Faşist demagoji hep aynı Taraf’ta!
Bir süredir sola yönelik sürdürülen itibarsızlaştırma operasyonunun son halkası Taraf gazetesinin 1 Mayıs 1977 katliamına dair haberleri oldu. Sürekli olarak “farklı”, “yenilikçi”, “ezber bozan” bir çizgi oluşturmaya çalıştıklarını iddia ederek AKP’ye yanaşanların hiç de “yeni” olmadıkları gazete arşivlerinden ortaya çıktı. Mahir Boztepe’nin Haber Fabrikası’nda yayımlanan bir yazısında paylaşılan sağ gazetelerin arşivleri gerçeği ayan beyan gösteriyor. […]
![]()
Bir süredir sola yönelik sürdürülen itibarsızlaştırma operasyonunun son halkası Taraf gazetesinin 1 Mayıs 1977 katliamına dair haberleri oldu. Sürekli olarak “farklı”, “yenilikçi”, “ezber bozan” bir çizgi oluşturmaya çalıştıklarını iddia ederek AKP’ye yanaşanların hiç de “yeni” olmadıkları gazete arşivlerinden ortaya çıktı. Mahir Boztepe’nin Haber Fabrikası’nda yayımlanan bir yazısında paylaşılan sağ gazetelerin arşivleri gerçeği ayan beyan gösteriyor. Bugün AKP’den yana “Taraf” olanlar, o günkü MHP’nin, Nurcuların, Milli Görüşçülerin, Demirelcilerin yayınlarının başlıklarını bire bir taklit ediyor. 1 Mayıs katliamının sol içi çatışma olarak gösterilmesini “faşist demagoji” olarak niteleyen Devrimci Yol dergisi ise sanki o günlerden bugünlere sesleniyor: “olay karşısında oligarşinin dilini kullanan ve onların tavrını takınan sözde solcuları mahkum etmeliyiz”
Taraf gazetesi Halil Berktay’ın yazılarıyla birlikte solu itibarsızlaştırma kampanyasının bir parçası olarak 1 Mayıs 1977’den kontrgerillanın değil solcuların sorumlu olduğuna dair bir kampanya başlattı.
Bu kampanyaya Radikal gazetesinden Oral Çalışlar da destek çıktı.
Ancak bu iddialar bu gazete ve gazetecilerin orijinal buluşları değildi. 1977 yılında faşistinden İslamcısına tüm sağ basın kontrgerillayı aklamak amacıyla bugün Taraf’ta ve Radikal’de gördüğümüz başlıkları atıyorlardı
MHP’ye yakınlığıyla bilinen Hergün gazetesi “Lenincilerle Maocular çatıştı. Solcular 40 işçiyi katletti” başlığıyla çıkmıştı
AKP’nin kökeni olan Milli Görüş’ün yayın organı “Kızıl katillere lanet” diyerek solu hedef gösteriyor, “DİSK kapatılmalıdır” başlığını da altına yerleştiriyordu
Bugün de “demokrasinin ve sivil toplumun motor gücü” olarak sunulan Nurculara ait Yeni Asya ise “DİSK’in mitinginde komünistler birbirini yedi” başlığını atıyordu
“Demokrasi aşığı” Nazlı Ilıcak’ın başyazarı olduğu Tercüman “Maocular DİSK’in İstanbul’da yaptığı mitingi bastılar” spotu ile kontrgerilla savunuculuğu yapıyordu
“Emperyalizmin ve Oligarşinin 1 Mayıs Katliamı Halkımızın Devrimci Mücadelesini Durduramayacak” başlığıyla çıkan Devrimci Yol dergisi katliamı sol içi çatışma gibi gösterilmesini “faşist demagoji” olarak şu sözlerle nitelendirmiş: “1 Mayıs Katliamı faşist terörün ülkemiz tarihinde görülmemiş bir seviyeye ulaştığı, karşı devrim güçlerinin işçi sınıfı ve emekçi halka ağır bir darbe indirdiği bir provokasyondur. Karşı devrim güçlerinin kazandığı bir başarı, devrimci hareket için acı bir yenilgidir. Bu olayın bugün ortaya çıkardığı en önemli durum, bu katliamı solcular arası bir çatışma olarak göstermeye çalışan faşist demagoji ve bu yenilginin yaratacağı yılgınlık ortamıdır.” Ve 1977’lerden sanki bugüne sesleniliyor: olay karşısında oligarşinin dilini kullanan ve onların tavrını takınan sözde solcuları mahkum etmeliyiz.
Sendika.Org