Muhteşem çocuk Zeynep Tanbay yeni maceralarıyla karşımızda, Türkiye “sol görünümlü aktivizmciliği”nin kraliçesi, sanatsal zirvelerimizin vazgeçilmezi AKP’nin apoletli medyası Aksiyon’a röportaj verme şansını kaçırmamış.”Vurun Türkiye soluna” şiyarı geçerli olmuş olacak ki ‘acımadan’ konuşmuş. Türkiye solunun kendisi ve “arkadaşları” hariç tüm kısmını Ergenekon’a bağlamış yetmemiş gibi baklayı ağzından çıkarmış: Artık soldan değil doğrudan yanayım! “Doğru nedir” sorusuna […]
Muhteşem çocuk Zeynep Tanbay yeni maceralarıyla karşımızda, Türkiye “sol görünümlü aktivizmciliği”nin kraliçesi, sanatsal zirvelerimizin vazgeçilmezi AKP’nin apoletli medyası Aksiyon’a röportaj verme şansını kaçırmamış.”Vurun Türkiye soluna” şiyarı geçerli olmuş olacak ki ‘acımadan’ konuşmuş. Türkiye solunun kendisi ve “arkadaşları” hariç tüm kısmını Ergenekon’a bağlamış yetmemiş gibi baklayı ağzından çıkarmış: Artık soldan değil doğrudan yanayım!
“Doğru nedir” sorusuna değişik birçok cevap verilebilir; ancak her tahakküm sisteminin kendi “doğru” ve “ideal” kavramlarını yanında getirdiğini görmek şart. Örneğin AKP, kendi kurduğu tahakküm sistemi sayesinde “çeyrek porsiyon aydınlar”ın kendine has versiyonlarını da üreterek organik “entel” simaları tıpkı Tanbaygiller durumunda olduğu üzere kum oyunları oynattığı bahçesine çektiği ortada.
Ne diyor kraliçe diye bakmadan önce kendisi nasıl “takdim edilmiş” ona bakalım: Türkiye’de modern dansın öncüsü! Hani karşıydık kuzum bu öncülük masallarına biz, ayıp olmuyor mu? Kemalist miyiz biz bir şeylerin öncüsü ve istisnası olacağız. Ama durun tersinden Kemalist “AK PARTİ” dünyasında iktidara entegre olduktan sonra “sanat sepet” tayfasından olmak meşruydu değil mi? Gerçi Başbakan bale gibi şeyleri izlerken ayak uçlarına bakmayı adet haline getirmiş bir insandır; ama olsun ne diyor hanımkızımız: AKP’nin on yılından sekiz tanesini olumlu buluyor?
Acaba hangi yılı “olumsuz” buluyor? Şimdi düşünüyorum; Diren’in öldüğü yıl mı? Ceylan’ın öldüğü yıl mı? Son on yılda öldürülen Kürt çocuklarının sayısını düşünüyorum, tecavüz mağduru çocukları düşünüyorum. Olumlu AKP rejimini acaba hangi “belirli günler ve haftalar”a denk getirmiş kraliçemiz? Ah “efendimisss” niye haksızlık ediyoruz ki Zeynep Tanbay’a o zaten malumu ilan etmiş. Sol’un değil doğrunun yanındaymış. Biz yanlışmışız, neden üsteliyoruz ki?
Ne demiş kraliçemiz: Bu dava (Ergenekon), Türkiye’nin dönüm noktası. Çünkü ilk defa asker soruşturmaya uğradı ve bu birçok insanın hoşuna gitmedi. Çoğunluk bunu AK Parti’nin bir intikamı gibi gördü, işin gerçeğini görmek istemedi. Haklı. AKP’nin TSK ile imtihanı konusunda çoğu insan verdiiği sınavı eksik vermiş durumda. Hatta Tanbay bile; aman alınmasın, TSK’nin burjuva siyasetinin bir kısmından elini ayağını çekmesi Kürtler üstünde kullandığı kimyasal silahları sorgulanamaz mı kılıyor? Tanbay’a göre artık Kürt diye bir şey olmayabilir mesela; kendisi Başbakan’ın “Kürt sorunu benim sorunumdur” sözüne inanıyor, muhtemelen “Düşünmezsen Kürt sorunu yoktur” sözüne de inanıyordur; hem Başbakan’ın eski mapushane yoldaşı şimdiki Türkiye İçişleri “Şeysi” İdris Naim Şahin de bu sorunu arayıp arayıp bulamamıştı…
Ben Zeynep Tanbay’ı cerrahi müdahillik olmaksızın açıklayamayacağımızı düşündüğümden kendisinin şu şairane cümlesine kendimi kaptırmış durumdayım: Türkiye’de eğitim sistemimizin ne kadar militarist, ne kadar Kemalist olduğu ortada! Haklısınız kraliçem, doğrudur. Türk eğitim sistemi kemalist, militarist, pozitivizmin çok yanlış anlatım ve işlevleriyle kirletilmiş bir durumdadır; ancak “AK PARTİ”niz acaba bu “milli” eğitimin yanına “sünni” eğitimi getirmek hariç ne yaptı? Üniversitelere özerklik verdi mi? YÖK’ü kaldırdı mı? Peygamber’i “zorunlu seçmeli” yapmak dışında herhangi bir değişiklik yaptı mı? Soykırım karşıtı söylemi ders kitaplarına ve dönem ödevlerine sokan Sarkisyan mıydı yoksa Erdoğanyan mıydı?
“Oh my god!” kraliçemiz… “Oh my god!” Evrensel eğitime geçmediğimiz ortadayken yetişecek Türk-İslam sentezi, neoittihatçı kuşaklarla gurur mu duyacaksınız, hem emin olun takkeli Kürtçülüğü yaratmayı misyon belirleyecek bu yeni ittihatçı AK PARTİ severler cemiyeti kendini “solcu” olarak tanımlanamayan size de pek benzemeyen insanlardan oluşacak.
Neyse kraliçemiz, siz Türk-İslam sentezine kurban olunuz, hem yetmez; ama evet değil mi kraliçemiz? Hain CHP’liler hem muhalefetteler hem ülkeyi batırıyor, Uludere’de Kürtleri öldürüyor, Uğur Kaymaz’ın mezarını parçalıyor, soykırım karşıtı müfredatları eğitim sistemine yediriyor, neoliberalizmin kamusal yatırımları yok etmesine izin veriyorlar. AK PARTİ mi, adı gibi ak ve “doğru”, hıyar gibi solcu olacak değildi ya?