AKP, grev kırıcılığı yapılamadığı, taşeron sistemini istediği gibi işletemediği ve Hava-İş haklarını talep ettiği için sivil havacılık işkolunda grevin yasaklanmasını istedi AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk havacılık hizmetlerinde grev yasağı getirilmesi ile ilgili 11 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’ye kanun teklifi verdi. Külünk, grev yasağının gerekçelerini sivil havacılık işkolunda kısa sürede üst düzey eğitimlerden geçmiş personel […]
AKP, grev kırıcılığı yapılamadığı, taşeron sistemini istediği gibi işletemediği ve Hava-İş haklarını talep ettiği için sivil havacılık işkolunda grevin yasaklanmasını istedi
AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk havacılık hizmetlerinde grev yasağı getirilmesi ile ilgili 11 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’ye kanun teklifi verdi. Külünk, grev yasağının gerekçelerini sivil havacılık işkolunda kısa sürede üst düzey eğitimlerden geçmiş personel bulunamaması, işkolundaki tek sendika Hava-İş’in güvencesiz çalıştırmaya karşı çıkması ve sivil havacılık işkolunda taşeron sisteminin işin bütünlüğünü aksatması olarak açıkladı.
Külünk’ün grev yasağı ile ilgili gerekçeleri:
“Ayrıca, havacılık sektörü, çok uzun süreli ve oldukça üst düzey eğitimlerden geçmiş bir personel istihdamım gerektirmesi sebebiyle bu alanda kısa süre içerisinde istenilen nitelikte yeni bir personel bulunamayacak olması, sendikaların karşılanması zor taleplerine zemin hazırlamakta ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin bir anlaşmayla sonuçlanmasını zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, çalışanların haklarını aramasında grevler çok etkili bir yol olmasına rağmen; toplumun kendi refahını sürdürebilme ve zaruri ihtiyaçlarım giderebilme hakkı ile grevlerin milli ekonomi, şirketler ve vatandaşlar üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, havacılık sektöründe yer alan faaliyetlerin grev ve lokavt yapılamayacak işler kapsamına alınması önem arz etmektedir. Ayrıca, yük ve yolcu taşımacılığı yapan havayolu şirketlerinin, yer hizmetlerini yürüten şirketler ile teknik bakım ve onarım hizmetlerini yürüten şirketler olmaksızın faaliyetlerini sürdürebilmeleri de mümkün değildir. Bu nedenle, yer hizmetlerini yürüten şirketler ile teknik bakım ve onarım hizmetlerini yürüten şirketlerden bağımsız olarak havacılık hizmeti verilemeyeceğinden, Kanun Teklifinde de faaliyetlerin bütünlüğü esas alınmış ve bunların tamamını kapsayacak şekilde düzenleme yapılması benimsenmiştir.”
Külünk’ün teklifi THY AO’da 23’üncü dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin arabuluculuk aşamasında geldi. THY AO İşvereni daha önce bazı maddeler üzerinde israrcı olurken son görüşmede tüm maddelerin yeniden görüşülmesini istemiş, işçilerin kazanılmış haklarını da elinden almaya çalışmıştı. Hava-İş bu sürece itiraz etmiş ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmazlık çıktığı gibi resmi arabulucu aşamasında da çözüm olmamıştı.
Külünk’ün teklifinin tesadüf olmadığını belirten Hava-İş yönetimi, teklifin Hava-İş’e karşı topyekün bir saldırı başlatıldığı anlamına geldiğini duyurdu ve Hava-İş’in susturulamayacağını bildirdi.
Sendika.Org