Barınma Hakkı Meclisi afet yasasına karşı 3 Haziran Pazar günü sokağa çıkmaya hazırlanıyor Barınma Hakkı Melisi 3 Haziran’da Afet Yasası’na karşı sokağa çıkmaya hazırlanıyor. 3 Haziran Pazar günü saat 13.00’te Kolej Meydanı’nda yapılacak mitingle ilgili Mülkiyeliler Birliği’nde açıklama yapan Barınma Hakkı Meclisi üyelerine Türk Mühendis Mimarlar Odası (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu […]
Barınma Hakkı Meclisi afet yasasına karşı 3 Haziran Pazar günü sokağa çıkmaya hazırlanıyor
Dikmen Vadisi ve Mamak Barınma Hakkı Bürosu temsilcileriyle birlikte yapılan açıklamayı Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun okudu. Sarıaltun, çıkartılan bu yasayla daha önceden yerel yönetimlerin eliyle yapılan kentsel dönüşüm projelerinin “afet ve deprem riski” adı altında meşrulaştırılarak, ülke çapında yaygınlaştırılmak istendiğini söyledi. Çıkartılan yasasının anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten Sarıaltun bu yasanın bilimsel ve hukuki temelden yoksul olduğunu ifade etti.
Yasanın meşruluğu reklamlarla sağlanmaya çalışılıyor
Yasanın halk nezninde meşru olmadığını ifade eden Sarıaltun “Konu ile ilgili toplumsal meşruiyet görsel medya ve radyolarda “depreme karşı seferberlik” şeklinde yayınlanan tanıtım ve reklam kampanyalarıyla sağlanmaya çalışılmakta, toplumsal adalet ve kamu vicdanı ise göz ardı edilmekte, insanlar özellikle deprem gerçeği ile korkutulmaktadır” diye konuştu.
Afet yasası bir yol ayrımı
Afet yasasının bir yol ayrımı olduğunu söyleyen Sarıaltun, çıkarılan yasada şehirlerin son derece önemli bir sorunu olan “afet”e yönelik neredeyse hiçbir şey yer almadığını, keyfi uygulamaların önünü açıldığını, insanların hak arama yönündeki hukuki kanallarını tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi.
Adalet ve eşitlik afete maruz kaldı
Sarıaltun, Dikmen’de, Sulukule’de, Ayazma’da, Tarlabaşı gibi bölgelerde gerçekleştirilmeye çalışılan kentsel dönüşüm projelerinin sosyal ve ekonomik ilişkilerinin bozulmasına, insanların borçlandırılmasına yol açtığınıbelirtti. Boşaltılan bu bölgelerden doğan rantın inşaat şirketleri, yerel ve merkezi idareler tarafından paylaşıldığını söyleyen Sarıaltun konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Ancak bu yasa ile artık hiç kimse kendi konutunun sahibi değildir. Devlet eliyle yaşanacak afet, risk grubunda olmayan birçok kişinin evsizleşmesine ve yoksullaşmasına neden olacaktır. “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile birlikte, devletin üzerinde şekillenmesi gereken “toplumsal adalet ve eşitlik zemini” afete maruz kalmıştır”.
Afet riskinin azaltılması gerekçesiyle yürürlüğe konan yasanın, yaşamın gerçek sigortası olan ormanların, meraların, sulak alanların, kıyıların, tarım alanlarının talanına olanak sağlanacağını söyleyen Sarıaltun, bu yasanın yeni afetlerin oluşmasına, kamusal fakirleşmeye neden olacağını iddia etti.
Sarıaltun konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: Bütün bu nedenlerle bizler, “insanca, güvenilir, sağlıklı, kimlikli alanlarda barınma hakkını” sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyor, bu mücadelede rant hırsına karşı “yaşamdan, adaletten, dayanışmadan ve eşitlikten” yana olan herkesi 3 Haziran 2012 Ankara’da gerçekleştireceğimiz mitingte bir arada durmaya çağırıyoruz.
Halk toplantıları düzenliyorlar
Miting hazırlıklarına başlayan Barınma Hakkı Meclisi 27 Mayıs Pazar günü de Mamak ve Dikmen bölgelerine Şehir Plancıları Odası’yla birlikte halk toplantıları düzenlemişti. Bu toplantılarda konuşan ŞPO Genel Başkanı Necati Uyar, afet yasası ve odanın bu konuda yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. ŞPO Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun ise 3 Haziran mitingine değinerek mitinge katılımın öneminden bahsetti.
Sendika.Org/Ankara