Somali: Türkiye’nin ölümcül hatası -Yusuf Dirir Ali

Kısa sürede anlaşıldı ki Türk yardımı, ışıltılı boncuklarla Afrika şeflerinden köle satın alan Avrupalılarınkinden pek de farklı değildi

Yalnızca cahil ve iktidar takıntılı TFG (Federal Geçiş Hükümeti) üçlüsü liderleri ile bir araya gelen Türkler, keyifle hoplayıp zıplıyor ve Afrika’da zenginlikler içinde yeni bir 21. yüzyıl Amerika’sı keşfetmiş olduklarını sanıyorlar. Türkler hiç hakları olmadığı halde, Somali’ye yerleşebileceklerini, Somalililere politik olarak hükmedebileceklerini ve Avrupalı sömürgecilerin 15. yüzyıl Amerika’sında yaptıkları gibi şimdi de kendilerinin Somali’nin doğal kaynaklarını sömürebileceklerini varsayıyorlar. Kürt halkına bunu uzun süre yapabildiklerine göre, Somalililere neden yapamayalım ki diye düşünüyorlar. Ayrıca hırs içinde, Somali’yi kendi müstakbel Afrika Boynuzu sömürgelerine bir giriş kapısı olarak görüyorlar.

Haksız olduğumu düşünüyorsanız, lütfen Türklerin son beş aydır Somali’de yaptıklarına bir bakın. Dünyada hiçbir ülkeye yapmadıkları yardım ve altyapı yatırımını iç savaş ve kıtlıkla boğuşan Somali’ye yaptılar. İlk başta Somalililer bunu yüce bir davranış olarak gördü ve bir fenalık görmediler. Bu; Arap, Müslüman ve Batılı farklılıklar arasında kalmış kardeş bir Müslüman ülkeden 20 yılı aşkın süredir azap çeken Somali’ye bir yardım eli olsa gerekti.

Birkaç ayı geçmeyen bir süre içinde, Türkler niyetlerinin başka olduğunu gösterdi ve Afrika Boynuzu’nun iç işlerine karışmaya başladılar. Somaliland* halkının uğruna bedel ödenmiş, demokratik ve barışçıl kendi kaderini tayin hakkını küstahça ve açıkça reddettiler. Türkler şiddetle birleşik Somali denen şeyi savundular. Somali’nin politik hırslı Türk fatihi Bay Erdoğan’ı tekzip etmek ve Somaliland’ın da bir parçası olduğu “Somali” diye bir şey olmadığı konusunda kendisini bilgilendirmek isterim. Evvela, Somaliland-Somali’nin 1960’ta feshettiği birliğin adı Somali değildi, Somali Cumhuriyeti’ydi. Ayrıca kendisine tüm içtenliğimle tavsiye ederim ki, doğru adı Somaliland olan ve stratejik bir konumda yer alan bu ülkenin halkıyla Türkiye’nin müstakbel ilişkilerini zedeleyebilecek daha fazla zararlı siyasi kararlara imza atmadan önce biraz zaman ayırsın, kadim ve çağdaş Somaliland tarihini okusun.

Türkler, uluslararası toplumu aldatmak için Somali’nin TFG üçlüsü liderleri tarafından dikkatle seçilmiş, okuma yazma bilmeyen yüzlerce insanı İstanbul’a uçakla taşıyarak bu insanları kasten ve yanlış biçimde “Somali’nin sivil toplumu” olarak sundular. Bu insanlar, müstakbel sadakatlerinin kazanılması umuduyla, Türkiye’nin en büyüleyici otellerinde ağırlandı en zarif lokantalarında yedirilip içirildiler.

Kısa sürede anlaşıldı ki Türk yardımı, ışıltılı boncuklarla Afrika şeflerinden köle satın alan Avrupalılarınkinden pek de farklı değildi. Dürüst olmak gerekirse, Türkler Somali’den getirttikleri Somalililere 19. yüzyılda Afrika’dan Amerika’ya köle olarak taşınan muadillerin maruz kaldığı muameleden ve bugün Türkiye’de yaşayan Kürtlere davrandığından daha iyi davrandı. Somalililer en azından sıkış tıkış eski gemilerle değil uçaklarla taşındı ve kudretli Türk hava kuvvetleri tarafından gün be gün bombalanan Kürdistan’ın aksine Somali’ye yeniden inşa sözü verildi.

Beni şaşırtan şu ki, Türkler İtalyanları Somali’de yenilgiye sürükleyen nedenler üzerine kafa yormuyor. İtalyanlar Somali’yi bir yüzyıl boyunca yönetti ama 1960’ta Somali’nin ölümcül gerçekliğiyle karşılaşınca bavullarını toplayıp canlarını kurtarmak için kaçtılar.

Türk liderler Somalililerin dünyanın politik olarak en kaypak ve girişimci mahlukları olduğundan bihaberler. Eksiksiz söylemek gerekirse, tersi doğrudur; eski İtalyan sömürgesi Somali’de bıçaklarını en iyi bileyenler Somalililerdir, Türkler değil. Mogadişu’daki herkes sabırsızca Türk-pastasından paylarına düşeni bekliyor; bu, birkaç Türk yardım görevlisini kaçırmayı gerektirecek olsa bile.

Somali’deki mevcut kasvetli politik karmaşanın yıllar içinde bir nihayete ereceği görüşünde değilim ama hala, Somali’nin politik tozu -eğer yere çökecekse- çöktüğünde bir başka savaşın devreye gireceğini öngörebiliyorum. Nihai savaş Türkler tarafından bırakılan ganimetler üzerinden olacak ve biz göçüp gittikten sonra da uzun süre devam edebilir. Haksız çıkarılabilirim ama Türklerin ölümcül bir hata yaptığını ve Somali’yi Avrupa’nın 15. yüzyıl Amerikasının Türk versiyonuna çevirmek için Somalililere rüşvetle boyun eğdirmeyi beceremeyeceklerini düşünüyorum. Türklerin Irak’ın başkenti Bağdat’taki Yeşil Bölge’nin muadili istihkamlarla çevrili Mogadişu’da buluştuğu üç beş oportünistten daha eğitimli ve akıllı Milyonlarca Somalili var.

Çevirenin notu:
* Somaliland, resmen tanınmış Somali’nin kuzey sınırları içinde görünmesine ve dünyada diğer ülkeler tarafından tanınmamasına karşın fiilen Somali’den ayrılmış bir ülkedir.

[Somalilandpress’teki İngilizce orijinalinden Sendika.Org tarafından çevrilmiştir]

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur