Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven Kozak Yaylası’nda açılmak istenen maden ocaklarının çevreye zarar vereceği yönündeki sözlerinden ötürü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargılandı. Mahkeme, Kozak Yaylası’ndaki altın madeni arama çalışmalarını çevreye zararlı buldu Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e karşı Koza Altın Şirketi tarafından 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava düştü. Mahkeme Hâkimi, Başkan sözlerini “ifade özgürlüğü” […]
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven Kozak Yaylası’nda açılmak istenen maden ocaklarının çevreye zarar vereceği yönündeki sözlerinden ötürü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargılandı. Mahkeme, Kozak Yaylası’ndaki altın madeni arama çalışmalarını çevreye zararlı buldu
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e karşı Koza Altın Şirketi tarafından 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava düştü. Mahkeme Hâkimi, Başkan sözlerini “ifade özgürlüğü” kabul ederken, altın madenleri için de zararlı dedi.
Birgün’den Burcu Cansu’nun haberine göre Koza Altın Şirketi’nin Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e açtığı tazminat davası hakimin, “Altın madeninin araması sırasında çevre kirliliğinin oluştuğu genel bir kabuldür” sözleri ile düştü. Dava Özgüven’in Kozak Yaylası’nda açılmak istenen altın madeni ocakları ile ilgili Bergama Belediyesi’nde yapılan toplantıdaki sözlerinden dolayı açılmıştı.
Hakim, davacı Koza Altın Şirketi’nin iddia ettiği gibi hakarete uğramadığını belirtirken, Özgüven’in konuşmalarının eleştiri mahiyetinde olduğunu ve bu nedenle kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğini belirtti. Koza Altın’ın 20 bin TL manevi tazminat talebi ile açtığı dava düştü.
“Altınla zehirliyorlar, suyu özelleştiriyorlar”
Başkan Osman Özgüven, “Siyanürle altın çıkarmak çok eski yıllara dayanıyor, bu yöntemle Ovacık’ı talan ettiler, şimdi Kaz Dağları ve Kozak Yaylası’nda bunu yapmak istiyorlar, yoksul halkımızın elinden sahip oldukları değerleri alıyorlar, altınla zehirliyorlar, suyu özelleştiriyorlar. Şimdi de havayı özelleştirmeye çalışıyorlar.
Oksijen deposu Kaz Dağları ve Kozak Yaylası’nda altın arama faaliyetleri ile insanımızın oksijenini yok etmeye çalışıyorlar” dediği için yargılandığını söylerken, Belediye Başkanı olarak bu sözleri bugün de söylediğini, görevinin halkın sağlığını, huzurunu sağlamak olduğunun altını çizdi. Özgüven, “Dikili, Bergama ve civarında halkın suyu siyanürle kirleniyor. Kanser oranları arttı. Halkın, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” dedi.
Hâkim “Altın madeni araması zararlı” dedi!
Sözlerinden dolayı kendisine 20 bin TL manevi tazminat davası açıldığını dile getiren Özgüven, hâkimin red kararının örnek teşkil ettiğini ve duruşmada hâkimin, “Altın madeninin araması sırasında çevre kirliliğinin oluştuğu genel bir kabuldür. Kozak Yaylası’ndaki işletme sırasında da çevre kirliliğinin oluşacağı halkın kullanacağı suyun kirleneceği şüphesizdir. İnsanları bu tehlikeye karşı uyarmak amacıyla yapılan dava konusu konuşma eleştiri mahiyetinde” dediğini belirtti.
Sosyal belediyecilik için sosyal devlet şart
Özgüven, Dikili Belediyesi’nde 13 tona kadar su kullanımının 1 kuruş olduğunu söylerken, suyu bedava verdiği için yargılandığını hatırlattı ve suyun yaşam hakkı olduğunu söyledi. Dikili Belediyesi olarak sağlık ve eğitim hakkının bedava, ulaşımın sadece 1 TL ve konutun ise çok ucuz olduğuna değinen Özgüven, belediyecilik anlayışının halkla birlikte sosyal belediye olması gerektiğini dile getirirken sosyal belediyecilik için “Sosyal devlet şart” dedi.
Kaynak:Sol.org