Handan Koç‘un “erkek egemenliğine karşı cins mücadelesi içinde yazıldılar” diye tanımladığı kitabının temel iddiası, Türkiyeli islamizm ve muhafazakârlığın birleşik bir ideoloji olduğu ve kadınların karşı çıkışlarının diğer muhaliflerinkinden temelden farklı olması gerektiğine dayanıyor
“Çizgimiz muhafazakârlığın genlerine ve tarihi kodlarına uygun bir şekilde, siyaset yaptığı coğrafyanın toplumsal ve kültürel geleneklerine yaslanmaktır… Devrimci dönüşümlere karşı tedrici ve doğal sürecinde işleyen bir toplumsal dönüşümü savunuyoruz.”
Bu ifade 2004 yılında Yalçın Akdoğan tarafından kaleme alınan Ak Parti’nin yeni muhafazakârlık başlıklı politik manifestosunda yeni bir ideolojiden bahis edildiği iddiası ile yer almıştı. Geleneklere bağlılık ve doğal süreçlere güven… Mahşerin bu iki atlısıyla feminist kadınların hesaplaşması yüzyıllardır sürüyor.
Handan Koç’un erkek egemenliğine karşı cins mücadelesi içinde yazıldılar diye tanımladığı kitabı dört ana bölümden oluşuyor. Kitabın temel iddiası Türkiyeli islamizm ve muhafazakârlığın birleşik bir ideoloji olduğu ve kadınların karşı çıkışlarının diğer muhaliflerinkinden temelden farklı olması gerektiğine dayanıyor. İslamizm ve muhafazakârlık kadın özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin hep karşısında yer alır: Yazar “dostumuzu tanımalıyız ama düşmanımızı daha iyi tanımalıyız ” düşüncesinden hareketle klasik İslamcılığın kadınlara yönelik yaklaşımlarını aşk, cinsellik, beden ve emek politikaları açısından eleştiriyor. Kitap daha sonra Şule Yüksel Şenler’den başlayarak kadınların sıkıştırıldığı örtünme meselesini ele alıyor. Taha Parla ve Said Nursi’nin konu ile ilgili yazdıkları feminist açıdan gözden geçiriliyor. Daha sonraki bölümde dört makale yer alıyor: Milletin Adamları, Liberaller Ve Kadınlar, Sızıntı Dergisi Otuz Yaşında, Gülenizmde Kadın, Yaşlanan Cumhuriyet, Sosyal Demokratların Kırmızı Çizgileri.
Kitabın son bölümünde ise İran kadın hareketinin en önemli kampanyasının belgesi olan “Bir milyon imza” broşürünün Türkçesi ilk defa yayınlanıyor.
Bu kitapta;
Feministler neden bedenimiz bizimdir diyor?
Aşk’tan anneliğe her konuda İslamcı tezler kadınlara ne öğütlüyor?
Menderes, Özal ve Erdoğan milletin adamları ise biz milletin nesiyiz?
Kadın fıtratı tesettürü gerekli mi kılar? …gibi sorulara cevap aramış yazılar yer alıyor.
DESTEK YAYINLARI
ARAŞTIRMA- 2012