AKP’nin Şehir Tiyatroları’nı özelleştirmeye yönelik çalışmaları ve başbakanın sanatçılara yönelik saldırgan tutumuna karşı tiyatrocular ile tiyatroseverler dün Ankara’da bir araya geldi, Oda Tiyatrosu’nun çevresinde insan zinciri oluşturdu Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV), Devlet Tiyatroları Meslek Birliği (TOMEB), Tiyatro Oyuncuları Derneği (TODER), Oyuncular Sendikası, Kültür Sanat-Sen, Sanatçılar Girişimi ve Özerk Sanat Konseyi’nin bir […]
AKP’nin Şehir Tiyatroları’nı özelleştirmeye yönelik çalışmaları ve başbakanın sanatçılara yönelik saldırgan tutumuna karşı tiyatrocular ile tiyatroseverler dün Ankara’da bir araya geldi, Oda Tiyatrosu’nun çevresinde insan zinciri oluşturdu
Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV), Devlet Tiyatroları Meslek Birliği (TOMEB), Tiyatro Oyuncuları Derneği (TODER), Oyuncular Sendikası, Kültür Sanat-Sen, Sanatçılar Girişimi ve Özerk Sanat Konseyi’nin bir araya gelerek oluşturduğu Devlet Tiyatroları Müdavimleri, dün (14 Mayıs) 500’den fazla kişiyle Oda Tiyatrosu’nun önündeydi. “Gölge etme Tayyip sahne görünsün”, “Cemaat elini tiyatrodan çek”, “Tiyatroya özgürlük, kahrolsun faşist diktatörlük”, “Karanlığa karşı özgür sanat”, “Seyirci kalma, tiyatrona sahip çık” sloganlarının atıldığı eyleme Halkevleri, Barınma Hakkı Meclisi ve TKP de destek verdi. Devlet Tiyatroları Müdavimleri adına basın açıklamasını Sibel Kahramanlar okudu.
‘Tiyatrocular halkın, halk tiyatrocuların yanında’
Tiyatroya verdiklerini öneme ve hükümet tarafından yapılan açıklamalara değinen Kahramanlar, oyun biletlerinin cüzi miktarlarda satışa sunulduğunu hatırlatarak “Özel tiyatrolarda bu durum olmadığından halk tiyatrodan tamamen yoksun kalabilir” dedi. Kahramanlar, tiyatroların perdelerini 1 Ekim’de yeniden açmasını temenni etti ve “Yaşasın devlet tiyatroları” diyerek konuşmasını tamamladı.
Açıklamanın ardından etkinliğe destek verenler söz aldı. İlk olarak konuşma yapan Barınma Hakkı Meclisi Temsilcisi Candaş Türkyılmaz, Başbakan Erdoğan’ın tiyatrocuların halktan uzak olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, ne zaman bir yıkım olsa tiyatrocuların ve sanatçıların yanlarında olduğunu belirtti. Türkyılmaz, Tayyip Erdoğan’ı Dostlar Mahallesi’nden açıkhava sinemasına, Dikmen Vadisi’ndeki amfi tiyatroya davet etti.
Milletvekillerinden faşizm vurgusu
Etkinliğe katılan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, mecliste Türkiye ve dünyadaki tiyatroların ve tiyatro emekçilerinin sorunlarının araştırılması yönünde önerge verdiğini, ancak önergenin reddedildiğini açıkladı. Başbakanın tiyatro ile ilgili açıklamalarını yalanlayan Nazlıaka “Yarım porsiyon bir başbakandan da ancak bu beklenir” dedi. Bir diğer CHP Milletvekili Gülsüm Bilgehan da cumhuriyet değerlerinin katledildiğini dile getirdi.
Halkların Demokratik Kongresi İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de söz alarak her şeye para gözü ile bakan piyasa mantığına karşı halkın tiyatroculara sahip çıkacağını ifade etti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in sanatçılara yönelik “terörist” suçlamasını hatırlatan Tüzel, “Yeni Hitlerlerin kafası işte budur. Biz eşitliği, kardeşliği, barışı, halkların birlikteliğini kuracağız. AKP’nin bu faşist müdahalesinin önünde duracağız” dedi.
Topbaş’ın önerisi düsturdur, herkes işini yapsın!’
İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçıları adına konuşan Can Başar, emin ellerde olan tiyatroların ehlileştirilmeye çalışıldığını, tiyatronun insanlardan arındırılmak istendiğini aktardı. Hiç kimsenin gerçekleri eğip bükerek sanatçı ile halkın arasına nifak tohumu ekemeyeceğini söyleyen Başar, “Sessiz kalmayacağız. İstanbul Belediye Başkanı’nın sanatçılara karşı yaptığı öneriyi bir ‘düstur’ olarak kabul ediyoruz: Herkes kendi işini yapsın!” dedi.
‘Özerklik içinde özelleştirme 10 saniyede kendini yok eder’
Devlet Tiyatroları Yönetmeni Yücel Erten ise “muhafazakar sanat” kavramının eşyanın tabiatına aykırı olduğunu, sanatın ve tiyatroların özelleştirilmesi girişiminin temelsiz olduğunu ifade etti. “Özerklik ve özgürlük kavramlarının arasında özelleştirme sözü saçmadır, yeri yoktur, 10 saniye içinde kendi kendini yok eder” diyen Erten, tüm sanat kurumlarının özgür bir çatı altında bir araya gelmesi gerektiğini savundu.
Konuşmaların ardından tiyatronun çevresinde insan zinciri oluşturuldu.
Sendika.Org/ Ankara