Zonguldak İli Çaycuma İlçesi’nde bulunan ve 06.04.2012 tarihinde çöken köprü ile ilgili inceleme raporudur; İlçede merkezi karayoluna bağlayan eski ve yeni olmak üzere iki adet köprü bulunmaktadır. Eski köprü 2×18.00 ile 9×24.00 metre açıklıkları bulunan toplam 252.00 metre uzunluğundadır. Köprünü ayak yüksekliği 4.40 metredir. Köprünün 1948 yılında Almanlar tarafından yapımına başlanmış ve 1951 yılında tamamlanarak […]
Zonguldak İli Çaycuma İlçesi’nde bulunan ve 06.04.2012 tarihinde çöken
köprü ile ilgili inceleme raporudur;
İlçede merkezi karayoluna bağlayan eski ve yeni olmak üzere iki adet köprü bulunmaktadır. Eski köprü 2×18.00 ile 9×24.00 metre açıklıkları bulunan toplam 252.00 metre uzunluğundadır. Köprünü ayak yüksekliği 4.40 metredir. Köprünün 1948 yılında Almanlar tarafından yapımına başlanmış ve 1951 yılında tamamlanarak hizmete girdiği öğrenilmiştir. Köprü ayakların alt kısımlarından yaklaşık 3 metre uzunluğunda ahşap kazıklar ile zemine tutunmuştur. Köprünün en son bakımının 2010 yılında karayolları tarafından yapıldığı bilinmektedir. Bakımı yapıldıktan sonra karayolları tarafından yol ağından çıkartılarak Çaycuma Belediyesi’ne teslim edildiği söylenmektedir. Buna karşılık belediye çalışanları köprüyü karayollarından teslim almadıklarını ifade etmektedirler.
Ayrıca Çaycuma Merkezini Bartın- Zonguldak karayoluna bağlayan ve şu an ulaşımın sağlanabildiği ikinci bir köprü de yeni yapılan köprüdür.
Karayolları tarafından 2008 yılında yapımına başlanan köprünün 2009
yılında hizmete girmiş olduğu bilinmektedir. Yeni köprünün açıklıkları
2×17.5 ile 9×24.00 metre olup toplam uzunluğu ise 251.00 metredir. Ayak yükseklikleri; hazır kiriş altından temel üstüne kadar, kenar ayaklarda 4 metre, orta ayaklarda ise 7 metre uzunluğundadır. Bu köprü ayaklarının ise; baş ve son ayaklarda 27 metre, orta ayaklarda ise 20 metre uzunluğundaki fore kazık sistemi ile zemine tutunduğu bilinmektedir.
Yerinde yapılan görsel incelemede köprünün yıkılma sebebi olarak ayakların önünde yapılmış olan taş tahkimatın bir kısmının yarılması olduğu düşünülmektedir. Tahkimatın artan suyun debisine dayanamayarak yarıldığı ve bu yarılma ile hızla akan suyun bu kısma doğru yönelmesine sebep olduğu görülmektedir. Bu ayrılma nedeni ile köprü ayaklarının altındaki dere malzemesi sürüklenmiş ve ayakların altının boşalmış olduğu düşünülmektedir. Ayakların altının boşalması ise temellerin harekete geçmesini sağlayacağından köprünün yıkılmasına sebep olmuştur. Yıkılan köprünün betonarme taşıyıcı sisteminde herhangi bir hasar göze görülmemekle birlikte böyle bir bilgiye de ulaşılmamıştır. Fakat yıkılan köprünün önündeki tahkimatta sürekli oluşan sıkıntılar sebebi ile ortalama 2 yılda bir onarımının yapıldığı öğrenilmiştir. Köprünün yıkılmayan ayaklarında temel altındaki oyulmalar gözle görülebilmekte ve bu kısmında her an yıkılma tehlikesinin bulunduğu düşünülmektedir.
Yapının bütününe bakıldığında tahkimatın ayaklara oldukça yakın olması
tahkimattaki hasardan dolayı köprünün de çok kısa bir süre içinde zarar görmesini sağlamış olabileceğini düşündürmektedir.
Diğer bir konu ise Filyos Çayı’nın ıslah çalışmalarıdır. Devrek-Gökçebey ve Çaycuma İlçeleri’nde Filyos çayı üzerinde kum-çakıl ocaklarının varlığı bilinmektedir. Bu ocaklar oldukça fazla şekilde dere yatağından agrega çıkarmaktadır. Kontrolsüz şekilde çıkarılan agregaların dere yatağına verdiği zarar açıkça bilinmektedir. Filyos Çayı’nda uzun zamandan beri gündemde olan ıslah çalışmalarının, ilgili Bakanlık tarafından bir-iki hafta gibi yakın bir zamanda yatırım planlarına konulduğu öğrenilmiştir.
Dere ıslah çalışmalarının en hızlı şekilde tamamlanarak bu hat üzerindeki tüm köprülerin bakım onarımlarının ve gerekirse yenilerinin yapımına başlanması gerekmektedir. Özellikle Zonguldak-Ankara arasındaki Bakacakkadı köprüsü ile çevredeki küçüklü büyüklü tüm köprülerde de benzer sıkıntıların yaşanacağı düşünülmektedir. Bakacakkadı’da bulunan köprünün eski olan bölümünün de güvenlik açısından trafiğe kapatıldığı görülmüştür.