İçişleri Bakanlığı’nın TBMM Uludere Komisyonuna sunduğu rapor öldürülenlerin kaçakçı olduğun anlaşıldığı halde bombalamanın sürdüğünü söylüyor. Rapora göre katliamdan Kara Kuvvetleri, kaymakama linçten BDP sorumlu, kaçakçılar ise örgüt sempatizanı Şırnak Uludere’ye bağlı Roboski köyü yakınlarında 28 Aralık 2011 gecesi savaş uçaklarının bombardımanında hayatını kaybeden 34 genç ve çocuğun ölümüne ilişkin meclis çalışması iğne ile kuyu kazarcasına […]
İçişleri Bakanlığı’nın TBMM Uludere Komisyonuna sunduğu rapor öldürülenlerin kaçakçı olduğun anlaşıldığı halde bombalamanın sürdüğünü söylüyor. Rapora göre katliamdan Kara Kuvvetleri, kaymakama linçten BDP sorumlu, kaçakçılar ise örgüt sempatizanı
Şırnak Uludere’ye bağlı Roboski köyü yakınlarında 28 Aralık 2011 gecesi savaş uçaklarının bombardımanında hayatını kaybeden 34 genç ve çocuğun ölümüne ilişkin meclis çalışması iğne ile kuyu kazarcasına ilerliyor. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu’na sunulan İçişleri Bakanlığı raporu olayı aydınlatacak bilgiler vermekten uzak bir içeriğe sahip. Olaydan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın sorumlu olabileceği belirtilen raporda İçişleri Bakanlığı’na bağlı hiçbir kurumun sorumluluğu olmadığı ifade edilmiş. Raporda Heron görüntü kayıtlarına ilişkin bazı şüphelerden bahsediliyor. Hiçbir konuda kesin kanaat bildiremeyen raporun kesin olarak öne sürdüğü iki şey var: Kaymakama dönük saldırıda BDP’nin parmağı var, kaçakçıların ise PKK ile teması var.
İçişleri raporunda kendini akladı: “Operasyonu Kara Kuvvetleri yürüttü” dedi
Milliyet gazetesinin haberine göre İçişleri Bakanlığı’nın TBMM Uludere Alt Komisyonu’na gönderdiği 230 sayfalık Uludere Olayı Araştırma Raporu’nda katliamın sorumlusuna dair net bir bilgi yok. Gazetenin haberine göre Uludere’de 15 kişinin yaşamını yitirdiği son bombalama öncesinde Heron görüntülerinde kayma olduğu belirtilmiş. Raporda, bu kayma için, “Ya ikinci bir Heron var, ya F-16’lardan verilen koordinatlar girildi, ya da başka bir ülkeden görüntü desteği alındı” görüşleri sıralanmış. Bu bilgiler ışığında Uludere Komisyonu ASELSAN’dan görüş isteme kararı aldı.
İçişleri Bakanlığı’nın komisyon raporunda görüntü kaymasının yanı sıra ilk bombalamadan sonra, bombalanan kişilerin kaçakçı olduğunun anlaşıldığı da belirtilmiş. Raporda bombalananların kaçakçı olduğu anlaşılmasına rağmen üstlerin bilgilendirilmediği ve böylece 15 kişinin öldüğü ikinci bombalamaların engellenemediği ifade ediliyor. Şırnak ve Hakkari bölgesine özel “İç güvenlik yapılanması” olduğu için “sivil yönetimin” devredışı kaldığı belirtilmiş.
Zaman gazetesi de İçişleri Bakanlığı’nın raporu hakkında yaptığı haberde Uludere olayında İl Jandarma Komutanı’nın, Vali’nin, Jandarma Genel Komutanı’nın ve İçişleri Bakanlığı’nın devre dışı kaldığı, operasyonun Kara Kuvvetleri tarafından yürütüldüğü bilgisinin kayedildiğini duyurmuş.
Kaymakama tepkiden BDP sorumlu, kaçakçılar örgüt sempatizanı!
Uludere katliamında İçişleri Bakanlığı’nı aklayan raporda BDP’yi karalamak ve sınır ticareti yapanlarısuçlulaştırmak ise ihmal edilmemiş. Raporda Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un Gülyazı köyünde kurulan taziye çadırında karşılaştığı tepki “provokasyon” olarak nitelendirilmiş ve Kaymakamın saldırıya uğradığı taziye çadırının BDP tarafından kiralandığı, bu taziye çadırında “terör örgütü propagandası” yapıldığı yazılmış.
İçişleri Bakanlığı’nın Uludere Raporu’nda kaçakçılık olgusu ve kaçakçılıkla iç içe geçen koruculuk müessesesi de ele alınmış. Bakanlık koruculuk sisteminin sorun haline geldiğini ve ıslah edilmesi gerektiğini belirterek korucu ailelerinden birinci neslin devlet yanlısı olmasına rağmen, onlardan sonra gelen kuşakların Kürt hareketine sempati duyduğunu ve örgütten yana tutum sergilediklerini belirtmiş. Köydeki çocukların daha 9 – 10 yaşında kaçakçılık yapmaya başladığı belirtilen raporda kaçağa giden çocukların açık coğrafyada örgütle temasının kaçınılmaz hale geldiği ve örgütünün propagandasına maruz kaldıkları vurgulanmış.
İçişleri Bakanlığı’nın rapor sunduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu’nun nisan ayı sonunda bir rapor yayımlaması bekleniyordu. Fakat Komisyon çalışmalarını halen tamamlamadı.
Sendika.Org