KESK ve KESK’e bağlı sendikalara 25 Haziran sabahı yapılan operasyonlarda tutuklanan Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik ve Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Sakine Esen Yılmaz’dan mektup var

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, operasyon sürecini özetlediği mektubunda AKP iktidarının son tutuklamalarla Sincan Cezaevi Kampusu’nu ikinci bir KESK adresine dönüştürdüğünü söyledi. Saldırının KESK’in mücadelesine ve birikimine yönelik olduğunu, KESK’i marjinelleştirmeyi amaçladığını belirten Bozgeyik, operasyonlardan sonra yapılan eylemlilikleri “Dört gün boyunca gece gündüz demeden, gerek Ankara’da mahkeme önünde, gerekse Türkiye’nin il ve ilçelerinde alanlara çıkarak bizlerle yürüme kararlılığını gösterilmiştir. Bu tutum bizim açımızdan yeterlidir. Bu aynı zamanda bizim mücadele gerekçemiz, varoluş sebebimiz ve yürüme gücümüzdür” sözleriyle değerlendirdi.

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik’in mektubunun tamamına ulaşmak için tıklayın

Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Sakine Esen Yılmaz da savaşın, kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerin son bulmadığı, adaletin yerini gelmediği müddetçe adliye önlerinde “Susmadık, susmayacağız” demenin en meşru hak ve vicdan sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Yaratılan korku imparatorluğunun bir parçasının daha yerine konduğunu söyleyen Yılmaz, kendilerini tutsak edenlere Musa Anter’in sözleriyle seslendi: “Öldükçe çoğalıyor insanlar, bense tükenmekteyim öldükçe”.

17 Eylül Kadınlar Barış İçin Yürüyor eyleminden, Roboskili anneler ile dayanışma içinde olduklarından, 8 Mart’ta ilk defa kadınların iş bırakmalarından, 25 Kasım’da şiddete karşı sokakta olmalarından, kürtaj hakkına yönelik saldırılara sessiz kalmamalarından dolayı tutuklandıklarını söyleyen Yılmaz, “Elbiselerine sığmadığımız için örtülüyor demir kapılar üstümüze” dedi.

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Sakine Esen Yılmaz’ın mektubunun tamamına ulaşmak için tıklayın

Sendika.Org