Sinop’un Gerze İlçesi Yaykıl köyü muhatarı Ahmet Tiryaki’nin köylerinde kurulmak istenen termik santrale karşı mücadelelerinin anlatan yazısı çevre hakkı mücadeleleri açısından önemli deneyimlerin aktarıldığı bir belge niteliğinde. Yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz -Sendika.Org Sinop İli Gerze İlçesi Yaykıl Köyü muhtarıyım.İsmim Ahmet Tiryaki,1956 doğumlu,lise mezunuyum.1999 seçimlerinde köyümden muhtar adayı oldum.O dönemdeki seçimde üç kişi adaydık.Seçimi farklı […]
Sinop’un Gerze İlçesi Yaykıl köyü muhatarı Ahmet Tiryaki’nin köylerinde kurulmak istenen termik santrale karşı mücadelelerinin anlatan yazısı çevre hakkı mücadeleleri açısından önemli deneyimlerin aktarıldığı bir belge niteliğinde. Yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz -Sendika.Org
Sinop İli Gerze İlçesi Yaykıl Köyü muhtarıyım.İsmim Ahmet Tiryaki,1956 doğumlu,lise mezunuyum.1999 seçimlerinde köyümden muhtar adayı oldum.O dönemdeki seçimde üç kişi adaydık.Seçimi farklı oy alarak kazandım.O akşam köylüme şu sözü verdim:”Hepinize teşekkür eder,bu görevi sizleri temsilen en güzel şekilde yapacağım.Eğer bir yanlışım olursa anında bu görevi bırakırım.”dedim.Yine sözümün arkasındayım.Çünkü bu halk beni seçti,ben kendi kendimi seçmedim.Aradan zaman geçti,2004 yılındaki seçimde muhtar adayı çıkmadı,bu göreve yine devam ettim.
2008 yılı içinde köyümüze Anadolu Gurubu tarafından termik santral kurulmak istendi. Bu gurubun desteği ile 2009 seçimlerinde kendilerine yardımcı olmak için her türlü vaatte bulunarak ,bir aday çıkarttılar ve seçime girdik.Hani ya Allah doğrunun yardımcısıdır ya,yine bu görevi çok farklı bir şekilde kazanarak yine muhtar olarak devam ediyorum.12 yıldır köyümü elimden geldiği kadar en güzel şekilde yönetiyorum.
Termik santral olayına gelince:2008 yılı içerisinde ilgili firma mensupları köyümden bir bürokrat ile santralin kurulmak istendiği Yaykıl Köyü Çakıroğlu Mahallesi’ne gelmişler.Beni telefonla aradılar,kim olduklarını bilmediğim kişilerin yanına görevim dolayısıyla gittim.Köye gelen herkes bizim misafirimizdir.Bu konuda köylümüz ve ben çok hassasızdır.Yanlarına gittiğimde ellerinde bir sürü dosyalar,7-8 kişilik bir guruptu.Akşam kararmak üzereydi,bürokrat dediğim ağabeyim,ben bu gelen arkadaşlara Geruze Otel’de yemek vereceğim ,sende bizimle beraber gelir misin dedi.Ben gelemem dedim,fakat çok ısrar etti,ısrarına dayanamayarak yemeğe katıldım.Termik santral konusuna girdiler,sohbet ilerlemeye başladı.İçlerinden bir arkadaş ”muhtar sen hiç konuşmuyorsun”diye sitemde bulundu.Ben de ona şu cevabı verdim.”Bu konu benim bilmediğim bir konudur,bu konuda ben konuşmam,eğer sen bana tarımdan,hayvancılıktan bir şeyler sorarsan bu konularda bilgim var,konuşuruz”dedim.Zaman epeyce ilerlemişti,hatıra fotoğrafı çekelim diyerek içlerinden biri fotoğraf çekti.En sonunda muhtar bizimle beraber diyerek,bu konuda beni bayağı üzdüler.
Fakat 6 Mayıs 2010 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı’ndaki format toplantısında bana söz verildiğinde,o kara lekenin kendilerinde olduğunu resmen onların yüzlerine anlattım.
Yaykıl Köyü 17 mahalleden oluşur,çevrede göç vermeyen köylerden biridir.Doğusunda Karadeniz,batısında Kabalı Çayı ve Lala Köyü vardır.Köyde sulanabilir alan olarak Çakıroğlu ve Dereyeri ovalarımız vardır.Topraklarımız 1.derece tarım arazisidir, çok verimlidir,tarım ve hayvancılık için çok uygundur,seracılıkta da günden güne gelişmektedir.Bizler toprakta çalışarak, alın terimizi dökerek karnımızı doyuruyoruz.
Kurulması düşünülen termik santral 1.200 mw.gücünde ,günde 11.000 ton ithal kömürle çalışarak ,bu dediğim değerlerin hepsini mahvedecek,buna hiç kimse razı olamaz.Hatta köyümüzdeki Çakıroğlu ve Kuyluş mahalleleri alanın içinde kalıyor,burada yaşıyanlar nerelere gidecekler?Dededen babadan kalan toprakları kimse terk etmez.Burada bir şirket para kazanacak,yüzlerce kişi aç kalacak.Bunlar hiç mi düşünülmüyor.
Bu konular için tüm devlet kurumlarına köyüm adına tüm dilekçelerimi verdim.Bu alanda Kültür Bakanlığı’nca bir bölüm,tarihi iki bin yıl öncesine dayanan 1.derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edildi.Sahil kesimi, balıkların üreyip büyüdüğü, voli sahası,bir sürü ormanlık alan,halkın tapulu ekip biçtiği topraklar var.Sinop ve Gerze belediyelerinin içme suları buradan temin ediliyor.
Ben köy muhtarı olarak konuyu araştırdım,çeşitli üniversitelerden raporlar aldım.Zararları anlatmakla bitmez.Hep bir ağızdan Sinop ili ve ilçeleri Yaykıl ve çevre köylerimiz santralin kurdurmamaya son derece kararlıyız.
İlgili şirket zemin etüdü yapmak için köyümüze bir taşaron firma gönderdi,kazı makinaları geldi.Köy halkı kalabalık bir gurup olarak yanlarına gittik.Önce konuyu gizlediler,sonra telefonlarla bir yerleri aradılar ve sonra da makinalarını toplayıp gittiler.
Sinop Valiliği’ne,Gerze Kaymakamlığı’na 09.09.2008 tarinde şikayette bulundum.Gelen cevapta böyle bir şirketin termik santral konusunda bizlere müracatı yoktur denildi.Üzücü ve güvenilmeyen olaylar sonradan meydana çıktı.
Anadolu Termik Santralleri Elektrik Üretimi A.Ş.’i 23.12.2008 tarihinde Sinop Valiliği’ne dilekçe veriyor.Valilik dilekçeyi İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’ne gönderiyor.İlgili müdürlük 05.01.2009 tarihinde Gerze Kaymakamlığı’na yazdığı yazıda Yaykıl Köyü’nde müdürlüğümüze bağlı yolda 150 KKN noktalarında kazı yapılabilir deniyor.Bu belge ve bilgiler elimde mevcuttur.
Hani doğal haklarımı aramak için ben size bu konuda dilekçeler veriyorum.Yapılacak termik santral yok diyorsunuz.Kanunları devlet çıkardıysa tüm ülke için çıkartmıştır.”Fakiri ezmek,zengini sevmek”,yok öyle bir şey.Bizi köylü olarak bu konuda hakir mi görüyorlar,yoksa aptal muamelesi mi yapıyorlar.Aptal da olsak ,akıllılardan daha iyi köyümüzü, ilimizi,ilçemizi koruyoruz.
Köyümüzde bu konuda piknikler,basın açıklamaları yaptık.Bu olaylardan sonra Gerze ilçemizde YEGEP (Yeşil Gerze Çevre Platformu) kuruldu.Gerze’deki sivil toplum örgütleri,siyasi prti temsilcileri,Gerze belediyesi,çeşitli koperatifler platformun bileşeni oldular.Günden güne güçlendik.Hatta şu anda Türkiye’nin sayılı platformları arasına katıldık.
Yapımcı firmanın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan aldığı ön lisansını dava açarak Danıştay 13.Dairesi’nin 20.07.2009 tarih ve 2009-1526 esas kararı ile iptal edildi.İlgili firma başka bir dava açarak yine haksız hale geldi.Şirket daha sonra Gerze’de enerji bilgilendirme ve Gerçek adlı iki tane büro açtı.Üç beş kişi topladılar,şuanda gelen varmı diye kapıları gözlüyorlar.
Aynı firma Gerze halkına ve köylerine hatta devlet dairelerinde çalışanlara kutu kutu çikolata,okullarımızdaki öğrencilerimize üzerinde içki reklamı olan Efes Pilsen yazılı toplar,formalar,çantalar dağıttı.Ne acı bir gerçektir ki bunlara yöneticiler nasıl göz yumdular.Aynısı Yaykıl Köyü’nde de yapıldı.Köy halkı 20-30 Liralık yardıma karnımız tok deyip yüzlerine fırlattılar.
Şirketin patronu (Tuncay Özilhan) yöre halkından bir kişi dahi istemezse ben bu yatırımı burada yapmam diyerek gazetelere demeç verdi.Sinop Valiliği’ne bu konuda ziyarete geldiğinde binlerce kişinin istemediği kendisine söylendi.Israrcı zihniyetinden hala vazgeçmedi.Çünkü gözlerini para hırsı bürümüş.Termik santrale gelene kadar acaba Sinop hiç aklına gelmiş miydi? Termik santral değil de Sinop’a başka yatırımlar yapsın.Biz onu havada kucaklarız.Vatan ve millet için üstümüze her türlü görevi yapmaya hazırız.
Gerze’den bir otobüs dolusu insan,bunların 15 kişisi mahalle ve köy muhtarları,esnaf odası başkanı,sivil toplum örgütleri,siyasi parti temsilcileri ve halktan olan kişilerdi.Önce Afşin-Elbistan’a ,sonra son teknoloji ile yapılan Yumurtalık Körfezi’ndeki Sugözü Termik Santral’lerini gördük.Yörede yaşayan halk şöyle söylüyor.”Ölmeye razı olun,sakın yaptırmayın”dediler.Herkes döndüğünde topladığı bilgileri insanlara anlattı.Eğer bizlere i
yi denilseydi karşı gelmezdik.
Şimdi ise davamızda haklıyız.Bu konuda attığımız her adımın kutsal,konuştuğumuz her lafın doğru olduğu kanaatindeyim.Bu konuda Gerze İlçesi köyleri,Sinop İli ve İlçeleri birbirine kenetlenmiş vaziyettedir.10.000 nüfuslu Gerze İlçesi’nde ilgili kurumlara gönderilmek üzere 8.680 imza toplandı,25 Nisan 2010 tarihinde termiğe karşı yapılan mitingde 10.000 ‘lerin üzerinde kalabalık bir halk katıldı,ve bir buçuk yıl sonra 2011 yılında 26 kasımda yeniden çok büyük bir mitingle yine on binler sokaktaydık.03 Mayıs 2010 tarihinde kapalı spor salonunda aynı kalabalıkla çelik bariyerleri aşarak ,hatta polisin biber gazı sıkmasına rağmen yine de salondan ayrılmadık.Sinop Orman İl ve Çevre Müdürlüğü Başkanlığı’nda halkın görüşü alınmıştır deyip sahte tutanak tuttular.Ondan sonra halkın itirazı üzerine ,Sinop Valiliği’nce düzenlenen Çed toplantısı yapılamamıştır yazısı bakanlığa iletildi.Yapılamamıştır belgesinin bir örneğide bizlerde mevcut.
Bu santralin kurulması düşünülen alana,3.500 metre mesafede Sarımsak Çayı içerisinde içme suyu tesisleri bulunmaktadır.
Gerze, 11.200 nüfuslu bir ilçedir.1959 yılından beri ilçe merkezi ,bu çay üzerinden içme suyunu karşılamaktadır.Halen bu kaynak üzerinden uzun yıllar içme suyunu karşılayacak rezerv mevcuttur.
06 Mayıs 2010 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı’nda Çed Genel Müdürlüğü’ndeki format toplantısına 22 kişi Gerze’yi temsilen katıldık.Bakanlık önünde basın açıklaması yapıldı.Bu toplantıya CHP milletvekilimiz Engin Altay,Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül,Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı ,Sinop eski millet vekilleri Yaşar Topçu,Özer Gürbüz,Metin Bostancıoğlu katıldılar.Bizleri memnun ettiler.Ondan sonra on kişilik bir gurupla tekrar gittik.Bu konuda AKP Sinop millet vekilimiz Kadir Tıngıroğlu’nun çok desteği oldu.Ayrıca 27-28 Kasım 2010 tarihinde bu konuda emek veren tüm çevrecileri Yeşil Gerze Çevre Platformu Gerze’de ağırladı.Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Ayrıca sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ,Sinop’a ziyarete geldiğinde termik santral konusu kendisine iletildi.Bu yatırımı Sinop’a layık görmediğini beyan etti.Aradan epey bir zaman geçtikten sonra kendisinden tekrar randevu alınıp Gerze’den giden bir heyeti kabul etti.Olayı aynen önceki gibi kabul edip,bizleri memnun ettiler.Kendilerine teşekkür ederiz.
30 martta Yaykıl’da yaktığımız direniş ateşimiz ve ağustos ayında kurduğumuz çadırımızda, 24 saat gece gündüz tuttuğumuz nöbet devam ediyor.Ağustos ayında çok kalabalık bir şekilde her gün her gece yüzlerce kişi ya gelirlerse diye nöbetçi sayımız vardı.Ve fakat 23 ağustos gece yarısında köye kolluk güçlerinin arkasında şirket için görev yapanların plakalarını kapatmasından da anlaşılacağı üzere yasal olmayan bir şekilde ve gece geç saatte sondaj yapmaya geldiklerinde de Gerzelilerinde büyük desteğiyle yaptırtmadık.
Eylül ayının 5 inde ise tazyikli su, cop ve plastik mermilerin de kullanıldığı üçüncü sondaj denemelerinde de başarılı olamamışlardır.Hemen akabinde hakim bilirkişi raporu da bunu kanıtlayan elimizdeki belgedir.
21 aralıkta şirketin 6 aylık ek süreleri de doldu.Şeklen tamamladıkları dosyalarının askıda olduğu bilgisi 10 Mart 2012 tarihinde muhtarlığımıza da ulaştı.Bizlerde YEGEP ile birlikte dosyayı inceliyor incelettiriyoruz.Halkın görüşüne açılan şeklen hazır olan çed dosyasının içerik olarak; akıl almaz ve olmaz bilgileri mevcut. Bir an önce olumsuzdur görüşünü beklemeden bu çed dosyasına olan itirazlarımızın değerlendirilmesi sonucunda hem olumsuzdur hemde bütün işlemler durdurulmuştur haberini bekliyoruz.Yaykıl’ın suyundan bir bardak içirmek için hazırda tutuyoruz.
Yaykıl Köyü Muhtarı
Ahmet Tiryaki