5 Haziran 2012 tarihinde tutuklanan tıp öğrencileri ile dayanışmak adına, İstanbul Tabip Odası 11 Ağustos 2012 tarihinde Galatasaray Postanesi önünde kart atma eylemi gerçekleştirdi. Postane önünde stant kurularak başlayan eylemde, katılımcılar hazırlanan kartları tutuklu öğrencilere postaldılar.

Eylemde ilk olarak tutuklu 13 tıp öğrencisinin isimleri sıralanarak bu öğrencilerin Sincan F Tipi Cezaevinde tutuklu oldukları belirtildi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Taner Gören, “Bugün cezaevlerindeki tutuklu tıp öğrenci sayısı 13, bununla birlikte 2800’ü aşkın öğrenci tutuklu veya hükümlü. Öğrenciler, akıl almaz ve hiçbir şekilde suç teşkil etmeyecek iddia ve suçlamalarla tutuklanarak cezaevlerine gönderilmişlerdi. Bu nasıl demokratik bir ülkedir. Ne söyleseniz suç olarak değerlendiriliyor. Cezaevleri insanları alamayacak derecede dolu hale gelmiştir. Bu yaşananlar insanlık suçudur” dedi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Haksız, hukuksuz, keyfi uygulamaların son örneği olan tıp öğrencilerinin tutuklanmalarına ilişkin basın açıklaması yapmak, genç meslektaşlarımızla dayanışmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için buradayız. Aydınların, gazetecilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklanıp uzun süreler cezaevlerine kapatıldığı bir dönemde, bu yaşananlar bir tesadüf değildir, bir bütünün parçasıdır. Yaşanan bu keyfi süreçte tıp öğrencilerine terörist muamelesi yapılmaktadır”

Hazırlanan basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Feray Kaya tarafından okundu. Açıklamada, tutsak tıp öğrencilerinin ‘suç delilleri’, eylemleri sayılarak haksız ve hukuksuz tutuklama teşhir edildi. Tutukluluk kavramı açıklanarak normalde istisna olması gerekirken bugün bir ceza yöntemine dönüştüğü vurgulandı.

Açıklamada ayrıca: “Bizler, geleceğin açık fikirli, sorgulayıcı ve mücadeleci genç hekim adayı arkadaşlarımıza kefiliz. Onlar bizim geleceğimizdir. O nedenle bir an önce özgür bırakılmalarını talep ediyoruz. Buradan bir yandan onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek üzere dayanışma kartlarımızı yolluyor diğer yandan kamuoyuna bu haksız- hukuksuz tutuklamaları teşhir ediyoruz.”

Eylem, “Özgürlük hakimlerini, İnsan Hakları Evrensel Bildirisini bir kez daha okumaya davet ediyoruz” denerek temel demokratik hakların sayılmasıyla bitirildi.

Kaynak: Hekimedya