Üç aydır işimiz, ekmeğimiz, onurumuz için Adana’da Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) önünde bir direniş türküsü söylüyoruz. İşin kısa öyküsü; yatmayan maaşlar, iş bırakmalar, sendika üyelikleri, taşeron üstünden haksız kazançlar, tehditler, gözaltılar… Sermaye bildiği bütün yöntemlerle sistematik olarak saldırıyor. Direnişi kırmak için rüşvet teklifi, AKP’li meclis üyelerinin çat kapı sabah ev ziyaretleri, Enerji-Sen’e ve yöneticilerine […]
Üç aydır işimiz, ekmeğimiz, onurumuz için Adana’da Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) önünde bir direniş türküsü söylüyoruz. İşin kısa öyküsü; yatmayan maaşlar, iş bırakmalar, sendika üyelikleri, taşeron üstünden haksız kazançlar, tehditler, gözaltılar…
Sermaye bildiği bütün yöntemlerle sistematik olarak saldırıyor. Direnişi kırmak için rüşvet teklifi, AKP’li meclis üyelerinin çat kapı sabah ev ziyaretleri, Enerji-Sen’e ve yöneticilerine dair hayal ürünü komplolar kurma girişimleri…
Saldırıların yanında dayanışmayı da gördük, bu hem kısa hem uzun üç ay boyunca. Yıkım tehdidi altındaki Barış ve İsmetpaşa Mahallesi Barınma Hakkı Bürosu’ndan gelenler ekmeklerini paylaştı bizle. Kadınlar, evlerinde pişirdikleri aşlarını hergün bize getirdiler.
Dostlarımız DİSK, KESK, TMMOB, Tabip Odası, ÖDP, TKP, Halkevleri hep birlikte “TEDAŞ’ta direniş kazanacak!” sloganını örgütledik. Bildiri dağıttık, yürüyüşler yaptık, imza topladık. “TEDAŞ işçisi kazanırsa, Adana kazanacak” dedik. Tüm Adana’yı dolaştık. Kah Adanademirspor tribününde “Atılan işçiler geri alınsın” pankartı olduk; kah cuma akşamları yaptığımız dinletilerde “Cav Bella” dedik. Sayısını hatırlamadığımız kadar gözaltına alındık, para cezalarına muhattap olduk. Yılmadık. İşimiz, aşımız, çoçuklarımız için yılmadık. Tüm Adana şahittir ki; eşlerimizi, çoçuklarımızı gözaltına aldılar; her gözaltı sonrası direniş yerine geri dönüp “TEDAŞ’ta direniş kazanacak” dedik.
Şimdi Adana Emniyeti, çadır kurup direndiğimiz işyerimizin önünü demir bariyerlerle kapattı. Bütün yaya geçişini de kapattılar. TEDAŞ’ın önündeki refüje oturmayalım diye çevik kuvvet polislerini de oraya oturttular. İşgal orduları gibi geldiler; ‘amir’lerinden aldıkları emirleri yerine getirdiler.
Direnişin haklılığı, bütün gerçekliği ile gözler önünde. Bir tarafta işçiler, bir tarafta sermaye ve onun kolluk güçleri. İşyerimizi polis işgal etti. Bu işgal girişimi AKP’nin il yönetim toplantısında TEDAŞ direnişi gündemiyle ilgili bölümde mi konuşuldu bilinmez ama bir tarihsel gerçekliği hatılatmadan geçmeyelim: “İşgalçiler her zaman kaybeder.”
Bu abluka dağıtılacak!
Bütün dostlarımızla birlikte 14 Haziran’da Adana’da TEDAŞ direnişiyle dayanışma etkinliği düzenliyoruz. Hilmi Yarayıcı, Bandista ve Ozan Irmak’la Doğalpark’ta hep birlikte haykıracağız: “Taşorona başkaldırıyoruz, gücümüz birliğimizdir!”
Binlerin katılacağı bu koroda sen de yerini al.
Bizimle, yapabileceğin bir şey muhakkak vardır. TEDAŞ önünde ziyaretimize gelin, demli bir çayımızı için. Uzaktaki dostlarımız TEDAŞ’ın bu haksız uygulamasını protesto için TEDAŞ’a mail atsın.
Bizler direnişimizin kazanımla sonuçlanacağından eminiz. Biz kazanırsak Adana kazanacak, Adana kazanırsa bütün ülkedeki taşaronlar şirketlerde çalışan işçiler kazanacak.
Hava döndü artık. Susma sen de haykır: “Biz haklıyız, biz kazanacağız!”
Dayanışma gecesi için irtibat no: 0 536 293 83 89
Süleyman Keskin – Enerji-Sen Örgütlenme Uzmanı