Üniversitelerde sınav döneminin başlamasıyla beraber yıllardır üniversitelilere dönük gerçekleştirilen ülkücü-faşist saldırılar yeniden artmaya başladı. Özellikle İstanbul Üniversitesi’nde geçtiğimiz hafta başlayan sınav döneminde ülkücü-faşistlerin provokasyon çabaları artmış ve Beyazıt Kampüsü’ndeki fakültelerde sınava giren öğrencilere faşistlerin saldırısı ve polislerin baskısı artmaya başlamıştır. 1 Haziran’da sınavı için ders notu aldığı sırada 15 kişilik faşist grubun sopalı ve soda […]
Üniversitelerde sınav döneminin başlamasıyla beraber yıllardır üniversitelilere dönük gerçekleştirilen ülkücü-faşist saldırılar yeniden artmaya başladı. Özellikle İstanbul Üniversitesi’nde geçtiğimiz hafta başlayan sınav döneminde ülkücü-faşistlerin provokasyon çabaları artmış ve Beyazıt Kampüsü’ndeki fakültelerde sınava giren öğrencilere faşistlerin saldırısı ve polislerin baskısı artmaya başlamıştır. 1 Haziran’da sınavı için ders notu aldığı sırada 15 kişilik faşist grubun sopalı ve soda şişeli saldırısına uğrayan bir üniversiteli başından yaralandı. Saldırının ardından ise Fen Fakültesi önünde 2 üniversiteli gözaltına alındı.
Faşistler provokasyon yaratma çabasında
4 Haziran Pazartesi günü ise İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde ülkücü-faşist grubun üniversitelilere saldırısı sırasında bir ülkücü-faşistin yaralanmasının ardından kendilerine ‘İstanbul üniversitesi Ülkücüleri’ adını veren faşist grup provokasyon yaratmaya çalışarak yaşanan olayı basına ‘İstanbul Üniversitesi’nde baltalı saldırı’, ‘Üniversitede balta dehşeti’, ‘Üniversite’de baltalı saldırı: 1 Ölü’ şeklinde yalan haberlerle kendilerinin uzun yıllardır gerçekleştirdikleri satırlı ve döner bıçaklı saldırıları gizlemeye çalıştılar. Faşistlerin yaymaya çalıştıkları yalan haberlerin medyada hızlıca yer almasıyla birlikte gün içinde yeni saldırılar gerçekleşti.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde muayeneye giden bir üniversiteli, faşistlerin saldırısı sonucunda yaralanırken daha sonra gözaltına alındı. Medyadaki yalan-yanlış haberin duyulmasının ardından Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde faşistler üniversitelilere satırlarla saldırdı ve 4 üniversiteli yaralandı.
Kim kime saldırıyor? Polis ne yapıyor?
4 Haziran günü İ.Ü Sosyal Bilimler Fakültesi’nde yaşanan olayın ardından ülkücü-faşistler basına yaydıkları yalan bilgilerle üniversitelilerin faşistlere baltayla saldırdığı ve bir öğrencinin öldüğü iddialarını yaymaya çalışarak kendilerinin İstanbul Üniversitesi’nde sürekli satırlı saldırıya uğradıkları izlenimi yaratmaya çalıştılar. Faşistler bu provokasyonu daha ileriye götürerek “İstanbul Üniversitesi Ülkücüleri” adlı Facebook sayfalarında, haber sitelerinde yaptıkları haberlerde ve yorumlarda yeni bir saldırının zemini yaratmaya çalışıyorlar.
Kendilerine “İstanbul Üniversitesi Ülkücüleri” adını veren ve daha önce satırlı ve sopalı saldırılardan tanıdığımız faşist grup, Öğrenci Kolektifleri’nin satırlı saldırıda bulunduğu yalanını etrafa yayarak üniversitelerde parasız eğitim ve demokratik üniversite mücadelesi veren mücadelesi veren, ırkçılara karşı halkların kardeşliğini savunan Kolektifleri hedef göstermektedir. Öğrenci Kolektifleri’ni karalamaya AKP’nin baskıları, polislerin saldırıları da faşistlerin yalan haberlerle oluşturmaya çalıştıkları provokasyon çabaları yetmez. Üniversiteliler olarak üniversitemizi ırkçılığı, halkların düşmanlığını savunan faşistlere bırakmayacağız.
7 Haziran Perşembe günü Beyazıt’ta eylem yapacaklarını duyuran faşistler kendilerinin sürekli saldırıya uğramalarını, okul yönetiminin ve polislerin solculardan yana tavrını protesto edeceklerini açıklayarak yaptıkları onlarca saldırıyı gizleme ve yeni bir provokasyon yaratma peşindeler.
Yalan ve yanlış bilgilerle solcuların kendilerine sürekli satırla saldırdıkları ve üniversitede baskı altında oldukları izlenimi yaratmaya çalışan faşistlerin tek amacı bugüne kadar yaptıkları ağır yaralanmalarla sonuçlanan saldırıları gizlemek ve yeni saldırılara meşruluk zemini yaratmaktır. Ülkemizdeki tüm üniversitelerde ve özellikle İstanbul Üniversitesi’nde herkes tarafından da bilinmektedir ki ülkücü faşistler belirli aralıklarla provokasyon yaratmaya çalışarak satır, döner bıçağı, sopa ve soda şişeleriyle üniversitelilere saldırmaktadır. Bu saldırılar belirli dönemlerde öyle yoğunlaşmaktadır ki polisin desteği ile birlikte bir hafta içerisinde 3-4 saldırı gerçekleşmektedir.
Ülkücü faşistlerin iddia ettiklerinin aksine polis ve üniversite yönetimi her zaman faşistler ile işbirliği içerisinde hareket etmektedir. Faşistler okul çevresinde kesici ve yaralayıcı aletlerle kolaylıkla dolaşabilirken belirli aralıklarla da bu aletler ile fakültelere rahatlıkla girerek saldırılar gerçekleştirmektedir. Faşistlerin saldırısı sırasında polisler hiçbir şey yapmaz iken saldırıya uğrayan üniversiteliler gözaltına alınmaktadır.
Yunus Söylet’ten skandal açıklama
İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet, yaşanan bütün saldırılarda tarafsız olduğunun görüntüsünü vermeye çalışsada açıklamaları ve uygulamaları ile faşist saldırıların taraftarlığını yapmaktadır. Güz döneminde yaşanan saldırılar sırasında üniversitelilerin tepkileri karşısında “Rüzgar eken fırtına biçer” açıklaması yapan Yunus Söylet, en son yaşanan saldırılardan sonra “Bahar aylarında gençler hareketleniyor, sınav stresi de ekleniyor, 1-2 hafta dikkatli olmak gerekiyor” açıklamasını yaparak saldırıları olağanlaştırmaya çalışmış ve faşistlerin yaratmaya çalıştığı provokasyona destek olmuştur. Diğer taraftan İstanbul Üniversitesi yönetimi üniversitelilere saldıranlara değil saldırıya uğrayanlara soruşturma açmakta ve cezalar vermektedir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 5 Ocak 2012’de faşistlerin saldırısına uğrayan bir üniversiteli bahar döneminde 1 ay uzaklaştırma cezası almıştır.
Üniversitemizi faşistlere bırakmayacağız!
Ülkücü faşistler yaydıkları yalanlarla bugüne kadar yaptıkları satırlı, döner bıçaklı, sopalı saldırıların üstünü örtemezler ve unutturamazlar. Bugüne kadar yapılan faşist saldırılarda onlarca üniversiteli yaralanmıştır. Üniversiteliler olarak üniversitemizi ırkçı-ülkücü faşistlere bırakmayacağız. Haklarımız ve halkaların kardeşliği için mücadeleye etmeye devam edeceğiz.