İzmir’deki Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taşeron sağlık işçisinin çocuğu, kaldığı hastane kreşinden atılmak istendi Evrensel’in haberine göre İzmir’deki Bozkaya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taşeron şirketlere bağlı olarak tıbbi sekreterlik yapan Sevtap Coşkun ve hastane güvenliğinde çalışan Engin Coşkun çiftinin üç buçuk yaşında olan kızları Işık Nehir, kaldığı hastane kreşinden atılmak istendi. Işık Nehir, doğduğu […]
İzmir’deki Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taşeron sağlık işçisinin çocuğu, kaldığı hastane kreşinden atılmak istendi
Evrensel’in haberine göre İzmir’deki Bozkaya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taşeron şirketlere bağlı olarak tıbbi sekreterlik yapan Sevtap Coşkun ve hastane güvenliğinde çalışan Engin Coşkun çiftinin üç buçuk yaşında olan kızları Işık Nehir, kaldığı hastane kreşinden atılmak istendi.
Işık Nehir, doğduğu günden bu yana kreş fiyatlarının pahalılığından dolayı annesinden uzakta, akrabalarının yanında yaşamak zorunda kalmış. Kreş fiyatlarının 500 TL’nin üzerinde olduğunu ve asgari ücretle geçinen bir aile olarak bu ücreti ödeyemeyeceklerini söyleyen anne Coşkun, “Sürekli şehir dışında, anneannesinde ya da babaannesinde kaldı. Bu duruma son vermek için hastanenin kreşine başvurdum ve kabul edildi. Ancak 5 ay sonra hastane yönetimi, taşeron olduğum için çocuğumun kreşte kalamayacağını söylediler. Ben buna itiraz ettim” diye konuştu.
Hastane yönetimi, hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan baba Coşkun’u kreş önünde görevlendirerek kızını kreşe sokmamasını istedi. Baba Coşkun bu görevi kabul etmeyerek hastanedeki işinden istifa etmek zorunda kaldı. Taşeron olarak çalıştıkları gerekçesiyle kreş hakkından yararlanamayacakları söylenen aile, bu işin peşini bırakmayarak kızlarını tekrar kreşe aldırttı. Sağlık çalışanlarının da sahip çıktığı aile, yaşananların güvencesiz çalışmaktan kaynaklı olduğunu ifade ediyor.
Hastane çalışanları sahip çıktı
Bu yaşananlardan sonra, hastane yönetimi kapıya güvenlik görevlisi koyarak, üç gün boyunca Işık Nehir’i kreş kapısından geri çevirdi. İşine, çocuğu kucağında devam eden anne, hastane yemekhanesinde hastane çalışanlarına yaşadıklarını yazan bir bildiri dağıttı. Sağlık çalışanları da Işık Nehir ve annesine sahip çıkarak yalnız bırakmadı. Bunun üzerine geri adım atan hastane yönetimi Işık Nehir’in, durumu netleşinceye kadar kreşte kalmasına izin verdi.
Sürekli hakaret
Taşeron olarak çalıştıkları için hastane yönetimi tarafından sürekli aşağılandıklarını ifade eden anne Coşkun şunları söyledi: “Sürekli ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz. Yüzümüze taşeron olduğumuz çarpılıyor ve sağlık personeli olduğumuz kabul edilmiyor. İşten çıkarmakla tehdit ediliyoruz. Bunlar hep güvencesiz çalışıyor olmanın sonuçları. Hastanede hep küçümseniyoruz ve yerin dibine sokuluyoruz. Bana süt iznimi de doğum iznimi de kullandırmadılar. O zaman ses çıkarmadık taşeronuz diye. Ama beni çocuğumdan ayırmak istediler. Bir de başbakan üç çocuk doğurun diyor. Bir çocuğu bile kreşe bırakma hakkımız yokken, üç çocuğa nasıl bakalım.”
8 Ocak 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu tesislerine ilişkin Maliye Bakanlığı Tebliği’nin 8. Maddesi’nde, “Bir kurum veya kuruluşun personeli veya emeklisinin, eşleri, üst ve alt soyları, o kurum veya kuruluşun eğitim ve dinlenme tesislerinden, misafirhaneleri, kreş ve çocuk bakım evlerinden kurum personeline uygulanan tarife üzerinden yararlanacaklardır” ifadeleri yer almasına rağmen Irmak Nehir’in kreşe alınamaması kanuna aykırılık içeriyor.
Kaynak: Evrensel