Son gelen işsizlik ve bütçe açığı verileri, ilk bakışta yükselme izlenimi veriyor. Muhalefetin bunu, AKP iktidarının tıkırında giden ekonomisinin bozulmaya başladığı şeklinde yorumlayacağına kuşku yok. Ama bu işin kolaya kaçma biçimi. Ne bu göstergeler, ne de sanayi üretimi, ödemeler dengesi, tüketici kredisi kullanımı,iç tüketim ve dış ticaret verileri, işlerin kötüleştiği izlenimi veriyor. Tersine, AKP iktidarı, […]
Son gelen işsizlik ve bütçe açığı verileri, ilk bakışta yükselme izlenimi veriyor. Muhalefetin bunu, AKP iktidarının tıkırında giden ekonomisinin bozulmaya başladığı şeklinde yorumlayacağına kuşku yok. Ama bu işin kolaya kaçma biçimi. Ne bu göstergeler, ne de sanayi üretimi, ödemeler dengesi, tüketici kredisi kullanımı,iç tüketim ve dış ticaret verileri, işlerin kötüleştiği izlenimi veriyor. Tersine, AKP iktidarı, 2010 ve 2011’de dış kaynak girişi ile yaşanan ortalama yüzde 9’a yakın büyüme temposunu, cari açık belasının zorlamasıyla “yumuşak inişle” yavaşlatmak istese de, rüzgar, cari açıkla el ele büyümeden yana esiyor.
Önce son işsizlik-istihdam göstergelerinden başlayalım. 2012 Ocak ayı işsizlik oranı yüzde 10,2 olarak açıklandı. Ama, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik yüzde 9 dolayında. Hem 12 ay öncesine hem de bir ay öncesine göre aşağıda. İstihdam göstergeleri, 1 öncesine göre 203 bin istihdam azalışı gösteriyor ama geçen Ocak ayına göre 1 milyon istihdam artışı var. Dikkate alınması gereken de bu. Nerede iş bulmuş işsizler? Tarımın istihdam mucizesi nihayet durmuş. Başrollerde inşaat ve emlak sektörü var. İş bulmuş işsizlerin neredeyse 200 bini inşaat ve emlakta iş bulmuşlar. İmalat yine istihdam üretmemiş, sadece 11 bin kişi imalatta iş bulmuş. Buna karşılık eğitim, sağlık ve kamu hizmetlerinde 400 bine yakın istihdam kapısı açılmış. Otel,yeme-içme işyerleri 40 bine yakın, elektrik,su,gaz sektörü de 46 bin kişiye istihdam yaratmış. Özetle işsizlik ve istihdam cephesinde 12 ay önceye göre negatif bir gidiş söz konusu değil.
Sadece faiz artırılmak zorunda kalınmadı, döviz rezervleri de eritildi 14 milyar dolayında. Neden? 1.90 TL’ye çıkmış dolar kurunda ipin ucu kaçmasın, kur tekrar aşağı insin diye. Bunun için de sıcak para ve diğer yabancı kaynaklara yüksek faiz, rüşvet olarak uzatılınca , piyasaya da rezervden döviz sürerek dolar kuru 1.75-1.80 TL’lere kadar geriletilince , dışarı yüzünü dönmüş dış kaynak, tekrar girmeye başladı. Ocak ayında 3,2 milyar dolar olan dış kaynak girişinin Şubat’ta 6 milyar dolara yaklaştığı görüldü. Mart’ta da girişin sürdüğü, rezervlerin yükselmiş olmasından anlaşılabiliyor.