3-5 Haziran 2009 tarihleri arasında Eğitim-Sen tarafından yapılan Büyük Eğitim Yürüyüşü’nde yaşanan sert polis saldırısında Dengiz Sönmez adlı emekçi bir gözünü kaybetti. Aradan geçen 3 yılın ardından başsavcılık, polisin kör eden saldırısını “orantılı güç kullanımı” olarak tanımlayarak takipsizlik kararı verdi

3-5 Haziran 2009 tarihlerinde Eğitim-Sen’in çağrısıyla gerçekleşen Büyük Eğitim Yürüyüşü’nde emekçiler Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek istemiş, ancak polis saldırısı yaşanmıştı. Yere düşen ve polis saldırısına maruz kalan Eğitim-Sen Artvin şube başkanına yardım eden Dengiz Sönmez ise bir çevik kuvvet polisinin gözüne copla vurması sonucu yaralanmıştı.

Saldırı sonrasında gözünden birçok kere ameliyat olan Sönmez’in işlevini yitiren göz bebeği yerine ameliyatla yapay iris takılmış, aldığı darbeler yüzündende göz tansiyonu ortaya çıkmış ve ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalmıştı. Bunlar yetmemiş gibi Sönmez, gözü büyük ölçüde görme yetisini kaybettiği için çok sevdiği öğretmenlikten malulen emekli olmak zorunda bırakılmıştı.

Hiç kimse dinlenmeden karar alındı
Sönmez, yaşananlar sonrası hukuk mücadelesi başlatsa da aradan geçen 3 yılın ardından verilen karar ile bir hukuk skandalına daha imza atıldı. Savcılık, Sönmez’in gösterdiği tanıkların dinlemediği gibi, polislerin de ifadesini almadı. Polis kamerasının görüntülerinin incelenmediği sorgulama aşamasında Sönmez’in polislerle yüzleştirilme talebi de reddedildi.

KESK: Polis şiddeti meşrulaştırılıyor
Sönmez’in hukuk mücadelesine KESK de sahip çıktı. Dün (18 Nisan) akşam saatlerinde YKM önünde buluşarak Adalet Bakanlığı önüne yürüyen KESK üyeleri, kararın polis şiddetinin meşrulaştırılması olduğunu söyledi. Sürecin takipçisi olacaklarını belirten KESK üyeleri, açıklamanın ardından Adalet Bakanlığı’nın önünden ayrıldı.

Sendika.Org/ Ankara