nevin yıldırım 21. yüzyıl türkiyesi’nde kadınların eşkıyası. geçen yüzyılda, önceki yüzyıllarda büyük bir ihtimalle başka kadınlar da vardır böyle ama ne yazık ki onları tanımıyoruz 12 martta çocuktum, ailem solcuydu, yenilgimizi, annemin babamın tanıdığı genç insanların katlini radyodan dinliyorduk, gün be gün. şehir şakisi sözünü ilk o sırada duydum. bu şekilde bahsedilenlerin şehir gerillası olduğunu […]
nevin yıldırım 21. yüzyıl türkiyesi’nde kadınların eşkıyası. geçen yüzyılda, önceki yüzyıllarda büyük bir ihtimalle başka kadınlar da vardır böyle ama ne yazık ki onları tanımıyoruz
12 martta çocuktum, ailem solcuydu, yenilgimizi, annemin babamın tanıdığı genç insanların katlini radyodan dinliyorduk, gün be gün. şehir şakisi sözünü ilk o sırada duydum. bu şekilde bahsedilenlerin şehir gerillası olduğunu çok daha sonra öğrendim; şaki kelimesinin eşkıyanın tekili olduğunu da. belki de zamanın trt türkçesi bu dilbilgisi kuralını, o gençler için eşkıya gibi büyülü bir terimi kullanmamak adına bahane etmişti. oysa eşkıya hep tekildir, çoğaldı mı, devrim olur.
adaletsizliğe, haksızlığa karşı eline silah alıp dağa çıkanlar sadece bu topraklara özgü değil. eşkıya, bilgi ve bilinçle değil öfke ve isyanla hareket eder, “kitapsız”dır, dilinde en fazla deyişler, eyleminde bol bol yanlış vardır ama tarihte daha sonra kitap, bilgi ve bilinçle hareket edeceklere yol gösterir, cesaret verir.
nevin yıldırım 21. yüzyıl türkiyesi’nde kadınların eşkıyası. geçen yüzyılda, önceki yüzyıllarda büyük bir ihtimalle başka kadınlar da vardır böyle ama ne yazık ki onları tanımıyoruz.
nevin, uzun zamandır kendisine silah zoruyla tecavüz eden adamı öldürdü, kafasını kesti, köy kahvesinin önüne götürdü; anlatıldığına göre. ne dediğinin önemi yok, nevin “kitapsız”, bizler gibi politik olarak doğru konuşmayı bilmiyor, zaten politikayı bildiği de şüpheli. ama köyün en erkek mekanını eliyle koymuş gibi biliyordu tabii. eşkıya hayatı bazen kitap ehlinden iyi tanır, köyün erkekleri durumun farkındaydı ama akıllarına dedikodudan başka yapacak bir şey gelmemişti. nevin “namusuma laf ettiler” diye anlatır bunu; tecavüzün suçunu mağdura yüklemişlerdi, deriz biz.
nevin’i tecavüzden koruyamayan hukuk ve kolluk kuvvetleri onu tutuklamak ve cezalandırmakta mahir, tabii.
nevin hamile, “onu doğuracağıma ölürüm” dediği bebek artık kürtaj edilemeyecek kadar büyümüş içinde.
bazı kulakları tersten göstermek gerekiyor. o da, kadınları derdi selülit, mahareti topuklu ayakkabıyla yürümek, cesareti dekolte giymek olarak gösterenlere okkalı bir tokat attı. dert mi aradınız, sabır mı, cesaret mi? hepsi var nevin’de.
toplum, devlet, hukuk el birliğiyle nevin’i mutsuz etti, mahcup etti, katil etti.
bundan sonra işler değişsin, nevin özgür olsun, hem bu çocuğun anneliğinden hem de cezadan kurtulsun.
eşkıya dünyaya hükümdar olmaz ama el verirsek, nevin o dik başını sadece onurla değil mutlulukla da taşır.