Muğla’da faşistlerle yaşanan çatılmada polis tarafından öldürülen Şerzan Kurt’un ölümüne ilişkin davanın 13. Duruşması gerçekleştirildi. Mahkeme salonunda Kurt’un avukatları delillere dayanarak sanık polisin “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılanmasını istedi. Adliye önünde Şerzan’ın fotoğrafını taşıyan kalabalık “milyonlar adalet istiyor” dedi

Şerzan Kurt’un öldürülmesine ilişkin davanın 13. Duruşması dün 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede Kurt ailesinin avukatları bilir kişi raporu ile katil zanlısının ifadeleri arasında çelişki olduğuna dikkat çekti, atış mesafesine ilişkin bu çelişkinin önemli olduğunu davada verilen gizli tanık ifadesine de dayanılarak kati zanlısı polis Gültekin Şahin’in “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılanmasını talep etti. Şahin’in avukatı ise son dönemde yaygınlaşan ve iktidar tarafından da arka çıkılan polis şiddetini kendisine dayanak yaparak müvekkilinin polis olduğunu, olayları yatıştırmak için gösteriye gaz bombası atmasının, ateş açmasının meşru olduğunu savundu.

Mahkeme heyeti, Adli Tıp Raporu’nun gelmediği gerekçesiyle mahkemeyi 25 Mayıs’a erteleyerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Duruşma salonunda dava sürerken Eskişehir adliyesi önünde Şerzan Kurt’un arkadaşları, Eskişehirli öğrenciler ve demokrasi güçleri adalet için eylemdeydi. Bir ölür bin diriliriz” pankartını açarak, sık sık, “Milyonlar adalet istiyor”, “Faşizme karşı omuz omuza” kalabalık mahkeme sonrası bir basın açıklaması yaptı.

Şerzan Kurt nasıl hayatını kaybetmişti?
Muğla’da 11 Mayıs 2009 tarihinde faşistler Kürt öğrencilere saldırmış, saldırı kente yayılmıştı. Çatışmalar sırasında polisin ateş açması sonucu Şerzan Kurt başından vurmuş, tedavi için İzmir’e götürülmüş fakat burada yapılan tüm müdahalelere rağmen 17 Mayıs 2009’da hayatını kaybetmişti.

Sendika.Org, ANF