Dün saat 10.15’te Kadıköy’den Beşiktaş’a hareket eden Şehir Hatları vapurunda aklın almayacağı bir olay yaşanmış… Sakallı bir adam, yanındaki 5-6 yaşlarındaki bir çocuğa “tekbir” çektirmeye başlamış… Bunun üzerine yolcuların bir kısmı, “Bunun yeri burası değil” diyerek sakallı vatandaşı uyarmış… Sen misin uyaran? Beltur’un işlettiği vapur kantininde çalışan bir başka şahıs, “Bıçak verin Allah yolunda keseceğim […]
Dün saat 10.15’te Kadıköy’den Beşiktaş’a hareket eden Şehir Hatları vapurunda aklın almayacağı bir olay yaşanmış…
Sakallı bir adam, yanındaki 5-6 yaşlarındaki bir çocuğa “tekbir” çektirmeye başlamış…
Bunun üzerine yolcuların bir kısmı, “Bunun yeri burası değil” diyerek sakallı vatandaşı uyarmış…
Sen misin uyaran?
Beltur’un işlettiği vapur kantininde çalışan bir başka şahıs, “Bıçak verin Allah yolunda keseceğim bunları… Tekbire bile karşı çıkıyorlar” diyerek, tepki gösteren yolculara saldırmış…
Allah’tan diğer yolcular devreye girmiş de kavga kan dökülmeden sona ermiş…
Daha doğrusu, medyaya yansıyan-yansımayan diğer on binlerce “sonuç”tan sadece biri!
Bizi bu “hazin” sonuçlara getiren asıl neden ise on yıldır iktidarda bulunan zihniyetin her türlü dinci tutumu ayakta alkışlaması ve hatta teşvik etmesi!
Vapurdaki vatandaşların tepkisi, “tekbir çekilmesi”ne değil; “Din üzerinden gösteri yapılması”na!
Aklı başında herkes böyle bir gösteriden rahatsız olur…
Gerçek dindarlar; daha fazla rahatsız olur!
Binlerce kişinin seyahat ettiği vapurdasın, yanındaki çocuğa din eğitimi de veriyor olabilirsin…
Sessiz vereceksin!
Kimseyi rahatsız etmeden yapacaksın bu işi!
Ama adamın derdi yanındaki çocuğu eğitmek değil ki; “şov” yapıp, güç gösterisinde bulunmak…
“Bu deniz, bu dağ, bu toprak, bu hava artık benim gibi düşünenlerin… Bakın biz artık her yerdeyiz” demek…
“Verin bana bir bıçak, Allah yolunda keseceğim bunları!”
Kasap mısın be adam?
Hepsi seninle aynı dinden olan insanları kesme yetkisini kimden alıyorsun?
Hangi tarikat yuvalarında dolduruldun bu kadar?
Doğuştan içinde olması gereken insan sevgisini kim, nasıl yok etti?
“Allah yoluna” davet etmeler…
“Allah için” dövmeler…
“Allah adına” had bildirmeler…
Dinci faşizmin tepe lambalarıdır!
Bugün Türkiye’nin her sokağında, caddesinde, kenarında, köşesinde, denizinde, karasında bu tepe lambalarının yanıp söndüğünü görüyorsak eğer…
Suç sadece o lambalarla dolaşanların değil; “Dindar nesil yetiştireceğiz” diye demeçler verip, insanları “dindar olanlar-olmayanlar” diye ikiye ayıranlarındır!
Vapurda tekbir mi getiriyorsun? Dindarsın!
Buna tepki mi gösteriyorsun? Dindar değilsin… O zaman “Allah yolunda” kesilebilirsin!
Nasıl olsa bugünler de geçecek; ya sabır!
Ama o güne kadar hayatta kalmayı becermemiz gerekiyor; ya sabır!