Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan ağırlıklı olarak Uludere Katliamı etrafında bir konuşma yaparak muhalefete, basına ve Kürtlere yönelik saldırgan üslubunu sürdürdü. BDP’ye “kalleş” diyen, kaçakçıları hedef gösteren, CHP’ye sataşan Erdoğan MHP’ye ise sıcak mesajlar verdi Başbakan Tayyip Erdoğan, grup toplantısında, iktidarının Kürt sorunu ekseninde yaşadığı sıkıntıları yansıtan bir konuşma yaptı. Erdoğan, Uludere Katliamı’nın […]
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan ağırlıklı olarak Uludere Katliamı etrafında bir konuşma yaparak muhalefete, basına ve Kürtlere yönelik saldırgan üslubunu sürdürdü. BDP’ye “kalleş” diyen, kaçakçıları hedef gösteren, CHP’ye sataşan Erdoğan MHP’ye ise sıcak mesajlar verdi
Başbakan Tayyip Erdoğan, grup toplantısında, iktidarının Kürt sorunu ekseninde yaşadığı sıkıntıları yansıtan bir konuşma yaptı. Erdoğan, Uludere Katliamı’nın ve Kürt sorunundaki başarısızlığın sorumluluğu altında sıkışan iktidarını savunmak için muhalefete, medyaya ve Kürtlere saldırdı.
Uludere Katliamı konusunun 6 ay geçmesine rağmen gündemden düşmeyişinden şikayet eden Erdoğan, konuşmasını ağırlıkla Uludere’ye ayırdı. Uludere için daha önce “hata” dediklerini söyleyen Erdoğan, “Daha kaç kere söyleyeceğiz” diyerek sıkıntısını dile getirdi.
Zalim zalime çatınca
Çoğu çocuk 34 köylünün savaş uçaklarıyla katleildiği Uludere Katliamı’nın siyasi sorumluluğunu taşıyan Erdoğan, konuşmasına Suriye Hula’da yaşanan katliam nedeniyle Beşar Esad yönetimini eleştirerek başladı:
“Hula’da öldürülen 110 sivilden sadece 50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter. Sabrın da bir sınırı vardır. İnşallah BM Güvenlik Konseyi’nin de sabrının sınırı vardı. Bu katliamlar açıkça dünyayla dalga geçmek, rest çekmektir. Ben yaşamını yitiren 110 sivile Allahtan rahmet diliyorum.”
İçişleri Bakanı’nın Başbakan’ı
Suriye ile ilgili kısa girişin ardından konuyu Uludere Katliamı’na getiren Erdoğan medyaya, muhalefete, Kürtlere yüklendi. 10 yıllık iktidarları boyunca Kürt sorununu çözememelerinin sorumluluğunu medya ve muhalefete attı.
Erdoğan’ın BDP ve CHP’yi eleştirirken MHP’nin tavrını övmesi dikkat çekti.
Kayseri’deki PKK saldırısı nedeniyle açığa çıkan güvenlik zafiyetini, “güvenlik güçleri üzerindeki baskı”ya yoran Erdoğan, polisin ve askerin medyanın ve muhalefetin baskısı nedeniyle “terörle mücadele” edemediklerinden yakındı.
Kaçakçıları suçladı
Erdoğan da Uludere’de katledilen köylüleri suçlayan İdris Naim Şahin’i doğrularcasına, kaçakçıların PKK ile birlikte hareket ettiklerini ima etti. “Askerin bastığı mayına kaçakçı neden basmıyor? Çünkü elinde PKK’nın döşediği mayınların haritası var” şeklinde özetlenebilecek bir konuşmayla kaçakçıları hedef alan Erdoğan, İçişleri Bakanı Şahin’in kendisiyle aynı çizgide olduğunu bir kez daha gösterdi.
BDP’ye küfretmeye devam
Erdoğan, partisinin Hitler Almanyası toplantılarını andıran İl Kongresi’nde nekrofil dediği BDP’lilere bu kez de “kalleş” dedi. “Türkiye artık BDP’li, PKK’lı kalleşlerin benim askerlerimi arkadan gelip şehit ettiği bir ülke değil” diyen Erdoğan, yine bol bol dinsel yöndermelerle bezeli bir şehit edebiyatı yaptı.
Sendika.Org