İdam edilişlerinin 40. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan “Büyük Gençlik Yürüyüşü”yle anıldı. Binlerce üniversiteli ve liseli Denizlerin 6. Filoyu denize döktükleri yerde, Dolmabahçe’de buluşarak kürsü kurdu Devrimci mücadelenin üç önderi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 40 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. 3 Fidan’ın idamının 40. yılında “Deniz olacağız, emperyalizmi ve […]
İdam edilişlerinin 40. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan “Büyük Gençlik Yürüyüşü”yle anıldı. Binlerce üniversiteli ve liseli Denizlerin 6. Filoyu denize döktükleri yerde, Dolmabahçe’de buluşarak kürsü kurdu
Devrimci mücadelenin üç önderi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 40 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. 3 Fidan’ın idamının 40. yılında “Deniz olacağız, emperyalizmi ve işbirlikçi AKP’yi yeneceğiz” diyen üniversiteliler ve liseliler Galatasaray’dan Dolmabahçe’ye yürüdü. Yürüyüş Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, TKP’li Öğrenciler, Liseli Genç Umut, Liseli Gençlik Muhalefeti, Solcu Liseliler’in çağrısıyla gerçekleşti.
Galatasaray Lisesi önünde toplanmaya başlayan üniversiteli ve liseliler “Bugün onların idamının 40. yılı, 40 yıldır onların mücadelesi üniversitelerimizde, liselerimizde sürmeye devam ediyor. Dindar gençlik isteyen Tayyip Erdoğan’a, Denizler’in 6. Filoyu denize döktüğü yerde cevap vermeye gidiyoruz! Bizler Deniz olacağız, Yusuf olacağız, Hüseyin olacağız!” diyerek çevredeki insanların büyük desteğiyle Dolmabahçe’ye doğru yürüyüşe geçti.
‘Sürüyor sürecek mücadelemiz’
Binlerin 3 Fidan’ı anmak için bir araya geldiği büyük gençlik buluşmasında sık sık Gündoğdu ve Çav Bella marşları okundu. Çevreden büyük destek gören yürüyüşte İTÜ Gümüşsuyu kampüsünden “40. yılında Denizlere sözümüz devrim olacak, AKP’den hesabı gençlik soracak” pankartı asıldı.
Dolmabahçe’ye kadar sloganların kesilmediği yürüyüşte “Türk Kürt kardeşçe tam bağımsız Türkiye”, “Üniversiteler bizimdir, geriye faşiste bırakmayız”, “Dindar, kindar değil Deniz gibi genç olacağız” sloganları atıldı.
Gençlik 43 yıl sonra yine Dolmabahçe’de
Dolmabahçe’ye gelindiğinde kurulan kürsüde yitirilen tüm devrimciler adına 1 dakikalık saygı duruşunun ardından program başlatıldı ve denize karanfiller atıldı.
Dolmabahçede yapılan konuşmada şunlar söylendi: “Denizler o dönem emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı amansız bir mücadele verdiler. Bugün o mücadele direnciyle, çizgisiyle bize yol gösteriyor. Şimdi karşımızda 2000 model, ikiyüzlü bir işbirlikçi: AKP! Emperyalizmin taşeronu AKP, görev bilmiş kendine sadece kendi halkına değil başka halklara da kan kusturacak! İşte Suriye! AKP iktidarı Suriye’ye emperyalistlerin istekleri doğrultusunda savaş açmayı planlıyor. Gençlik buna izin vermeyecek!” Bu konuşmanın ardından “AKP’den hesabı gençlik soracak” sloganları atıldı.
Halk düşmanı AKP’ye inat sık sık “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganı atan öğrenciler, “Gençlik barışa köprü olacak” dedi.
‘Liseliler Deniz olacak’
Dolmabahçe’de ilk konuşma liseliler adına yapıldı. Liseli Genç Umut, Liseli Gençlik Muhalefeti, Solcu Liseliler adına konuşan Emet Utku Çayır şunları kaydetti:
“Son nefesine kadar kahrolsun emperyalizm diyen Denizlerin yanındayız. Bu yüzden Denizlerin yanında olmak, Suriye’ye emperyalist müdahaleye karşı olmaktır. Liselerde 4+4+4 düzenlemesine, AKP’nin kindar ve dindar nesil yetiştirmek istemesine karşı, 40 yıl önce olduğu gibi liselerde Denizler büyümeye devam ediyor.”
Liselilerin konuşmasının ardından Ender Yiğit, Denizler’in anısına şiir okuduktan sonra Renan Bilek şarkılarıyla öğrencilere seslendi.
‘Deniz olmak hiç olunmadığı kadar eşkiya olmaktır’
Öğrenci Kolektifleri adına konuşma yapan Kolektif Basın Sözcüsü Neval Kösedağı şunları söyledi:
40 yıl sonra, o zamanlar bizim yaşlarımızdaki devrimcilerin olduğu yerde, emperyalistlere günlerini gösterdikleri yerde Dolmabahçe’deyiz.
Bu gün AKP, ciddi bir saptırmayla, manipülasyonla, bizim tarihimizi bir operasyon aracı olarak bize karşı kullanıyor. Elbette kalemi kendi güdümünde olan yandaş medya maymunları sayesinde. Elbette yalanla, elbette karalamayla. Boşuna değil Tayyip Erdoğan’ın “dindar gençlik” istemesi, itaatkar, ses çıkarmayan ve bir o kadar da kindar nesiller yetiştirmek istemesi. Gençliğin gücünü, Denizlerden biliyorlar. Gençliğin gücünü, sokaktan biliyorlar.
Görevimiz yılmadan ve yorulmadan süren militan ve sürekli bir mücadeleyle, zor olduğunu bile bile, ısrarla, kararlılıkla sokakta olmak, tek yol sokak tek yol devrim demektir.”
Kösedağ konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bugün deniz olmak,
Suriye’ye emperyalist müdahalenin bir parçası olmayı reddetmektir.
İsrail’i koruyan füze kalkanına karşı durmaktır.
Gecekondu mahallelerinde yoksulların barikatlarında yerini almaktır.
Doğanın talanına karşı çıkmak, köylü direnişlerini yükseltmektir.
Kürt halkına dönük inkar, imha ve neo-liberal asimilasyon politikalarına karşı onurlu bir barışı savunmaktır.
Cemaat ağlarına karşı gericilik karşısında tavizsiz ve “ama” demeden bir mücadele hattı kurmaktır.
Muhalefetin en dinamik kaleleri olan üniversitelerde devrimci mücadeleyi yükseltmektir.
Halkın hakları mücadelesinin en dinamik devrimci özneleri, birer Dev-Genç’li olmaktır.
Faşizme karşı demokrasi mücadelesini yükseltmek ve
Hiç olunmadığı kadar eşkıya olmaktır”
‘Onların yolundayız’
Kösedağı’nın ardından Gençlik Muhalefeti adına konuşma yapan Ferhat Koyun, Denizlerin idamının üzerinden geçen 40 yılda mücadelenin sürdüğünü söyledi.
Solun tarihine AKP ve liberaller tarafından saldırıldığını, Denizlerin, Mahirlerin darbeci ilan edilmeye çalışıldığını belirten Koyun, “Denizler her zaman anti-emperyalistti, onlar gericiliğe karşıydı. Biz onların yürüdüğü yolda yürüyoruz.” diye konuştu.
“Kapitalizme, gericiliğe karşı özgür, eşit bir ülke istiyoruz” diyen Koyun, “Onlar Kazlıçeşme’de toplanan dindar gençliği istiyor. Emperyalizme karşı gençlik ses çıkarmasın istiyor. Biz Başbakana sesleniyoruz, itaat etmeyeceğiz. Emperyalizme ve imamın ordusuna karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
TKP’li Öğrenciler adına konuşma
yapan Zozan Baran, Denizlerin ölümünün 40. yılında anımsanması gereken önemli başlıklar olduğunu söyledi. Denizlerin Dolmabahçe’de 6. Filoyu denize dökerken, Türkiye solunun anti-emperyalist kimliğini de tescillediğini belirten Baran, Arap Baharına özgürlük diyenlere karşı anti-emperyalist kimliğin vurgulanması gerektiğini ifade etti.
AKP yandaşları emperyalizm mi kaldı derken, biz Denizlerin, 6. Filoyu denize döktüğü yerde kahrolsun emperyalizm demeyi sürdüreceğiz diyen Baran, Denizleri anarken hatırlanması gereken diğer noktanın onların aydınlanmacı kimliği olduğunu ifade etti.
Denizler 6. Filoyla mücadele ederken, AKP’nin bugün yetiştirmek istediği dindar ve kindar gençliğin kıblesinin 6. Filo olduğunu vurgulayan Baran, “sosyalist Türkiye idealinden vazgeçmeyeceğiz, sosyalizm kazanacak” dedi.
Konuşmaların ardından Sesler ve Düşler grubu şarkılarıyla üniversiteli ve liselileri yalnız bırakmadı. Son olarak bir kez daha “Deniz, Yusuf, Hüseyin yaşıyor” diye haykıran öğrenciler, büyük gençlik yürüyüşü sona erdirdiler.
Kolektifler.net