir şeylerin gizlendiği” izlenimini yarattığı vurgulandı.
Basın toplantısında, soruşturma süreciyle ilgili olarak savcılığın dosya üzerinde “gizlilik” kararı vermiş olmasının nedenin söz konusu endişe ya da gizleme olma olasılıkları konuşuldu. Ayrıca mevcut hukuk diliyle “suç örgütü”ne karşı yürütülmekte olan bir soruşturma ya da ulusal güvenliği tehdit eden bir tehlike söz konusu olmamasına rağmen bir cinayet dosyasının bilgilerinin basından ve kamuoyundan saklanma nedeni sorgulandı.
Samatyalı Ermeniler korkuyor
Basın toplantısında, Samatya’da yapılan görüşmelerde, sohbet derinleştikçe orada korkunun egemen olduğunun, Ermenilerin gerçek anlamda yurttaş olamadıklarının, ayrımcılığın toplumda doğal olduğu hissiyatı içinde olduklarının ortaya çıktığı söylendi. Raporda Samatyalıların şu sözlerine yer verildi: “Yaşlılarımızı yalnız bırakmak istemiyoruz. Çok tedirginiz, çok korkuyoruz”, “Bir tinerciyi bulup çıkaracaklar, işte suçluyu bulduk diyecekler. Sağ olsunlar, var olsunlar ama bu cinayet ve saldırıların ardındaki duygu ve dürtüleri açıklamayacaklar.”
‘Devlet görevlerini hatırlasın’
Toplantıda, soruşturmanın şeffaf yürütülmesi, Adalet Bakanlığı’yla koordinasyon halinde olunması, gizlilik kararının kaldırılması, sadece failin bulunması ile sınırlı kalınmaması, failin bağlantılarının analizinin yapılması, ırkçılığı suç sayan yasanın derhal çıkarılması ve Samatya halkının kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak adımlar atılması gibi taleplerin İçişleri Bakanlığı’na iletileceği açıklandı. Basın toplantısında açıklanan gözlem raporu, İHD İstanbul Şubesi adına İçişleri Bakanlığı’na gönderilecek.
Sendika.Org