Turkcell’in Yolda Takip kampanyası, erkeklerin kadınlar üzerinde, işverenin işçiler üzerinde denetimini pekiştirecek bir servis Turkcell ‘Yolda takip’ başlığıyla bir kampanya başlattı. Kampanya, Turkcell tarafından “Yolculuğu boyunca yakınlarınızın nerede olduğunu merak ediyorsanız Yolda Takip servisinden faydalanabilirsiniz” diyerek tanıtılıyor. Servis, karşı tarafa giden mesajın onaylanmasıyla kullanıma açılıyor. Seçilen takip süresi boyunca, takip edilen kişinin nerede olduğu SMS’lerle […]
Turkcell’in Yolda Takip kampanyası, erkeklerin kadınlar üzerinde, işverenin işçiler üzerinde denetimini pekiştirecek bir servis
Turkcell ‘Yolda takip’ başlığıyla bir kampanya başlattı. Kampanya, Turkcell tarafından “Yolculuğu boyunca yakınlarınızın nerede olduğunu merak ediyorsanız Yolda Takip servisinden faydalanabilirsiniz” diyerek tanıtılıyor. Servis, karşı tarafa giden mesajın onaylanmasıyla kullanıma açılıyor. Seçilen takip süresi boyunca, takip edilen kişinin nerede olduğu SMS’lerle bildiriliyor.
“Alıcısı olan her şeyi satmak mübah” diyerek yola çıkan Turkcell, bu servisinin reklamında da kime hizmet ettiğini gösteriyor. Bir erkek kullanıcının “takipçi” olduğu anlaşılan reklamda, takipçinin eşinin, kızının ve oğlunun hangi koordinatlarda olduğu gösteriliyor.
Takipçiyi sevimli göstermek için de Turkcell, kişileri “karıcım”, “kızım”, “oğluş” şeklinde gösteriyor.
Feministler, servisin bireylerin en temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği ve bundan en fazla kadınların etkileneceği gerekçeleriyle kaldırılmasını istiyor. Turkcell’e bunun için çağrı metni gönderen Feministler, servisi “Turkcell’in erkek şiddetine hizmeti” diye değerlendiriyor.
Takip sisteminin sözde cinsiyetsiz bir kişi gibi öne sürüldüğünü söyleyen Feministler, “Biz biliyoruz ki halihazırda en çok takip edilenler babaları, abileri, sevgilileri, kocaları, eski kocaları tarafından baskı altında tutulan kadınlar. Bu servis yeni bir takip mekanizması sunarak erkeğin kadını baskı altında tutup denetlemesine davetiye çıkarıyor. Rızanın ne gibi koşullara bağlı olduğu, onay/cevap vermeme durumunda nelere yol açılabileceği düşünülmeden kullanıma sunulmuş bu servisin vakit kaybedilmeden kaldırılmasını talep ediyoruz” diyor.
Erkeklerin kadınlar üzerindeki baskı ve şiddetinin önemli araçlardan birinin takip olduğuna dikkat çeken Feministler, erkeğin takip isteğine “kadın istemezse onay vermez” demenin de boş bir söylem olduğunu ifade ediyor. Feministler, Turkcell’in, kadınların bu talep karşısında ne yapmak zorunda bırakılacaklarını görmezden geldiğini söyleyerek “Türkiye’nin en büyük operatörlerinden biri operatörlerinden biri olarak süregiden erkek şiddetine ‘servis sunarak’ ortak olmayı seçmiştir” diyor.
Servis elbette yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki denetime hizmet etmiyor, işverenin çalışanı takip etmesini sağlayan sistemlere bir yenisi de eklenmiş bulunuyor. Feministler bu duruma da dikkat çekerek, toplumdaki eşitsiz ilişkileri fırsat bilerek ticari kazancı, bireyin hak ve özgürlüklerin üstünde tutan Turkcell’i uyarıyor: “Bu servisin doğurabileceği her türlü hak ve özgürlük ihlalinin vebali Turkcell’indir.”
Sendika.Org