İstanbul’da bir ay içerisinde üç ayrı olayda, normal doğum ısrarı iki bebeğin bir kadının ölümüne yol açtı Zeytinburnu Semiha Şakir Doğumevi’nde doğum sırasında rahatsızlanan 40 yaşındaki Şükriye Tuğ hayatını kaybetti.CNN Türk’ün haberine göre Şükriye Tuğ’un sancıları tutunca 31 Temmuz’da Başakşehir Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada bebeğin anne karnında zehirlendiği söylendi, Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve […]
İstanbul’da bir ay içerisinde üç ayrı olayda, normal doğum ısrarı iki bebeğin bir kadının ölümüne yol açtı
Zeytinburnu Semiha Şakir Doğumevi’nde doğum sırasında rahatsızlanan 40 yaşındaki Şükriye Tuğ hayatını kaybetti.CNN Türk’ün haberine göre Şükriye Tuğ’un sancıları tutunca 31 Temmuz’da Başakşehir Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada bebeğin anne karnında zehirlendiği söylendi, Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Bu hastaneden de yer olmadığı gerekçesiyle Zeytinburnu Semiha Şakir Doğumevi’ne sevk gerçekleşti. Burada anne ve çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu söylenerek Şükriye Tuğ doğuma alındı.
Her şeyin normal olduğunu düşündüklerini söyleyen Tuğ’un görümcesi Zeynep Tuğ yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Hastamız buraya sevk edildiğinde bebeğin anne karnında zehirlendiği söylenmişti. Burada annenin ve bebeğin sağlık durumunun çok iyi olduğunu ve normal doğumun gerçekleştirileceğini söylediler. Söylendiğine göre anne orada iki defa bayılıyor. Yüksek tansiyonu varmış. Buna rağmen normal doğumda ısrar ediyorlar. Üçüncü kez bayıldığında anneyi mecburen sezaryene alıyorlar. Ameliyat bittiğinde yoğun bakıma alıyorlar ve bugün sabah saatlerinde bize öldüğünü söylediler. Bebek bayılma esnasında anne karnında oksijensiz kaldığı için yoğun bakıma alınıyor.”
Savcılığa suç duyurusunda bulunan Şükrüye Tuğ’un eşi Ziya Tuğ, “Normal doğum olacağı ve hiçbir problem olmadığı söylendi. Başbakanımız sezaryene karşı olduğunu söylemişti. Ama işte sezaryen olmadığı için eşimi kaybettim. Bebeğim yoğun bakımda. Onun da hayati tehlikesi var. Ben gereken mercilere dilekçemi verdim. Şikayette bulundum. Ben kimseyi suçlamıyorum. Ama kusuru olanlar bulunsun, bunu istiyorum” dedi.
Tuğ ilk değil
Zeytinburnu’nda yaşanan ölüm sezaryenin kısıtlanmasından sonraki üçüncü ölümlü vaka. 4 Temmuz’da Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden Arife Kaplan normal doğum ısrarı sonucu öldü. Normal doğum için Kaplan’ın saatlerce karnına bastırıldı ve uzun bir süre sonra sezaryene alındı. Ancak karnına fazla bastırıldığı için, rahmi yırtarak karın içine çıkan bebek yaşamını yitirdi. Hastane doktorları, Arife Kaplan’ın ağabeyi Ali Saçlı’ya “Kurtulduğuna dua edin, Berat Kandili hatırına dua edin” dedi.
10 Temmuz’da doğum için Kadıköy’de özel bir hastaneye giden Saniye Süslü ikiz bebeklerinden birini kaybetti. Süslü, doğum sırasında sancısı gelmediği için sezaryen yapılmasını istedi doktor normal doğum yapılmasına karar verdi. Baba Yusuf Süslü Normal doğum, gerekirse de sezaryenle doğum yapılması konusunda evraklara imza attıklarını söylüyor.
Hekimler korkutuldu bir kere
Yaşanan ölümleri konuyla ilgili uygulamanın yol açtığı sorunları Aile Hekimliği Uzmanı Nazmi Algan’la konuştuk. Algan, dünyanın hiçbir yerinde tıbbi bir müdahalenin yasayla sınırlarının ve çerçevesinin çizilmediğine dikkat çekti. Sezaryen oranlarının AKP döneminde arttığına işaret eden Algan, artışın nedenini özel hastanelerin çoğalması ve performans uygulaması olduğunu söyledi. Yasada belirtilen “tıbbi gereklilik olmadan kadınlar sezaryen yaptıramayacak” sözlerinin ucunun açık olduğunu söyleyen Algan, bu duruma doktorun karar vereceğini ama doktorlarında yasal sınırlandırma nedeniyle “mahalle baskısı” hissettiğini anlattı. Algan,tıbbi konulardan kararların yasayla değil doktor kararıyla verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Algan, sezaryen yasasında ‘tıbbi gereklilik olmadan kadınlar sezaryen yaptıramayacak’ maddesiyle ilgili Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “…bir kadının sadece doğum korkusu olmasını bile tıbbi gereklilik sayıyoruz” açıklamasını hatırlattı. Bu açıklamayla hekimlere geniş bir yetki verilmiş gibi göründüğünü söyleyen Algan, öte yandan başbakanın ‘sezaryenle doğuma karşı olan bir başbakanım ve bunu bir cinayet olarak görüyorum’ açıklamalarının hekim üzerinde bir baskı oluşturduğunu ifade etti.
Sendika.Org