Türkiye Üniversiteler Meclisi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversitelilerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Şenlik havasında geçen Öğrenci Kolektifleri’nin Türkiye buluşmasına akademisyenler, yazarlar ve kurum temsilcileri de konuk oldu Öğrenci Kolektifleri’nin Türkiye Meclisi buluşmasının ikincisi bugün İTÜ Maslak Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Kolektif temsilciler meclisinin belirleneceği bir Genel Kurul niteliği de taşıyan bu buluşma mücadele eden toplumsal kesimleri üniversite […]
Türkiye Üniversiteler Meclisi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversitelilerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Şenlik havasında geçen Öğrenci Kolektifleri’nin Türkiye buluşmasına akademisyenler, yazarlar ve kurum temsilcileri de konuk oldu
Öğrenci Kolektifleri’nin Türkiye Meclisi buluşmasının ikincisi bugün İTÜ Maslak Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Kolektif temsilciler meclisinin belirleneceği bir Genel Kurul niteliği de taşıyan bu buluşma mücadele eden toplumsal kesimleri üniversite gençliği ile buluşturdu.
Genel Kurul, üniversitelilerin oluşturduğu koro ekibinin şarkılarıyla coşkulu bir şekilde başladı. Koro’nun ardından divan seçilerek program başladı. Türkiye devrimci hareketinin kaybedilen önderleri adına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Kolektif olalım
Kösedağı’nın ardından Türkiye’nin farklı kentlerinden gelen Kolektifçiler söz alarak Genel Kurul’u selamladı. Bu konuşmalarda öne çıkan vurgular şöyle:
Ankara: Ankara’da arkadaşlarımızı zindanlardan alarak geldik, “sokağı özgür bırak diyerek” geldik. Eğildik ama kırılmadık, daha güçlüyüz.
İstanbul: Bugün daha da büyüyoruz, daha fazla üniversiteden selam getirdik sizlere İstanbul Kolektif adına. AKP’ye üniversiteyi, ülkeyi, sokağı dar edecek olan İstanbul’daki üniversiteler adına tekrar hoşgeldiniz.
Artvin: Hopa’dan sizlere selam getirdim. Hopa Davası hepimizin davasıdır, AKP’yle davamız bitmeyecektir.
Bilecik: Güneşin olmadığı yerde aydınlık arıyor, umudun olmadığı yerde Kolektif oluyoruz.
Çanakkale: Kaz Dağları’nda çevre hakkı mücadelesi yürütenlerden sıcak direniş selamı getirdik, hepinizi selamlıyoruz.
Kocaeli: Üstümüze çöken sis bulutunu dağıtacak güneşi yeniden ve yeniden ellerimizle yaratmak için mücadele verenlerden selam olsun.
İzmir: 9 Aralık günü Ankara Adliyesi önüne Egemen Bağış’ı yumurtalayarak selamımızı getirmiştik. Bugünde Ege’nin başına buyruk dalgaları arasından, alanları daha büyük bir coşkuyla dolduracağımız günlerin selamıyla buradayız.
Bolu: AKP’lileri üniversitelerimizde yumurtalarla bekleyen Bolu’da mücadele verenler adına selamlıyoruz sizleri.
İl selamlamalarının ardından toplumsal muhalefet bileşenlerinin temsilcileri söz alarak Öğrenci Kolektifleri’ne seslendi. Muhalefet temsilcilerinin mesajları şöyle:
Devrimci Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bugün sizin yürüğünüz yolda geçmişte yürüyen bizler, sizin yoldaşlarınızız. Eşitlik, özgürlük, adalet kavgasını amfilerden sokaklara örgütleyen sizleri selamlıyorum” dediği bir video mesajıyla Genel Kurul’a katıldı.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da bir mesajla Genel Kurul’a destek verdi: “Yargının hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalarına maruz kalan sizlerin davetini teşekkürle karşılıyorum. Ezberci, bilimsellikten uzak, sınav merkezli bir eğitim sistemiyle sorgulamayan, eleştirel düşünmeyen, haksızlığa karşı çıkması istenmeyen tek tip bir gençlik yetiştirilemeye çalışılıyor. Kolektif olalım çağrısıyla düzenlediğiniz genel kurulunuzun gençliğin aydınlanmasına, eğitim politikaları ve mücadelesi konusunda bilinçlenmesine sunacağı katkıya inancım büyük.”
Baraka Kültrür Derneği adına konuşan Ceyda Alçıcıoğlu:” Kıbrıs’ta, anti-kapitalist, anti-emperyalist çizgiyle mücadele etmeye devam ediyoruz. Kıbrıs’ta kardeş halklar, emperyal güçler tarafından birbirine kırdırılmaktadır. Kıbrıs’ta AKP eliyle özelleştirmeler devam ediyor. Nüfus taşıma politikasıyla halklar birbirine düşman edilmektedir. Baraka Kültür Merkezi olarak Öğrenci Kolektifleri’nin yanında olduğumuzu belirtiyoruz.”
Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Gazeteci Arkadaşları Grubu adına Hilmi Hacaloğlu: ” Muhalif geleneği devam ettiren Öğrenci Kolektiflerini selamlıyorum. Türkiye zor ve otokratik bir süreçten geçiyor. Bu sektörlerden biri de gazetecilik. Sizler habere ulaşmak konusunda sıkıntı çekerken biz de haber yaparken aynı zorlukları yaşıyoruz.”
BKM oyuncusu Emre Canpolat: “Tinerci bir küfür, hakaret değil, sosyal bir durumdur. Yoldan çıkmışsın diyenlere inat; ‘Tüm haklar, başbakanın hedef gösterdiği itaatsizler tarafından kazanılmıştır. Karanlıkta koşmadan aydınlığa varamazsınız. Karanlıkta koşan Kolektifçileri saygıyla selamlıyorum.
Oyuncu Barış Atay: “Merhabalar, ben 30 yaşına geldim ama beni herkes liseli sanıyor. Keşke liseli olsaydım da mezun olunca sizinle mücadele etseydim. AKP faşizmine tokat gibi bir cevap gelecek; o cevap Hopa’dan, Kürecik’ten, Uludere’den gelecek. Che yaşasaydı, Kolektif olun imkansızı gerçekleştirin derdi.”
Uluslararası destek mesajları geldi
Ukrayna’da gençlik mücadelesi veren DirectAction grubundan üniversitelilerin video mesajı yayınlandı. Ardından Romanya’da mücadele veren üniversitelilerin video mesajı yayınlandı. Akademisyenlerin video mesaj desteklerinin konuşmalarının ardından Almanya’da gençlik mücadelesi yürüten bir üniversiteli destek konuşmasında “Eylemlerinizi takip ettim, sizi yakından tanıyoruz. Mücadelenize Almanya’dan destek getirdik” şeklinde konuştu.
Destek konuşması yapmak için sahne alan Cezmi Ersöz “Sizlerle beraber olmaktan, sizlerle tanışmaktan, mücadelenizin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum” diyerek Genel Kurul’a selamlarını iletti.
Cezmi Ersöz’den sonra sahne alan RitimArt “Kolektif kelimesini bize unutturdular. Bizlere Kolektif olmanın önemini hatırlatan Kolektiflere teşekkür ediyoruz. Yumurtanın protein değerini yeniden hatırlattığınız için de çok teşekkürler” diyerek çaldığı birbirinden coşkulu şarkılarla salona renk kattı. RitimArt “Biz yaşlandığımızda mücadeleyi bırakmayacağız ama dünyayı değiştirecek olanlar sizlersiniz, biz sizleri izleyeceğiz” sözlerinin ardından tüm salonun coşkulu katılımıyla Çav bella’yı söyleyerek performansını tamamladı.
Bu performansın ardından Genel Kurul’a oylama için yarım saatlik ara verildi.
Aranın ardından Dikmen Vadisi direnişçisi Tarık Çalışkan söz alarak salona şöyle seslendi: “İşte devrim, işte zafer. Baskılara isyan ediyorsak, sokakları hak mücadelesiyle işgal ediyorsak işte devrim budur. 17 Şubat 2012 Dikmen Vadisi direnişi 7. yılına girdi. Bu direniş, yoksul halkın hak alma direnişidir. Parasız eğitim verenlerin, parasız sağlık mücadelesi verenlerindir. Dikmen Vadisi mücadelesi, barınma mücadelesinden çıkmış Türkiye halkları için bir hak mücadelesi haline dönüşmüştür. Melih Gökçek’in arkasında tanklar toplar varken, Dikmen Vadisi halkının yüreği var, bileği var. Tam 42 yıldır bu mücadelenin içindeyim, bugün sizlerle olmak beni sizin gibi genç hissettirdi. Bu topluluğu gördükten sonra devrimin yakın olduğuna olan inancım artıyor.”
Tarık Çalışkan’ın konuşmasının ardından önce Dikmen Vadisi halkından sonra da Hopa halkından video destek mesajları yayımlandı.
Genel Kurul’da oylama ve sayım işlemi sürerken salon Tutaste müzik grubunun ezgilerine horonlarla eşlik etti. Sonuçların açıklanması ile genel kurul programı sona erdi.
Kolektif Basın Merkezi