Havacılık iş kolunda grev yasağı getiren düzenlemenin meclisten geçmesinin ardından Hava İş bu yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi için mektup kampanyası başlattı Havacılık iş koluna grev yasağı getiren düzenlemeye karşı eylem yapan hava yolu emekçileri grev yasağı içeren yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi için mektup kampanyası başlattı. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası’nın […]
Havacılık iş kolunda grev yasağı getiren düzenlemenin meclisten geçmesinin ardından Hava İş bu yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi için mektup kampanyası başlattı
Havacılık iş koluna grev yasağı getiren düzenlemeye karşı eylem yapan hava yolu emekçileri grev yasağı içeren yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi için mektup kampanyası başlattı. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası’nın (Hava İş) internet sitesi olan http://www.havais.org.tr/ sitesinden ulaşılabilen mektupla herkesi destek vermeye davet ediyor.
İşten çıkartılan 305 işçisinin işe iadesini de isteyen Hava İş, başlattığı mektup kampanyasına destek vermek için tıklayınız.
Hava iş tarafından hazırlanan mektup şöyle;
Cumhurbaşkanlığı Yüce Makamına;
Üyesi olduğum 1962 Yılında Kurulan ve 50. Yılını kutlayan sendikamızın örgütlü olduğu 21 Sayılı Hava Taşımacılığı İşkolunda hem 1980 Askeri Darbe öncesi yürürlükte olan iş ilişkileri ilgili yasalar, hem de 12 Eylül darbesi ürünü ve anti-demokratik olduğu her kesimce belirtilen 2821-2822 sayılı yasalarda bile havacılık işkolu ile ilgili hiç surette grev yasağı getirilmemiştir. Hava-İş sendikası hiçbir surette GREVİ bir amaç görmemiş, ancak işverenlerin uzlaşmaz tutumlarını, toplu pazarlık sürecinde üyesi işçiler lehine değiştirebilmek için ANAYASAL MEŞRU bir hak ve en son çare olarak görmüştür. Hava ulaşımında sendikaların kuralları, işçilerin çalışma koşullarını düzenleyici, işverenlerin rekabet/maliyetin ardına sığınarak uçuş emniyetini riske atan uygulamalarını denetleyici rolü tüm, hava ulaşım paydaşları için UÇUŞ emniyeti ve tüketici hakları yönünden hayati önem taşımaktadır. HAVA-İŞ SENDİKASI BU BİLİNÇLE HAREKET ETMEKTEDİR. Bilindiği gibi 3-4 yıldır tüm sosyal paydaşlarla yapılan görüşmeler sonucu oluşturulan Toplu İş İlişkileri Yasası Kanun Tasarısı TBMM’ne sevk edilmiş olup Tasarı Komisyonlarda görüşülerek gerekli değişiklikler yapılmış ve gündemdedir. Yine bilindiği gibi Yasa Tasarısının 64. Maddesi 6. Fıkrası Bakanlığın taslağında olmayan ancak Bakanlar Kurulundan Meclise gönderilen tasarıya son anda eklenen düzenlemede bir değişiklik yapılmış; “(6) Hava ulaşımı alanında faaliyet gösteren işyerleri veya işletmelerde grev esnasında işveren faaliyetin yüzde kırkını sürdürebilir. Bu durumda, çalışacak işçilerin sayısı, niteliği ve çalışma yerleri, işyerinde veya işletmede çalışan işçi sayısına göre işveren tarafından belirlenir. Bu hükmün uygulanmasında, listenin tespiti, ilânı, işçi sendikasına tebliği ve listeye itiraz usûlü hakkında 65 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.” Şeklinde bir hüküm düzenlenmişti. Ancak bu hüküm daha sonra alt ve esas komisyonlarca anti-demokratik bulunarak tasarıdan çıkarılmıştı. Bu temel değişiklik tasarısı Yüce Meclisimizin gündeminde ve havacılık hizmetlerine iken bazı milletvekillerimizce verilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında kanun Teklifinin 1. Maddesi ile tüm havacılık hizmetlerinde Grev Yasağı getirilmesi önerisi tüm muhalefet partilerimizin karşı çıkmalarına rağmen maalesef iktidar partisi milletvekillerince 30.05.2012 tarihinde oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Yüce Meclisimizde temel bir çalışma hayat yasa değişikliği gündemde iken ve bu tasarıda Hava Taşımacılığı işkolunda hiçbir yasaklama öngörülmemişken getirilen bu teklif tamamen hukuk dışı ve anti demokratik bir girişimdir. İlgili yasa teklifinin havacılık hizmetlerinin grev yasağı kapsamına alınmasına yönelik 1. Maddesi Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmeden İç Tüzük Hükümleri ihlal edilerek yasalaştırılmıştır. Üst Komisyonun Hava-İş sendikasının da alt komisyonda dinlenmesi yönündeki kararına uyulmamıştır. Getirilen bu grevi fiilen yasaklama maddesi başta ILO’nun, 87. ve 98 sayılı sözleşmeleri olmak üzere Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesine de aykırıdır. Devletimiz sosyal bir hukuk devletidir. Belirli bir zümrenin menfaatlerini korumak üzere, bazı yurttaşları mağdur eden kazanılmış haklarını ortadan kaldıran özel kanun düzenlenmesi hukuka ve adalete uygun değildir. Bu yasal düzenleme Yüce Meclis İç Tüzüğüne aykırı, evrensel, demokratik değerlere ve temel insan haklarına aykırıdır. Sizden dileğimiz; Ülkemizi AB Parlamentosu, İLO, vb ülkemizin ulusal çıkarlarını ilgilendiren uluslararası hukuk zemininde zor duruma düşürecek bu yanlış ve hakkaniyetsiz düzenlemenin Yüce Meclisimize bir kez daha görüşülmek üzere Yüce Makamınızca iadesini talep etmekteyiz. Saygılarımızla arz ederiz. |
Sendika.Org