İşçi, işveren ve hükümetler olmak üzere üçlü bir yapının bulunduğu ILO’da (Uluslararası Çalışma Örgütü), Uluslararası İşveren Örgütü ile hükümetlerin ortak hareket etmesi nedeniyle, 2’ye 1 sonucunun çıktığı ve görüşmelerin tıkandığı belirtildi. Örgütün Cenevre Konferası’nda; işverenlerin, hükümetlerle ortak tavır alması nedeniyle ilk kez başta grev yasakları olmak üzere ülkelerdeki hak ihlalleri değerlendirilemedi Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine […]
İşçi, işveren ve hükümetler olmak üzere üçlü bir yapının bulunduğu ILO’da (Uluslararası Çalışma Örgütü), Uluslararası İşveren Örgütü ile hükümetlerin ortak hareket etmesi nedeniyle, 2’ye 1 sonucunun çıktığı ve görüşmelerin tıkandığı belirtildi. Örgütün Cenevre Konferası’nda; işverenlerin, hükümetlerle ortak tavır alması nedeniyle ilk kez başta grev yasakları olmak üzere ülkelerdeki hak ihlalleri değerlendirilemedi
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre başta Avrupa olmak üzere birçok ülkedeki grevler, dünya genelinde işverenleri tedirgin etti. İşverenlerin endişesi Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Cenevre Konferansı’na da yansıdı. ILO’nun 93 yıllık tarihinde ilk kez Uluslararası Standartların Uygulanması Komitesi (Aplikasyon Komitesi) işverenlerin, hükümetlerle ortak tavır alması nedeniyle başta grev yasakları olmak üzere ülkelerdeki hak ihlallerini değerlendirilemedi, çalışma hayatının en kötü olduğu ülkelerin yer aldığı liste yayımlanamadı.
101. ILO konferansı Cenevre’de devam ediyor. Bu yılki konferansa ekonomik krizlerin etkisiyle dünya genelinde devam eden eylemler damgasını vurdu. Grevlerin tedirgin ettiği işveren örgütü, konferansta farklı bir tutum izledi. Uluslararası İşveren Örgütü, hükümetlerin de desteği ile Aplikasyon Komitesi’nin “kara liste” olarak adlandırılan çalışma hayatının en kötü olduğu ülkeleri görüşmesini engelledi. ILO Türkiye Temsilcisi Ümit Deniz Efendioğlu, yaşananları “vahim” olarak değerlendirirken, ILO tarihinde ilk kez liste çıkarılamadığına işaret etti. 40 ülkelik listenin, Aplikasyon Komitesi’nde 25’e indirileceğine dikkat çeken Efendioğlu, bu ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığını öğrendiklerini söyledi. Efendioğlu, ILO’da işçi, işveren ve hükümetler olmak üzere üçlü bir yapı bulunduğunu, Uluslararası İşveren Örgütü ile hükümetlerin ortak hareket etmesi nedeniyle, 2’ye 1 sonucunun çıktığını ve görüşmelerin tıkandığını kaydetti. Efendioğlu, “İşverenler ’87 no’lu sözleşme grev yasağını yoruma açık bırakıyor. Biz bunu tartışmak istemiyoruz. Bu komite bunu tartışmamalı’ dediler. Bunda krizlerin etkisi var. Birçok ülkede grevler arttı ve daha da artması bekleniyor. Bu nedenle işverenlerin ortak tutumuyla grev tartışılmadı” dedi. ILO Yönetim Kurulu’nda konunun ele alınacağını kaydeden Efendioğlu, şöyle devam etti: “ILO tarihinde bir ilk. 93 yıldır ilk kez yaşanıyor. 87 ve 98 no’lu sözleşmeler en temel sözleşmeler. ILO Yönetim Kurulu konuyu görüşme kararı aldı. Belki konferansın hemen sonunda olağanüstü yönetim kurulu toplanabilir. İşçi kesimi konunun tartışılmasını istemişti. Konu, konferansın hemen ardından görüşülmezse kasımda görüşülecek.”
‘Türkiye hak ihlallerinde ikinci’
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), ILO Konferansı’nda “Yıllık Sendikal Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı. “Türkiye’nin hak ihlallerinde Avrupa birincisi” olduğunu belirten DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, raporun Türkiye bölümü hakkında şu bilgileri verdi:
• Türkiye raporun Avrupa bölümünde yer alıyor. Kıta genelinde en çok sayfa da Türkiye’ye ayrılmış durumda. Özellikle metal, petro-kimya ve tekstil sektörlerinde sadece sendika üyeliğinin işten çıkarılmak için yeterli olduğu ifade ediliyor.
• Sendikal etkinliklere zaman zaman yaralanmalara yol açan ve şiddet içeren müdahaleler yapıldığı vurgulanıyor. 25 öğretmenin ve 1 deri işçisinin sendika faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandığı ve TEKEL işçilerine destek veren 111 kişinin hapis cezası istemiyle yargılandığı belirtiliyor.
• Yasaların ve Meclis’te bekleyen yasa tasarısının (Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı) ILO Sözleşmeleri’ne uygun olmadığı ifade ediliyor. Pek çok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sendikal haklarını kullanamadığı dile getiriliyor. Ayrıca toplusözleşme hakkının önündeki barajlar ve grev hakkının sınırlandırılması gibi engeller her yıl olduğu gibi tüm detaylarıyla rapordaki yerini alıyor.
• İktidardaki üçüncü dönemine başlayan AKP’nin AB ile müzakerelere devam etmesine rağmen özellikle insan hakları konusundaki reformları yavaşlattığı belirtilirken tutuklu gazetecilerin durumuna da yer veriliyor.
Cumhuriyet