12 milyon öğrenci, 500 bin öğretmen ve 24 milyon anne babayı ilgilendiren, geniş aileleri de katarsanız tüm ülkeyi doğrudan etkileyen eğitim reformu Meclis’te. 5 ay sonra başlayacak yeni eğitim sisteminin kitapları dahi hazır değil. Yazılacakmış… Kitapları bırakın toplum hazır değil. Komisyondan tekme tokat geçen tasarı iktidar partisi üyeleri dahil pek çok kişinin kafasını karıştırdı. İki […]
12 milyon öğrenci, 500 bin öğretmen ve 24 milyon anne babayı ilgilendiren, geniş aileleri de katarsanız tüm ülkeyi doğrudan etkileyen eğitim reformu Meclis’te. 5 ay sonra başlayacak yeni eğitim sisteminin kitapları dahi hazır değil. Yazılacakmış… Kitapları bırakın toplum hazır değil. Komisyondan tekme tokat geçen tasarı iktidar partisi üyeleri dahil pek çok kişinin kafasını karıştırdı.
İki gün önce ana muhalafetin Tandoğan eylemi, dün KESK’in yürüyüşleri ülkeyi ayağa kaldırdı. CHP’nin otobüsleri eften püften nedenlerle durduruldu. Sendikaların hareketine izin verilmedi. Bir iki istisna hariç protestolar sert geçti. İstanbul bu istisnalardan biriydi. Vali ve Emniyet Müdürü olgun devlet adamları gibi davrandı. (İyi şeyler de oluyor). Reform tasarısının gelişmemiş olduğunu ve daha uzun ve etraflı müzakere edilmesini isteyenlere İstanbul’da müdahale edilmedi. Sakin bir eylem yapıldı. Beyazıt Meydanı’ndan Sultanahmet’teki İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüyen binler çevrenin de desteğiyle sakince dağıldı. Biz de oradaydık.
Annem eski Töb-Der’li emekli bir öğretmen. Ben Eğitim-Sen’li bir yeni öğretim üyesi. Kızım ise 4+4+4 yasalaşırsa seneye ilkokula başlayacak bir çocuk. Üç kuşak yürüyüşteyiz. Benim gibi çocuklarıyla yürüyen başka aileler de var. Bir tanesi daha bebek. Arabasında mışıl mışıl. İnsanların coşkusu kızımın hoşuna gidiyor. O da bir iki slogan atmak istiyor. Bir slogan kafasını bozuyor. “Çoooocuk, Geeeelin, İstemiyoruz!” Gelin olmak istediğini söylüyor. Suratı asılıyor. Yanda iki öğretmen. Bize yakın olan hanımefendi gülerek “sen olursun tabii ama sonra. Büyüyünce gelin olmana karşı değiliz” diyor. İkna edemiyor.
Annem, ben, kızım üç kuşak bir arada. Annem 31 sene öğretmenlik yaptı. Bir kere bile bir çocuğu alıp, başladıkları eğitim sistemiyle mezun edemediğinden şikâyetçi. Ben üniversite hocasıyım. Hangi sistemle üniversiteye girildiğini artık biz bile takip edemiyoruz. Bence kızım seneye ilkokula başlayacak yaşta değil. Bilirsiniz, öyle sıralarda saatlerce oturacak yaşa daha var. Ama seneye başlaması gerekecek. Başladı diyelim, beşinci sınıfta mesleki eğitime yönelecek durumda olmayacak. Zorunlu din dersinin üzerine bir de okulunda ‘matematik-fen’ şubesinin yanında ‘din’ şubesi açılacak.
Biz bunu ne zaman tartıştık? Ne zaman kabul ettik? Ne zaman haberimiz oldu? AKP’nin seçim beyannamesinde bu eğitim refomuna dair bir cümle var mı? Kim bu kanunu düşünerek oy verdi? Daha da önemlisi eğitim bir yap boz tahtası oluyor. CHP, MHP ve BDP de 12 yıllık eğitime karşı çıkmıyor. İmam hatip liselerinin orta kısmının açılmasına karşı çıkan mı var? AKP dahi tasarının bir çok sorunlu maddesi olduğunu gördü. Örneğin 5. sınıfta örgün eğitimden çıkış fikrinin yanlış olduğunu kabul etti. Demek ki ortak akıl işliyor. Yani mutabakat sağlanabilirdi. Olmadı.
Siyaset yapmayı ne zaman öğreneceğiz? Bir ülkede bu kadar eylem olursa, o ülkede demokrasi az gelişmiş demektir. Meclis mütabakat yeri değil, muharebe meydanı demektir. İleri demokrasi sözü verenler Meclis’i, aileleri bu kadar az dinleyerek nereye varacaklar? Bu kadar tepki toplayarak, rövanşist duygularla, uzlaşarak değil had bildirerek nasıl gelişmiş bir eğitim sistemi kuracaklar? Hani muhafazakârlık? Hani dikkatli ve yavaş değişim prensibi? Üç kuşağı sokağa dökerek hani ileri demokrasi? İktidar seçimi kaybedince yeni iktidar partileri de sırf bu öfke nedeniyle aynısını yapmayacak mı? Yine yap boz, yine eylemler… Ben annem gibi olmak istemiyorum. Kızımın çocuğuyla 30 sene sonra kendimi yine Beyazıt’ta bulmak istemiyorum. Torunumu alıp parka gidecek bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. Sırf bunun için tasarıyı geri çekip tartışmaya değer. Zira bu yasayı beraber yapamazsak, anayasayı nasıl yapacağız? Ortadoğu’ya örnek olmak bir telefona bakar. İktidar partisi için gerçekten ustalık gösterme şansı hâlâ var.