Dünyanın yaşadığı en korkunç nükleer felaket Çernobil’in yıldönümünde, yetkilierin ağzından bir korku masalları derlemesi. Nükleer olmazsa bağımlılık artar. Suyunuzu almazsak boşa akar. HES yapılmazsa doğal gaz gelir. Nükleer enerji olmazsa geri kalırsınız. Termik olmazsa karanlıkta kalırsınız. GDO olmazsa aç kalırsınız. Köprü olmazsa trafikte kalırsınız. Dönüşüm yapılmazsa hizmetsiz kalırsınız. İkinci boğaz olmazsa İstanbul’a sığamazsınız. Biz yıkmazsak […]
Dünyanın yaşadığı en korkunç nükleer felaket Çernobil’in yıldönümünde, yetkilierin ağzından bir korku masalları derlemesi.
Nükleer olmazsa bağımlılık artar.
Suyunuzu almazsak boşa akar.
HES yapılmazsa doğal gaz gelir.
Nükleer enerji olmazsa geri kalırsınız.
Termik olmazsa karanlıkta kalırsınız.
GDO olmazsa aç kalırsınız.
Köprü olmazsa trafikte kalırsınız.
Dönüşüm yapılmazsa hizmetsiz kalırsınız.
İkinci boğaz olmazsa İstanbul’a sığamazsınız.
Biz yıkmazsak tepenize çöker.
İnşaat yapılmazsa işsiz kalırsınız.
Toprağınızı satmazsanız aç kalırsınız.
Yiyeceklere kimyasal koymazsanız batarsınız.
Yediklerinizde zehir olduğunu söylerseniz satamazsınız.
Bizden olmazsan köyün mahvolur.
Belgeleri imzalamazsanız dava açılır.
Benzin getirmezsek yolda kalırsınız.
Önce saldırmazsanız ezik kalırsınız.
Evet demezseniz adaletsiz kalırsınız.
Evvel zaman içinde,
var imiş bir dunganga
alırmış çocukları, koyarmış sepetine
dunganga dunganga…