Taşeron sisteminin kaldırılması ve mahkeme kararlarının uygulanması için ülkenin dört bir yanında “Güvenceli İş İnsanca Yaşam” çadırları kuran ve imza toplayan Dev Sağlık-İş üyeleri, Ankara’da buluşarak Sağlık Bakanlığı’na yürüdü Ülkenin dört bir yanında güvenceli iş mücadelesi yürüten Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyeleri, taşeron sisteminin kaldırılması ve hastanelerin sağlık işçisi olduklarına dair mahkeme kararlarının […]
Taşeron sisteminin kaldırılması ve mahkeme kararlarının uygulanması için ülkenin dört bir yanında “Güvenceli İş İnsanca Yaşam” çadırları kuran ve imza toplayan Dev Sağlık-İş üyeleri, Ankara’da buluşarak Sağlık Bakanlığı’na yürüdü
Ülkenin dört bir yanında güvenceli iş mücadelesi yürüten Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyeleri, taşeron sisteminin kaldırılması ve hastanelerin sağlık işçisi olduklarına dair mahkeme kararlarının uygulanması talepleriyle Ankara’ya geldi. Örgütlü oldukları hastanelerde “Güvenceli İş İnsanca Yaşam” çadırları kuran ve binlerce imza toplayan sağlık işçileri, taleplerini Ankara sokaklarında haykırdı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren AKP İl Binası önünde bir araya gelen sağlık işçileri, saat 12.00’da Sağlık Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Sağlıkta taşeron ölüm demektir”, “Susma haykır, taşerona başkaldır”, “Güvenceli iş insanca yaşam istiyoruz” sloganlarını güçlü bir biçimde atan Dev Sağlık-İş üyeleri, düzenli kortejleriyle de dikkat çekti.
Çerkezoğlu, Akdağ’ı istifaya çağırdı
Mitingde söz alan Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sağlıkta piyasalaştırma politikalarının yarattığı sonuçlardan örnekler vererek başladığı konuşmasında son olarak bir hekimin bıçaklanarak öldürülmesine değindi. Çerkezoğlu, Sağlık Bakanı’na seslenerek “Biraz demokrasi kültürünüz varsa, almanız gereken önlemlere dair biraz samimiyetiniz varsa, yapacağınız tek şey var: İstifa etmek” dedi.
Bugün iki nedenle Ankara’ya geldiklerini söyleyen Çerkezoğlu, bunlardan ilkinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlıkları yapılan ve taşeronu yaygınlaştırmayı amaçlayan yasal düzenlemeye karşı çıkmak olduğunu belirtti. İş cinayetlerinden ve hak gasplarından söz eden Çerkezoğlu, “Biz ölürken, taşeronu yaygınlaştırmayı düşünüyorlar. Ülkeyi taşeron cennetine çevirmek istiyorlar. Onlar için cennet olan, bizim için cehennem. Biz bu yasal düzenlemeleri çöpe atacağımızı ilan etmek için buradayız” dedi.
Çerkezoğlu, mücadelelerine başladıkları ilk günden bu yana taşeron işçisi değil, hastane işçisi olduklarını, bunun bakanlık ve mahkemelerce de onaylandığını hatırlattı. Buna karşın hastane yönetimlerinin hukuk dışı ihalelerle taşeronu dayattığını dile getiren Çerkezoğlu, Ankara’ya gelmelerindeki ikinci sebebin mahkeme kararlarının uygulanmasını istemek olarak dile getirdi.
Direnen işçiler kürsüdeydi
Sağlık Bakanlığı’nın önünde kurulan kürsüde Samsun’da Gazi Devlet Hastanesi’nde 454 gündür direnen Dev Sağlık-İş üyesi Yüksel Arslan aldı. Güvenceli iş haklarına sahip çıkmaya, insanca yaşam mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Arslan, mahkeme kararlarının kendilerini haklı çıkarmasına karşın uygulamaya geçmemesine tepki gösterdi.
Arslan’ın ardından Adana TEDAŞ’ta direnen Enerji-Sen üyeleri adına Tayfur Karayaka, anayasanın kendilerine sendikalaşma hakkı tanıdığını ve bu hakkı kullandıklarını hatırlattı. Karayaka, TEDAŞ Müdürü Mahmut Nimet Dalkıra’nın “Ya o işçiler gidecek ya da ben koltuğumdan olacağım” sözlerini sarf ettiğini aktaran Karayaka, kazananın kendileri olacaklarını ifade etti.
Sağlıkta birleşik mücadele vurgusu
Dev Sağlık-İş üyelerine destek için eylemde bulunan TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu, “Sağlık bir ekip işiyse ve biz de bu ekibin bir parçasıysak birlikte mücadele edeceğiz” dedi. Güvenceli iş mücadelesinin, taşeron işçilerin sağlık işçisi olduklarını kabul ettirmekle başlayacağını ifade eden Bilaloğlu, “Mücadelenizle ışık tutuyorsunuz. Bize düşen farkındalığı artırmak ve mücadele etmektir” dedi.
SES Genel Sekreteri Mehmet Sıddık Akın da tutuklu SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun’un selamını getirdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki göstermesini samimi bulmadığını belirten Akın, “Madem öyle Taksim’de, Şişli Etfal’de, Hakkari’de gaza boğduğunuz sağlık emekçileri için niye aynı duyarlılığı sergilemiyorsunuz?” diye sordu. Akın, birleşik mücadelenin süreceğinin de altını çizdi.
Kızılay’da çalıştığı sırada işinden atılan, ardından girdiği Çapa’da da işinden olan Emine Ermiş de mitingde söz aldı. Ermiş, taşerona karşı mücadelenin sadece sağlık çalışanlarıyla da sınırlı kalamayacağını, tüm halkın birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
Taşeron çocuklara da zarar
Adana Balcalı’da bir Dev Sağlık-İş üyesinin çocuğu da kürsüden söz istedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu okuyan Ümran Üyürerer, babasının çalışma koşullarını gözlemlediğini, taşeron işçilerin koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Miting, 1 Mayıs’larda güçlü bir biçimde alanlarda olma çağrısı ve çekilen halaylarla son buldu.
Taşeron işçiler yalnız değildi
Dev Sağlık-İş üyelerine Adana’da sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişe geçen Enerji-Sen üyesi TEDAŞ işçileri, Çapa Hastanesi’nde 62 gündür direnişlerini sürdüren sağlık emekçileri, TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, SES Genel Sekreteri Mehmet Sıddık Akın, SES Ankara Şubesi Genel Başkanı İbrahim Kara, Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal, Sine-Sen Genel Başkanı Zafer Ayden, Genel-İş MYK üyeleri Fahrettin Tecimer ve Hüseyin Yaman, Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Eğitim-Sen MYK üyesi Betül Öztürk Korkut, BES Yönetim Kurulu üyesi Musa Sever, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut ve Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş ile SES, Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri üyeleri de destek verdi.
Sendika.Org/ Ankara