Tarihler 31 Mayıs 2011’i gösterirken, Türkiye’nin ezilen, sömürülen halkına Karadeniz’den umut kapısı açan Hopa, devrimci öğretmen Metin Lokumcu’yu sonsuzluğa uğurlamanın hüznünü, öfkesini yaşıyordu. Ne olmuştu o gün? Özetle söylemek gerekirse, Hopalı bir esnafın cümleleriyle; ” taşı neden tartışıyorsunuz, geldiler Metin Hocayı katledip gittiler. Bütün mesele bu.” Evet çayına, suyuna, doğasına ve geleceğine sahip çıkan Hopa […]
Tarihler 31 Mayıs 2011’i gösterirken, Türkiye’nin ezilen, sömürülen halkına Karadeniz’den umut kapısı açan Hopa, devrimci öğretmen Metin Lokumcu’yu sonsuzluğa uğurlamanın hüznünü, öfkesini yaşıyordu.
Ne olmuştu o gün? Özetle söylemek gerekirse, Hopalı bir esnafın cümleleriyle; ” taşı neden tartışıyorsunuz, geldiler Metin Hocayı katledip gittiler. Bütün mesele bu.” Evet çayına, suyuna, doğasına ve geleceğine sahip çıkan Hopa halkı, meşru haklarını kullanmak, basın açıklaması yapmak üzere Hopa Cumhuriyet Meydanında horona durmuştu. O gün Hopa’da başka bir miting de vardı. Tayyip Erdoğan seçim mitinglerinden birini Hopa’da yapacaktı. Tüm seçim mitinglerini illerde yapmasına rağmen Artvin mitingini Hopa’da yapmasının nedenlerinden biri de Hopa halkına haddini bildirmekti! Çünkü daha 15 gün öncesinde Hopa’yı ziyarete gelen “bakanı”, Hopalı genç devrimciler ve Hopalılar tarafından kovulmuştu. Yüreğini ve geleceğini özgürlüğe, barışa, demokrasiye, kardeşliğe ve halkın hakları mücadelesine ayarlamış olan Hopalılar, faşizmin ve zulmün, soygunun ve talanın temsilcileri ile yıllardır anladıkları dilden merhabalaşmışlardı.
Hopa halkının taleplerinden rahatsız olan Tayyip Erdoğan, basın açıklaması yapmak üzere bir araya gelen Hopalıların dağıtılması emrini vermişti: ” Kafaları tez koparıla”. Önce tazyikli su, sonra gaz bombaları, önce bir şaşkınlık, sonra meşru müdafaa haklarını kullanmaya başladı Hopalılar. Cellatlar şaşırmış, “Tanrım bu nasıl bir ilçe, dağıtıldıkça çoğalıyor Hopalılar, ben tükenmekteyim dağıttıkça” şaşkınlığındaydılar.
Suyuna, çayına sahip çıkan Hopalılar, polisin bu saldırısıyla, bir doğa ve yaşam militanı olan Metin hocalarını kaybettiklerini Cumhuriyet Meydanı’na yeniden geldiklerinde haber almışlardı. Metin Lokumcu sadece bir öğretmen değildi. Metin Lokumcu, bir yaşam savunucu, bir doğa savunucusu; Metin Hoca, Halkevleri Kemalpaşa Halk Festivali’nin bir hamalı, emekçisi, örgütçüsü; Metin Hoca devrimci bir öğretmendi.
Onu öldürenler utanmazca “başbakanın aracına taş atıyordu” diyorlardı. Yumurta ile devleti yıkacaklardı sonucunu çıkaranlar, gaz bombasından etkilenmemek için kullanılan limonu taş, elbette taşı da silah yaparlar.
Metin Hocaları öldürülen Hopalılardan onlarcası tutuklandı, yüzlercesi gözaltına alındı. Günlerce Hopa sokaklarında terör estirmeye çalıştılar.
Bağımsızlık, özgürlük, barış, kardeşliğin ülkesi diyenler tüm bu baskılara, zorbalığa boyun eğmediler. Özgürlüğün sloganlarını, halkın hakları mücadelesinin sloganlarını Hopa sokaklarından esirgemediler. Çocuklarına, devrimcilerine Hopalılar daha çok sahip çıktılar, çıkmaya da devam ediyorlar. Hem de yereldeki AKP yalakalarına rağmen. Yereldeki yalakalar, çayda kontenjan 10 kiloya düşünce “Bak Hopalılar başbakanı taşladılar kontenjan 10 kiloya düştü” demeye başlıyorlar. Oysa üç AKP milletvekili çıkardığı Rize’de kontenjanın 7 kiloya düştüğünü saklayabileceklerini düşünüyorlar. Başbakan’a “şu özel sektör çay fabrikalarına müdahale edin” diyen Rizeli çay üreticilerine “özel sektörün çay fiyatlarına karışmayız” demesinden sonra, özel sektör çay baronlarının 1.10 lira olarak açıklanan yaş çay fiyatına rağmen 0.76 liradan çay aldıklarını saklayabileceklerini düşünüyorlar.
Şimdi 31 Mayıs 2012 tarihi yaklaşırken, Hopalılar katledilişinin birinci yılında Metin Hocalarına sahip çıkmak için, deresini ve çayını yağmalayan AKP’ye karşı bir davette bulunuyor.
Halkın hakları mücadelesinin militanlarını,
Haber yapma hakları ellerinden alınan gazetecileri, yazarları, bilim insanlarını,
Savunma hakları ellerinden alınan hukukçuları, sağlık emekçilerini, eğitim emekçilerini, kamu çalışanlarını, işçileri,
Eğitim hakları ellerinden alınan üniversitelileri liselileri,
Dillerinden kültürlerinden koparılmış halkları,
Yaşamına, doğasına, geleceğine sahip çıkanları adalet için METİN olunmaya HOPA’ya davet ediyor.
* Kamil Ustabaş (Halkevleri Hopa Şube Başkanı ve Derelerin Kardeşliği Yürütme Kurulu Üyesi)