Van’da, sağlık emekçileri deprem mağduru mültecilerin sağlık sorunlarıyla da ilgilendi. Deprem öncesinde de çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan mülteciler depremin ardından çok daha zor koşullarda hayatta kalma savaşı veriyor. Sağlık emekçileri Afganistan, İran, Bangladeş, Filistin’ten gelmek zorunda bırakılan mültecilere sağlık kontrolü yaptı. Yapılan kontrollerde havanın soğuk olmasından ve yaşam koşullarının kötülüğünden dolayı birçok […]
Van’da, sağlık emekçileri deprem mağduru mültecilerin sağlık sorunlarıyla da ilgilendi. Deprem öncesinde de çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan mülteciler depremin ardından çok daha zor koşullarda hayatta kalma savaşı veriyor.
Sağlık emekçileri Afganistan, İran, Bangladeş, Filistin’ten gelmek zorunda bırakılan mültecilere sağlık kontrolü yaptı. Yapılan kontrollerde havanın soğuk olmasından ve yaşam koşullarının kötülüğünden dolayı birçok mültecinin ciddi sağlık sorunları olduğu ortaya çıktı. Çoğu Türkiye’ye yeni giriş yapmış mültecilerin hiçbir güvencesi yok. Mülteciler, herhangi bir hastalığın tedavisi durumunda sağlık hizmetinden yararlanmak istedikleri anda sınır dışı edileceklerinden dolayı hiçbir sağlık hizmetinden yararlanamıyor. Mülteciler gizli saklı yaşadıkları için yapılan yardımlardan da yararlanamıyor.
Deprem, mültecileri daha çok vurdu
Sağlık emekçilerinin gezdiği çoğu çocuk olan 100 kadar mülteci, depremden sonra basit bir naylonun altında yağmur, kar ve soğuktan korunmaya çalışıyor; çoğu dışarıda kalmak zorunda. Sendika.Org’a konuşan tüm mültecilerin çadır talebi var. 25 bin mülteci sadece bulabildikleri gıdalarla beslenmeye çalışıyor. Annesinin sütü kesilen 2 aylık çocuğun, sulandırılmış bebek maması ile beslenmeye çalışılması durumun ne kadar ağır olduğunu gösteriyor.
Sendika.Org