Yıldırım Koç, Aydınlık gazetesindeki köşesinde tartışma yaratacak bir yazı kaleme aldı. Koç, DİSK’in 12 Eylül darbesinden bir gün önceden haberdar olduğunu öne sürüp, aktif direniş örgütlememesini eleştiriyor DİSK’in eski genel başkanı Süleyman Çelebi 1980 yılı sonbaharında, Ecevit’in Petrol İş genel kurulundaki ünlü konuşmasından sonra DİSK’in sahaya inme kararı aldığını, Trabzon ve Yozgat gibi illerde büyük […]
Yıldırım Koç, Aydınlık gazetesindeki köşesinde tartışma yaratacak bir yazı kaleme aldı. Koç, DİSK’in 12 Eylül darbesinden bir gün önceden haberdar olduğunu öne sürüp, aktif direniş örgütlememesini eleştiriyor
DİSK’in eski genel başkanı Süleyman Çelebi 1980 yılı sonbaharında, Ecevit’in Petrol İş genel kurulundaki ünlü konuşmasından sonra DİSK’in sahaya inme kararı aldığını, Trabzon ve Yozgat gibi illerde büyük mitingler yapacağını belirterek şöyle dedi: “Sahaya inme tarihi olarak da 12 Eylül’ü seçtik… Toplumun reaksiyon göstermemesi ve harekete geçmesini engellemek için darbeyi erkene aldılar.” (Aydınlık, 17.5.2012).
Süleyman Çelebi yine hata yapıyor.
Demek ClA’nın “bizim oğlanlar”ı DİSK’in Trabzon ve Yozgat mitinglerinden korktukları için darbeyi öne almışlar. Demek DİSK o tarihte ülkücülerin kontrolü altındaki Yozgat’ta “büyük miting” yapacakmış ve darbeyi önleyecekmiş. Hem de 12 Eylül Cuma günü sahaya ineceklermiş. Süleyman Çelebi, DİSK’in 25 Haziran – 2 Temmuz 1980 günleri toplanan 7. Genel Kurulu’nda DİSK Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi.
S.Çelebi şu soruya yanıt vermelidir.
‘DİSK madem bu kadar güçlüydü, 12 Eylül darbesinin olacağını 11 Eylül günü kamuoyuna niçin açıklamadı? Halkı niçin darbeye karşı direnmeye çağırmadı?”
“Nasıl çağırsın, darbeyi biliyor muydu ki?” diye sorabilirsiniz.
DİSK darbeyi önceden biliyordu.
Benim bildiğim kanıtlar dört tane.
Maden İş’in avukatlarından Rasim Öz’ün, kendisiyle 12 Eylül 2004 tarihinde yapılan görüşmede Barış Öz’e anlattığına göre, darbe haberi Maden İş Genel Merkezi’ne bir astsubay kanalıyla 11 Eylül 1980 günü ulaştı. Böylece Maden İş Yürütme Kurulu üyelerinin güvenliği sağlandı. Ayrıca, darbeden sonra, Kemal Daysal tarafından kaleme alınan ve grevci işçilere 15 Eylül değil de 16 Eylül’de işbaşı yapmaları çağrısında bulunan bir bildiri, bazı fabrikalarda dağıtıldı. (İ. BarışÖz, Kalkınma Sürecinde Sektörel / Sendikal Dinamikler Örnek Olay: Türkiye Madenİş Sendikası, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Kalkınma İktisadı ve İktisadi Büyüme Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. İst., 2005, s. 81.)
DİSK yöneticilerinden Demirhan Tuncay. Cumhuriyet’ten Mustafa Ekmekçi ile yaptığı görüşmede, darbeyi haber aldıklarını, CHP Genel Merkezi’ni arayarak Bülent Ecevit’le konuşmak istediğini, Ecevit’in orada bulunmaması üzerine Mustafa Üstündağ ile görüştüğünü ve kendisine darbe haberini verdiğini söyledi (Cumhuriyet, 29. 10. 1991).
DİSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar da 3 Haziran 1992 günlü Cumhuriyet’te Lütfü Oflaza şu bilgiyi veriyordu: “11 Eylül günü ihtilal olacağına ilişkin bir haber almıştık.”
Dördüncü kanıt da benim 11 Eylül 1980 günü DİSK’ten aldığım haber. O tarihte ODTÜ’de asistandım. Gelen bir haber üzerine DİSK’teki uzman arkadaşları aradım. Bana, 13 Eylül günü darbe olacağını söylediler. DİSK’in Ankara bölge temsilcisi Ali Kaya’ya, Demokrat Gazetesi’nde Dr. Ergin Atasü’ye ve bazı başka’arkadaşlara bu darbe haberini ilettim.
DİSK yöneticileri darbe olacağını biliyorlardı.
DİSK’in beş kişilik yürütme kurulunun üyesi olan Süleyman Çelebi’nin bugün yapması gereken, darbeyi bilmelerine karşın niçin bunu kamuoyuna duyurmadıklarını, niçin direniş örgütlemeye çalışmadıklarını açıklamaktır.
DİSK’e bağlı 10 sendika 13 Temmuz 1980 günü yaptıkları ortak açıklamada “DİSK’in Ören’de aldığı GENEL DİRENİŞ kararının hayata geçirilmesini” talep etmişlerdi (Demokrat Gazetesi. 14.7.1980). Bu talep dikkate alınmadı. DİSK yöneticilerinin yurtdışına kaçabilen TKP’liler dışında kalanlarının büyük bölümü Selimiye Kışlası önünde sıraya girip teslim oldu.
Süleyman Çelebi efsane uydurmaya çalışmak yerine, bu konuda özeleştiri yapmalıdır.