Zaman gazetesinden Hüseyin Gülerce’nin kalemi yine AKP cephesi için çalışmış. Gülerce’ye göre Hrant Dink davasının sonucuna, Sivas davasının zamanaşımından düşmesine tepkiler, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tahliyesi ile oluşturulan kamuoyu Ergenekon işiymiş Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bugün yayımlanan “Ergenekon güç toplarken” yazısında son günlerde AKP’yi siyasi olarak zor durumda bırakan hem ülkenin hem muhalefetin […]
Zaman gazetesinden Hüseyin Gülerce’nin kalemi yine AKP cephesi için çalışmış. Gülerce’ye göre Hrant Dink davasının sonucuna, Sivas davasının zamanaşımından düşmesine tepkiler, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tahliyesi ile oluşturulan kamuoyu Ergenekon işiymiş
Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bugün yayımlanan “Ergenekon güç toplarken” yazısında son günlerde AKP’yi siyasi olarak zor durumda bırakan hem ülkenin hem muhalefetin üç önemli gündemini Ergenekon işi olarak yaftaladı. Gülerce’ye göre “Şu anda Ergenekon, üç cephede birden güç toplama hamlesi başlattı”. Cemaatin gayri resmi sözcüsü konumundaki Gülerce yazısında bu üç cepheyi şöyle tanımlıyor:
Hrant Dink davası kararına tepki, Sivas katliamı davası kararına tepki ve Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tahliyeleri üzerlerinden kamuoyu oluşturma…
Gülerce’nin sıraladığı üç gündemden ikisi Hrant Dink cinayeti ve davası ile Ahmet şık ve Nedim Şener’in tutuklanıp tahliye edilmesi baştan sona AKP iktidarı döneminde yaşanan gelişmeler. Sivas Katliamı AKP iktidara gelmeden 10 yıl önce gericiler tarafından gerçekleştirilen fakat yargılamasına AKP döneminde de devam edilen bir toplumsal olaydı. Aralarında bakanlar, milletvekilleri ve parti yöneticilerinin bulunduğu 23 AKP’li Sivas sanıklarının avukatlığını yaptı. Zamanaşımı kararı Başbakan tarafından “hayırlı” ifadelerle karşılandı.
Gülerce AKP’nin siyasi sorumluluğunun olduğu üç davanın da sonuçlarından memnun olmayanların yürüttüğü mücadeleyi Ergenekonculukla yaftalayarak yıpratmaya çalışıyor. Yazısında kontrgerillanın kamuoyunu etkileyerek bir takım operasyonlara giriştiğini Susurluk kazası sonrası ortaya çıkan muhalefetin 28 Şubat’ın önünü açtığını savunan Gülerce aynı sürecin AKP için de işletildiğini şu sözlerle iddia ediyor:
“Aynı abra kadabra numarası ile şimdi Ergenekon davaları itibarsızlaştırılmaya ve Dink cinayetinin, Sivas katliamının faturası AK Parti hükümetine kesilmeye çalışılıyor.”
Gülerce, AKP cephesinin kendisine karşı muhalefeti bastırmak ve meşruluğunu zedelemek için her fırsatta yinelediği Ergenekon söylemini ortaya atıyor. Bu dava kararlarına tepki eylemlerini Ergenekoncuların örgütlediğini iddia ediyor.
AKP cephesinin geçmişte iktidarı zor durumda bırakan bu nedenle altında Ergenekon aradığı bazı toplumsal olayları hatırlamak Gülerce’nin iddiasının çürütülmesi için yeterli
Bu ilk değil
-Roboski Katliamını hükümeti zor durumda bırakmak için Ergenekon-PKK tezgahladı
-Sivas katliamını PKK-Ergenekon tezgahladı
-Askerde öldürülen Ermeni er Sevag Balıkçı’nın ölümü Ergenekon işi (Alper Görmüş Taraf 21 Şubat 2012)
-Güvenli Paket adı altında internette sansürün yaygınlaştırılmasına karşı yapılan yürüyüşler Ergenekon işi. Ergenekon, paket sansür getirmediği halde sansür varmış gibi lanse ederek hükümeti sansürcü durumuna düşürmek istedi.
-Hopa olaylarını Ergenekon bağlantılı örgütler yaptı. (Bu tezi AKP kadar güçlü savunan kişinin Murat Belge olduğunu hatırlatalım.)
Sendika.Org