Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, katıldığı Gayrimenkul Liderler Zirvesi’nde kentsel dönüşüm yasasını değerlendirdi. Birpınar’ın aıklamaları, AKP’nin amacının afet riskine karşı müdahale değil “2023 planının” bir uygulanması olduğuna işaret ediyorç Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, 15 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirilen Gayrımenkul Liderler Zirvesi’nde […]
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, katıldığı Gayrimenkul Liderler Zirvesi’nde kentsel dönüşüm yasasını değerlendirdi. Birpınar’ın aıklamaları, AKP’nin amacının afet riskine karşı müdahale değil “2023 planının” bir uygulanması olduğuna işaret ediyorç
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, 15 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirilen Gayrımenkul Liderler Zirvesi’nde Afet Riski Taşıyan Yapı ve Alanlar Hakkında Kanun (kentsel dönüşüm yasası) hakkında açıklamalar yaptı. Birpınar, 10 yıl içinde kentsel dönüşüm projelerini bitirmeyi planladıklarını söyleydi ve milyar dolarların döndüğü projeyle, büyük rantların ortaya çıkacağının altını çizdi. Birpınar şöyle konuştu:
“Önümüzdeki 10 yıl içinde 300 milyar dolar para bu işin içerisinde dönecek. Hatta bunun 10 kere el değişticeğini 300 milyar çarpı 10 olacağını düşünürsek bunun da Türkiye ekonomisinin çok iyi noktalara götüreceğini söyleyebiliriz. İnanıyorum ki, 2023 yılında kentsel dönüşümü başarabilirsek Türkiye dünyanın en iyi 6 ekonomisinin içerine girer. Biz bunu başarabiliriz.”
AKP’nin hazrıladığı yasa, 10 yıllık iktidarı boyunca kentsel dönüşüm projelerinde önüne çıkan barınma hakkı mücadelelerine, sosyal devet ilkesinin kamusal yaptırımlarına ve hukuki engellere karşı ayrı ayrı maddeler içeriyor.
AKP’nin önündeki ‘engeller’
1-Parasız kamusal hizmet verme yükümlülüğü
Yasa tasarına dair Başbakan Erdoğan’ın açıklaması, afet bölgesi ilanını “mali külfet”getirdiğine işaret ediyor. Afet bölgesi ilanı; deprem, sel, erozyon gibi durumlarda uygulanır. Afet bölgesi ilan etmesi durumunda eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve yeni kamu binalarını inşa etmek, devletin sorumluluğunda ve parasız bir şekilde sağlanırken kentsel dönüşüm yasasıyla “afet bölgelesi ilanı” söz konusu olmayacak. AKP, bu yasayla herhangi bir afet durumunda devletin kamu hizmetlerini parasız sunma yükümlülüğünü de ortadan kaldırıyor.
Van’daki depremin ardından gündeme gelen kentsel dönüşüm yasası Van’ın neden afet bölgesi ilan edilmediğini daha net ortaya koyuyor. Van depreminin üzerinden 4 ay geçmesine rağmen halk, parası kadar kamu hizmetlerine ulaşabiliyor. Halen, Van’da yalnızca bir tane devlet hastanesi hizmet veriyor. Buna rağmen onlarca özel hastane iş başında.
İlaçlar, depremi takip eden bir ay bounca parasız sağlanırken ilk aydan sonra paralı hale getirildi. Yeni okul yapılmadı ve velilerden çocuklarını hasarlı okullara göndermesi istendi. Hala, nüfusa yetecek miktarda temiz ve güvenli barınaklar temin edilmedi. Deprem vergilerini ‘duble yol’ için kullandığını açıklayan hükümet, eksiklerin giderilmesine yönelik bölge halkının taleplerine karşı ‘Maddi külfeti fazla’ dedi.
2-Hukuksal kazanımlar
Kentsel dönüşüm projelerine karşı açılan davalarda yargı, çoğu kez kamu yararını gözeterek projenin yürütülmesi durdurdu. Yasa, odağına “afet riski”ni aldığı için yargı, kamu yararını gözeterek projeleri durduramayacak. Böylece projeye karşı itiraz etmek isteyenler için hukuksal yollar kapatılmış olacak.
3-Barınma hakkı direnişleri…
Yasayla, yıkım kararı verilen binaları, yasanın öngördüğü süre (30 gün) içinde terketmeyip, barınma hakkı için direnenlere de hapishane yolu gösteriliyor. Ayrıca, anlaşma sağlanmayan yıkımlarda, masraflar bina sahibine yükleniyor.
Yasa meclisteyken, İstanbul Sarıyer’deki Derbent Mahallesi’nde barınma hakkı mücadelesi verenler gözaltına alınmıştı. Derbent örneği yasanın hayata geçmesiyle birlikte halkı nelerin beklediğen dair ipuçları veriyor. Derbentliler 13 Mart günü sabah 5’te evlerinden, silah zoruyla çıkarılıp, gözaltına alınmıştı.
Evlerini tahliye etmeyenlere yaptırım olarak kamu hizmetleri verilmeyecek. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bu uygulamanın ilk icraatcısı. Dikmen Vadisi’nde kentsel dönüşüm projesine karşı yürütülen mücadeleler sonunda hukuksal kazanımlar elde edilmişti. Ancak belediye yaptırım olarak, Vadi’nin elektiriğini kesmiş, ulaşım araçlarını göndermemişti.
Kentsel dönüşüm projelerindeki gelişmelere rağmen, Birpınar, “Yeter ki halkımız bunun için gönüllü olarak destek versin” diyor.
Sendika.Org