Hapishanedeki gazeteciler “Tutuklu Gazete” adıyla bir gazete çıkarmaya hazırlanıyor. İlk sayısı 24 Temmuz pazar günü çıkacak olan gazete, tutuklu gazetecilerin sesini duyurmayı amaçlıyor. Türkiye’de halen 70 gazeteci tutuklu bulunuyor Türkiye’de bir ilke daha imza atılıyor. Hapishanedeki gazeteciler “Tutuklu Gazete” adıyla bir gazete çıkarıyor. Tutuklu Gazete’nin ilk sayısı, Türk basın tarihinde “Sansürün kaldırılması ve basın bayramı” […]
Hapishanedeki gazeteciler “Tutuklu Gazete” adıyla bir gazete çıkarmaya hazırlanıyor. İlk sayısı 24 Temmuz pazar günü çıkacak olan gazete, tutuklu gazetecilerin sesini duyurmayı amaçlıyor. Türkiye’de halen 70 gazeteci tutuklu bulunuyor
Türkiye’de bir ilke daha imza atılıyor. Hapishanedeki gazeteciler “Tutuklu Gazete” adıyla bir gazete çıkarıyor. Tutuklu Gazete’nin ilk sayısı, Türk basın tarihinde “Sansürün kaldırılması ve basın bayramı” olarak kutlanan 24 Temmuz’un 103. yıldönümünde çıkıyor.
Tutuklu gazetecilerin yazılarından oluşacak olan gazete ile ilgili olarak Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, bu kadar gazetecinin “içerden” yazdığı mektupların bir arada okunmasının “vicdanlarda ve akıllarında farklı çağrışımlar yaratarak kamuoyunun duyarlılığını arttırmasını parlamentonun bu konuda yasal değişiklik yapmaya itebileceğini” söyledi.
Projenin fikir babası Diyarbakır Cezaevi’nde yaklaşık 18 aydır tutuklu bulunan Aram Yayınları eski İmtiyaz Sahibi Gazeteci Bedri Adanır. Adanır, demir parmaklıkların arkasından kaleme aldığı mektubunda tutuklulara ait olan gazetenin üstleneceği işlevi “Tutuklu Gazete, adeta dürtercesine, herkese ‘Duydunuz mu? Türkiye hapishanelerinde şu kadar gazeteci var ve bu gazetecilerin suçu gazetecilik yapmak’diyecek. Sabahattin Ali’yi, Apê Musa’yı, Hrant Dink’i, Metin Göktepe’yi hatırlayacak ve hatırlatacak. ‘Dün katlediyorduk, bugün hapsediyoruz, şükredin’diyen arsız, pişkin muktedirleri teşhir edecek, halkların vicdanına teslim edecek…” ifadeleriyle tanımlıyor.
TGS harekete geçti
Adanır’ın önerisi üzerine gazete için bir süre önce hazırlıklara başlayan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), hapishanedeki tutuklu gazetecilere birer mektup göndererek, “Tutuklu Gazete” için kendilerinden yazı istedi. Talep üzerine hapishanelerde bulunan gazetecilerden gelen yazılarla gazetenin sayfaları dolmaya başladı. Bugüne kadar hapishanede tutuklu bulunan 70 gazeteciden 40’ının yazısı gazetede yer almak üzere ulaştı.
Konuk yazarlar olacak
40 gazetecinin demir parmaklıklar arkasından gönderdiği yazıların yanı sıra bir de her sayısında bir konuk yazar olacak. Gazetenin ilk sayısının konuk yazarı şair Hicri İzgören oldu. Sabit yazarların olmayacağı gazetenin sayfalarında, Ragıp Duran, İsmail Beşikçi, Şanar Yurdatapan, Banu Güven, Mete Çubukçu, Uğur Dündar, Erol Önderoğlu, Ruşen Çakır, Necati Abay, Nevin Berkdaş, Yıldırım Türkler, Dilek Kurban, Ertuğrul Mavioğlu, Hüseyin Aykol, Yaşar Kemal, Murathan Mungan, Zülfü Livaneli ve Ahmet Telli gibi isimlerden de istenilen yazılara yer verilecek.
Gazeteler destek için dağıtacak
Gazete, içerik, dizgi, baskı ve dağıtım konularında Evrensel, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Birgün, Aydınlık ve Cumhuriyet gazeteleri gibi yayın kuruluşlarından destek almayı planlıyor. Yine aynı yayın kuruluşları, 24 Temmuz tarihli sayılarının ücretsiz eki olarak “Tutuklu Gazete”yi okurlarına ulaştıracak. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından çıkarılan Bizim gazetesi de gazeteyi okurlara ulaştırmak için destek sunacak. TGS, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Ödülleri’nin dağıtılacağı Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenecek gecede de gazetenin dağıtımını yapacak.
‘Gazete vicdanlara ve akıllara seslenecek’
Gazetenin çıkarılmasında yoğun emek harcayanlardan biri olan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ercan İpekçi, parmaklıklar ardından gelen bu feryadın basın tarihinde bir örneği daha olmamasını, zaten hiçbir zaman bu kadar gazetecinin de hapishanede olmamasına dayandırdı. Tutuklu Gazete’sinin nasıl bir etki yaratacağı konusunda ise İpekçi, “Bu kadar gazetecinin ‘içerden’ yazdığı mektupların bir arada okunması vicdanlarda ve akıllarda farklı çağrışımlar yaratabilir. Bu sayede artabilecek kamuoyu duyarlılığı sayesinde parlamento bu konuda yasal değişikliklere iter”
Kaynak: Emek Dünyası