“Onlar ki toprakta karinca suda balik havada kuş kadar çokturlar, korkak, cesur cahil, hakîm ve çocukturlar, ve kahreden yaratan ki onlardır şarkılarımda yalnız onların maceraları vardır.” Pazar günü Saat 17:00 Çayında Düzce’deki prefabrik sakinlerinin konuğuyduk. Tıpkı üstadın şiirinde tarif ettiği insan kitlesiyle karşılaştık. Sıcak ve sevecen karşıladılar bizleri. Tek meramları bize içinde bulundukları açmazlarını anlatmak […]
“Onlar ki toprakta karinca
suda balik
havada kuş kadar
çokturlar,
korkak, cesur
cahil, hakîm
ve çocukturlar,
ve kahreden
yaratan ki onlardır
şarkılarımda yalnız onların maceraları vardır.”
Pazar günü Saat 17:00 Çayında Düzce’deki prefabrik sakinlerinin konuğuyduk. Tıpkı üstadın şiirinde tarif ettiği insan kitlesiyle karşılaştık. Sıcak ve sevecen karşıladılar bizleri. Tek meramları bize içinde bulundukları açmazlarını anlatmak ve dertlerine destek olmamızı sağlamaktı. Hepsi bir güvercin ürkekliği içerisinde kalpleri pır pır atarken gözleriyle yolları gözlemekteydiler. Düzenledikleri etkinliğin bir ses ve kamuoyu oluşturması telaşıyla hummalı bir çalışma içerisindeydiler. Gelen misafirlere yoksul evlerinde zengin gönüllerinden kopan hazırladıkları ikramlarını ki onlar emeğin ve alın terinin eseriydi sundular.
Derken zaman geçtikçe misafirler çoğaldı ve saflar sıklaştı. İktidar partisi haricindeki tüm siyasi parti temsilcileri en üst düzeyde katıldılar. Sivil toplum örgütleri ile sendikaların da il temsilcileri davete icabet etmişti. Hatta CHP Adapazarı milletvekili bile toplantıya gelerek önemli destek sözü verdi prefabrik sakinlerine. Gerekirse genel başkanlarını bile 30 Nisan tarihinde getireceklerini söylediler.
Neden 30 Nisan çünkü bu tarih tahliye için tanınan sürenin son günü. Eğer binalarda oturanlar bu tarihe kadar bulundukları binaları boşaltmaz iseler polis zoruyla çıkarılacaklar yaşadıkları binalardan. Fermanı yayınladı vali, artık herkes uyacak. Sayın Valim eğer bu mağduriyet ortadan kaldırılmadan bu insanlar zorla oradan çıkarılmak istenirse size Dadaloğlu’nun ‘Ferman padişahınsa Dağlar bizimdir.’sözünü hatırlatmak isterim.
Seçim öncesi prefabriklere gelip oy için neredeyse takla bile atıp yalanın her türlüsünü söyleyen iktidargiller ise ortalarda yoklar.Kenar ve köşeden cılız bir sesle utanmadan orada yaşayanlara iftira atarak aslında hepsinin gerçek ihtiyaç sahibi olmadıklarını söylüyorlar.
Ey Düzce milletvekilleri; Sırf sizden olduğu için yolsuzluktan hapis yatmış belediye başkanınızı nasıl devlet memuru yapıp kılıf bulduysanız ,fakirlikleri kaderi olmayan bu insanlara da bir çözüm bulmak zorundasınız. Barınmak bu insanların en temel haklarıdır. Sizin kötü uyguladığınız sosyal ve ekonomik politikalar ile beceriksizliğinizden hala bu sorun çözümlenmeden ortada durmaktadır. Eğer bu insanlara kabul edecekleri makul bir çözüm ortaya koymadan tahliye etmeye kalkarsanız tüm Düzce’yi çiğnemeden bu insanları buradan çıkaramayacağınızı şimdiden söylemek sanırım bilmişlik olmaz.
Tüm Düzce’yi 30 Nisanda Kiremit Ocağı Prefabrikleri’ne oradaki insanlara destek olmak üzere bekliyorum.Umudun ve güzel günlerin direnerek ancak alınacağına olan inancımla !…