AB Bakanı Egemen Bağış’a Ege Üniversitesi’nde yumurta atan Öğrenci Kolektifi üyesi Esin Çalışkan Sendika.Org’a konuştu: ‘Dava sadece bana değil üniversitelilere açılmıştır’ 8 Aralık 2011’de AB Baklanı Egemen Bağış’a yumurta atan Öğrenci Kolektifleri üyelerinden birine 5 diğerine 2 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Öğrencilerden Esin Çalışkan hakkında “Devlet Bakanını yaralamak” gerekçesiyle 5 yıl, Ayberk Demirhan hakkında […]
AB Bakanı Egemen Bağış’a Ege Üniversitesi’nde yumurta atan Öğrenci Kolektifi üyesi Esin Çalışkan Sendika.Org’a konuştu: ‘Dava sadece bana değil üniversitelilere açılmıştır’
8 Aralık 2011’de AB Baklanı Egemen Bağış’a yumurta atan Öğrenci Kolektifleri üyelerinden birine 5 diğerine 2 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Öğrencilerden Esin Çalışkan hakkında “Devlet Bakanını yaralamak” gerekçesiyle 5 yıl, Ayberk Demirhan hakkında da “AKP üniversiteden defol” dediği için “hakaret” gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Ege Üniversitesi’nde 8 Aralık günü düzenlenen EgeArt Sanat günlerine gelen AB Bakanı Egemen Bağış, Öğrenci Kolektifleri üyeleri tarafından yumurtalanmıştı.
‘Dava tüm üniversitelilere açılmıştır’
Sendika.Org, Bağış’a yumurta atan Esin Çalışkan ile Halkveleri’nin 4+4+4 sistemine karşı gerçekleştirdiği oturma eyleminde konuştu. “Bu dava, bana değil üniversitelilere açılmıştır” diyen Çalışkan, AKP’nin üniversitelilere hiçbir şekilde söz hakkı tanımadığını ve üniversitelilerin de bu durum karşısında yumurta atarak kendilerini ifade edebildiğini söyledi.
“Yumrtanın arkasında harçların kaldırılması, parasız eğitim, üniversitelilerin barınma beslenme ve ulaşım sorunlarının çözülmesi, soruşturmaların geri çekilmesi talepleri var” diyen Çalışkan, Bağış’ın 9 Aralık’ta Ankara’da görülen Hopa davası öncesinde üniversiteye gelişinin düşündürücü olduğunu da sözlerine ekledi.
Hopa davasında Öğrenci Kolektifleri üyelerinin tutuklu olduğuna dikkat çeken Çalışkan, Bağış’ı üniversitenin çağırmadığını, Bağış’ın kendisinin geldiğini söyledi.
‘Alelacele yapılan heykel çöktü’
Esin Çalışkan Bağış’ın üniversiteye gelişini anlatırken o güne dair ilginç bir detayı da aktardı. O gün EgeArt kapsamında Danimarkalı sanatçı Nina Hole’nin seramikten yaptığı Yanan Heykel’in Bağış’ın gelişine yetiştirilmesi için acele bir şekilde hazırlandığının ve bu nedenle çöktüğünü söyledi.
‘Ülkeyi bu bakanlar yönetiyor’
Bağış’a daha önce de yumurta atıldığını Bağış’ın “Ceketim kirlendi” diyerek yumurta atan Anakaralı Kolektifçilere dava açtığını ifade eden Çalışkan, Bağış’ın “Yumurtayı sucuklu isterim” sözünü de hatırlatarak “Ülkeyi yöneten koskoca bakan bunları söyleyebiliyor” diyerek eleştirdi.
Eylemin ardından bakanın korumaları tarafından gözaltına alındığını söyleyen Çalışkan, korumaların kendisine fiziki şiddet uyguladığını anlattı ve tüm arbedeyi korumaların kendi kendilerine yarattığını söyledi. Çalışkan karakolda, korumaların kendisine neden saldırdığını sorduğunda şu yanıtı almış: “O an koruma bir heyecana kapılmış ve olayın heyecanından öyle bir müdahale olmuştur.”
Tebrik edenler çoğunlukta
“Yumurta attıktan sonra tebrik eden de oldu ‘niye yaptınız’ diyen de oldu” diyerek eylem sonrası aldığı tepkileri anlatan Esin Çalışkan, ‘niye yaptınız’ diyenlerin, eylemin öğrenim hayatına etki edebileceğinden endişe ederek böyle sorudğunu belirtti.
Tebrik edenlerin çoğunlukta olduğunu söyleyen Çalışıkan, akademisyenlerin de sürekli dava süreciyle ilgili sorlar sorarak durumlarını takip ettiğini ifade etti.
Olaydan 2 hafta sonra üniversitenin soruşturma açtığını söyleyen Çalışkan onun da sonucunun belli olmadığını anlattı ve şunları söyledi: “Öyle bir dönemdeyiz ki, poşu taktığı için hapis yatan üniversiteliler var. Rektörü eleştirdiği için okuldan atılan öğrenciler var. Bu Rektörler AKP’nin rektörleri. Yumurta eylemleri sonrasında biz de bunu gördük.
Yumurta eyleminin ardından üniversitenin güvenlik sorumlusunun görevinden alındığına dair duyumlar aldık.”
Tecavüzcüler dışarıda üniversiteliler içeride
5 yıl hapsinin istendiğini belirten Çalışkan, “Bu ülkede tecavüzcüler için 2 yıl hapis isteniyor, onlar tahrik indiriminden yaralanıyor ve 2 yıldan da sıyrılıp insan içinde ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar” dedi.
‘Film siyasi mi?’
Çalışkan, AKP’nin üniversitelilere ve üniversitelere bakışının üniversite yönetimlerince yeniden üretildiğini iki örnekle aktardı: “Kadınların yaşadığı sorunlarla ilgili bir film gösterimi yapmak istedik. İletişim Fakültesi’nde boş bir sınıfta film gösterimi yapacaktık. Bu yüzden özel güvenlikçiler çağrılmış. Sınıfa girip film gösterimini engellemek istediler biz de onlara engel olduk. Güvenlikçiler ‘Ne oluyor burada’ diye sorunca fakülte yönetiminden biri ‘İzinsiz film gösterimi yapıyorlar’ dedi. Güvenlikçi tekrar sordu: ‘Siyasi mi?'”
Bir diğer örnek de yine bir film gösteriminden:
‘Ne de olsa ÖGB gelecek’
“Gazetecilerin hapite olduğu ve hapse atılmaya devam ettiği bir dönemde Press filmini göstermek istedik. Film gösterimi başladığı sırada dekan yardımcısı geldi ve ‘Açın kapıyı’ dedi. Biz açmayınca’Ne de olsa özel güvenlikçiler gelecek’ dedi ve gitti.”
Davaya karşı kampanya yolda
Çalışkan, son olarak davanın kendine değil üniversitelilere açılmış bir dava olduğunu belirterek buna karşı bir kampanya örgütleyebileceklerini söyleyerek sözlerini bitirdi.
Sendika.Org